Ülkede son dokuz ayda satılan ‘lüks’ araçlara bakar mısınız?
560 Mercedes,
201 BMW,
64 Land Rover,
58 Jeep,
15 Jaguar...
Bir de yollara bakınız isterseniz!
Asfalta!
Kaldırıma!
Oto parklara!
***
Bu yılın başından itibaren 899 lüks araç!
46 milyon euronun üzerinde bir değer.
KIBRIS'ın haberinde okudum, Ali Cansu imzasıyla ve yine şaşırmadım.
Tam da o gün, şunu yazmıştım...
"... Çünkü sahip olduğumuz kaynağın ötesinde bir hayat yaşıyoruz.... Bu hayata yetişmek için de yasa dışı işlere koşuyoruz"
***
Bu "lüks"ün karşılığı "kayıtlı" bir gelir yoktur!
Vergi listelerinde göremezsiniz karşılığını!
Bu “bedel” gerçek dar gelirlinin sırtına yükleniyor ha bire!
Fonla, harçla, vergiyle!
***
Nitekim biraz araştırınca görüyorum ki, her yıl ‘lüks araç’ satışı aynı düzeyde!
Ama ‘hesaplı' yani 'ikinci sınıf' araçların satış grafiği düşüyor sürekli!
Birileri 'lüksünden' alırken, kimileri 'hiç' alamıyor.
Yani ‘uçurum’ büyüyor, git gide!
***
Her gün dört-beş lüks araç satılıyor!
Nasıl?
Onbinlerce insanın iki bin lirayı bulmayan maaşlara çalıştığı bir ülkede yaşıyoruz.
Bu hesabın altı üstünü tutmuyor!
***
En küçüğünden alsan 108 bin lira ödersin!
Daha büyüğünü istersen 400 bin lira!
Her ay 5 bin bin lira ödesen yetmez!
60 ay borçlansan, faiziyle birlikte tüm kazandığını ödesen, yine çıkılmaz içinden!
***
Bu 'lüks'ün karşılığı 'kayıtlı bir gelir' yok!
Birileri dar gelirlinin 'cebinden’ çalıyor...
Birileri 'hizmet hakkı'ndan çalıyor...
Birileri 'adil paylaşım' düzeninden çalıyor....
Birileri 'hukuk'tan çalıyor, 'adalet'ten çalıyor, ‘eşitlik’ten çalıyor, 'eğitim'den çalıyor, 'sağlık'tan çalıyor, 'altyapı'dan çalıyor...
Soygun bu!
Soru şu: ‘Soyulan kimdir peki?’