Kıbrıs’ın kuzeyindeki taşınmaz mallarla ilgili talepler için etkin bir iç hukuk yolu oluşturmak amacıyla faaliyet gösteren Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK), Kıbrıslı Rum Pavlos Loizou’nun Komisyon’un işleyişi hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun reddedilmesiyle ilgili 26 Ekim 2017 tarihli gerekçeli kararı açıkladı.
Komisyon Başkanı Ayfer Said Erkmen, Pavlos Loizou tarafından 7 Ekim 2015’te AİHM’e yapılan başvurunun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre “iç hukuku” tüketmediği gerekçesiyle kabul edilmez bulunduğunu bildirdi.
BAŞVURULAR VE MAHKEMENİN KARARLARI
Erkmen’in yazılı açıklamasına göre Loizou’nun AİHM’ne yaptığı şikayetler ve Mahkeme tarafından alınan kararlar şöyle:
“Loizou, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bağımsızlığı ve dava sürecinin adil olmadığı konusunda şikayette bulundu; Mahkeme de, söz konusu başvurunun Taşınmaz Mal Komisyonu huzurunda 3 yıl 7 ay sürdüğü, başvuranın gerekli belgeleri dosyalaması için özel sulh usulünün defalarca ertelendiği, ayrıca başvuranın iki ticari taşınmazlarına ilişkin tazminat talebine ilişkin ihtilafların teknik özelliği göz önünde bulundurulduğunda toplam 3 yıl 7 aylık bu sürecin ‘makul olmadığı’ şikayetinin kabul edilemeyeceği, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 35’inci maddesi mucibince Komisyon kararından 6 ay sonra mezkur başvuruyu yaptığından AİHS’nin 6/1 (Adil Yargılanma Hakkı) kapsamındaki makul süreyi aştığından bahsedilemeyeceğine karar verdi.
Başvuranın iki ticari malla ilgili AİHM’nin Protokol No 1 Madde 1 Mülkiyet Hakkı, 13. Maddesi Etkili Başvuru ve 14. maddesi Ayrımcılık Yasağı İhlali ile ilgili olarak: ‘Öncelikle Mahkeme bu maddelerle ilgili inceleme yapmadan, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun prosedürünün ve yapısının Demopolous ve Diğerleri Davası’nda ayrıntılı bir şeklide incelendiğini, Komisyon’un Kıbrıslı Rumlara mülkiyet iddialarında etkili bir çare bulunduğunu not etmiştir’ denildi.
“İÇ HUKUKU TÜKETMESİ GEREKTİĞİNE KARAR VERDİ”
Erkmen, açıklamasında şu ifadelere de yer verdi:
“Bu çerçevede Demopolous ve Diğerleri Davası’nda Mahkeme başvuranların Taşınmaz Mal Komisyonu’na müracaat ederek iç hukuku tüketmediklerinden başvuruyu kabul edilemez bulduğunu da yinelemiştir. Daha sonra Mahkeme kararında gerek Yüksek İdare Mahkemesi’nin YİM 124/2009 D.13/2011 numaralı gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Başvuru no: 14434/09, Eleni Meleagrou ve diğerleri vs. Türkiye davasında var olan bir şirkete ait olan bir araziye ilişkin olarak başvuranların mülkiyet hakkı talep edemeyeceği hükme bağlandığını hatırlatmıştır. Bu başvuruda ise Mahkeme şirketin tasfiye edilip hukuki varlığı sona erdirildiğinden Başvuranın iki ticari malla ilgili talebini Taşınmaz Mal Komisyonu’nda devam ettirerek iç hukuku tüketmesi gerektiğine karar vermiştir.
Başvuranın aile eviyle ilgili, AİHS’nin Protokol No 1 Madde 1 Mülkiyet Hakkı, 8. Maddesi Özel ve Aile Hayatına Saygı Hakkı ve 14. Maddesi Ayrımcılık Yasağı İhlali hakkında şöyle denildi:
Başvuru no: 14434/09 Eleni Meleagrou ve diğerleri vs. Türkiye Davası’nda başvuranların yürürlükteki mevzuata uygun olarak manevi tazminat talep etmediklerinden Mahkeme başvurunun bu bölümünü Sözleşme madde 35 paragraf 1’e uygun olmadığı gerekçesiyle reddettiğini vurguladıktan sonra bu Başvuruda da Başvuranın talebinin başvuru konusu taşınmaz malları için tazminat ve kullanım kaybı olup, manevi tazminat talebi mevcut olmadığı cihetle, Başvuranın bizzat Davalı’nın teklifini kabul ederek sulh yoluyla başvurunun neticelendiğinden ve bizzat Başvurana ödeme yapıldığı dikkate alınarak, Başvuranın bu başlık altındaki şikayetlerinin kabul edilemeyeceğine karar vermiştir.”