Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB), Haspolat Arıtma bölgesindeki çalışmaların, tamamen sürdürülebilir çevre ve kalkınma hedefi ile hayata geçirildiğini, çevreye zarar veren eski yöntemler yerine, modern teknolojilerle, sanayi ve vidanjör atıklarının çevreye zararını tamamen durdurmak için yapıldığını kaydetti.
LTB, Haspolat’ta yapılan çalışmanın iddia edildiği gibi “bölgedeki göçmen kuşları veya çevreye zarar verecek bir proje” değil, tam tersine bölgedeki tüm ekosistemi şu an doğaya vahşice salıverilen septik su ve sanayi atıklarının tahribatından koruyacak bir proje olduğuna vurgu yaptı.
LTB, Haspolat arıtma bölgesindeki çalışmalarla ilgili açıklama yaptı.
Haspolat Arıtma Tesisinin, iki toplumun karşılıklı iyi niyet, güven ve ortak ihtiyaçlar çerçevesinde şekillenen en önemli işbirliği projelerinden biri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, alanın yönetim modelinin de uluslararası uzman bir şirket tarafından bu anlayış çerçevesinde 11 yıldır çalıştırıldığı kaydedildi.
Son günlerde sıkça gündem olan Haspolat Atık Su Arıtma Tesisi civarındaki bölgenin, doğal bir sulak alan olmadığına işaret edilen açıklamada, şunlar belirtildi:
“Doğal sulak alan olmamasına rağmen eski arıtma sisteminde atık suların bekletildiği lagünler (gölet) birçok göçmen kuş türü için popüler bir habitat halini almıştı. Modern arıtma tesisinin devreye girmesiyle, arıtmaya kabul edilen atık su miktarı çok büyük oranda azalmış, böylece lagünlerin bir kısmı da doğal olarak kurumuştu. Geriye kalan lagünler ise Lefkoşa Türk Belediyesi’nin havuzlara temiz su takviyesi yapması sayesinde canlı kalabilmiştir.
AB finansmanında 1 Milyon Euro yatırım maliyeti ile bugün uygulanmakta olan Haspolat Atık Su Arıtma Tesisi Septik Kabul İstasyonu projesi tamamen sürdürülebilir çevre vizyonuna uygun şekilde hazırlanmış ve hayata geçirilmeye başlanmıştır. Mevcut kirliliği tamamen tarihe kaldıracak çevre odaklı bu projenin amacı, kanalizasyon sistemine bağlı olmayan bölgelerden vidanjörlerle taşınan evsel atık suların havuzlara boşaltıp buralarda bekletmek yerine direk olarak modern arıtma tesisine boşaltımını sağlamaktır. Projenin diğer bir amacı ise hem yeraltı hem yerüstü su kaynakları hem de toprağa sirayet ederek çevremiz için tahribat oluşturan sanayi ürünü atık suların (peynir altı suyu, mezbaha suları gibi) havuzlara kabulünü tamamen durdurmaktır.
Tüm bunlar yapılırken, şu an var olan lagünlerin özel bir mülk üzerinde yer alan ve hali hazırda güney Kıbrıs’ta dava konusu olan küçük bir kısmı ise doğal yollarla (toprak set çekilerek) kurutulacaktır. Bu işlemler dışında lagünlere hiçbir müdahale söz konusu değildir.
Projenin Avrupa Birliği tarafından finanse edilip uygulanmaya başlamış ve uluslararası normlar ve yasaların gerektirdiği tüm prosedürler eksiksiz tamamlandı. Öncelikle Çevresel Etki Değerlendirme Raporu 4 Ağustos 2021 tarihinde Çevre Koruma Dairesi’ne sunuldu. 24 Ağustos 2021 tarihinde özellikle çevre örgütlerinin davet edildiği ve gazete ilanlarıyla da kamuoyuna duyurulan “Halk Katılımı Toplantısı” düzenlendi. Toplantıya sivil toplum örgütlerinden sadece KUŞKOR katıldı ve KUŞKOR’un görüş ve önerilerine hem ÇED Raporu’nda hem de ihale hazırlığı çalışmalarında yer verildi. Hem projenin uygulanma aşamasında hem de tamamlanması sonrasında LTB’nin alandaki kuş popülasyonunun için yapacağı uygulama planlarında KUŞKOR’dan gelen öneriler dikkate alınmıştır.”
Proje tüm ekosistemi koruyacak
LTB, bu gerçekler ışığında, Haspolat’ta yapılan çalışmanın iddia edildiği gibi bölgedeki göçmen kuşları veya çevreye zarar verecek bir proje değil, tam tersine bölgedeki tüm ekosistemi şu an doğaya vahşice salıverilen septik su ve sanayi atıklarının tahribatından koruyacak bir proje olduğuna vurgu yaptı.
Lefkoşa Türk Belediyesi, bugüne kadar sürdürülebilir kalkınma ve çevrenin korunması amacı ile ülkenin en geniş ve modern kanalizasyon ve atık su arıtma sistemini kurmak için büyük bir çaba ve kaynak harcadığına dikkat çekerek, bu alanda çalışmaların sürdürülmeye devam edeceğini kaydetti.
Son günlerde farklı sivil toplum örgütlerinin arıtma tesisi bölgesi ile ilgili gösterdikleri hassasiyeti gördüğünü ve bu hassasiyeti paylaştığını belirten LTB, “Önümüzdeki süreçlerde doğal ortamı daha da iyileştirmek amacı ile bölgede yapacağımız çalışmalarda aynen önceki süreçlerde olduğu gibi ilgili tüm paydaşların görüş ve önerilerine açık olacağız.” dedi.