Maarif Okulları yeniden gündeme geldi.
UBP-HP Hükümeti döneminde de gündemdeydi, hatta ondan önce dörtlü hükümet döneminde de… Dörtlü Hükümet döneminde yani, CTP-HP-TDP-DP döneminde Vakfın ülkemizde de okul açma isteği reddedilmiş ama UBP-HP döneminde yeniden gündeme gelmişti.
Sonrasında hükümet bozmalar, kurmalar, Saray’a atamalar derken biraz unutulmuş ama şimdi yeniden gündemde Maarif Okulları…
Geçen yıl Şubat ayında gündeme geldiğinde yazdığım yazıyı yeniden bu satırlara alıyorum çünkü söz konusu Maarif Okulları’nın ne olduğunu, nasıl bir kurumlaşma yaşadığını, neyi amaçlayabileceğini anlatıyordu;
***
Şimdi de Maarif Okulları çıktı.
Yine TC Cumhurbaşkanı Muavini Fuat Oktay “KKTC özelinde Girne ve Gazi Mağusa'da Maarif Okullarının faaliyete geçmesi yönünde çalışmalar olduğunu biliyor, gelişmeleri yakından takip ediyoruz” dedi.
Peki bu çalışmalardan bizim yetkililerimizin, Bakanlığımızın, Hükümetimizin bilgisi var mı sorusu birinci soru.
Türkiye Maarif Okulları denen kuruluş 2016’da kurulmuş ama Oktay’ın söylemesine göre “eğitim alanındaki bu engin tecrübe”den KKTC’nin de yararlanması gerekiyor ve bu tecrübeden! “Yurt dışında yaşayan Türk toplumu yararlanmalıdır” eklemesi de yapıyor.
İkinci sorumuz; “Yurt dışında yaşayan Türk toplumu” derken, Türkiye’den buraya gelip yerleşen insanların çocukları mı kastediliyor yoksa Kıbrıslı Türkler de “yurt dışında yaşayan Türk toplumu” kategorisine mi giriyor?
Oktay konuşmasında; “Vakıf, tüm dünyada Türkiye Cumhuriyeti adına eğitim kurumlarını devralmak, yenilerini açmak ve bunların işletilmesinin ötesinde misyonlar taşımaktadır” da demektedir.
O zaman bir soru daha; Ülkemizde de Türkiye Cumhuriyeti adına satılacak okulumuz var mıdır? Varsa kimler, hangi kurumlardır?
Ve dikkat çekilmesi gereken en önemli noktalardan biri de yine Fuat Oktay’ın konuşmasında var; "19 ülkede hain terör örgütü FETÖ iltisaklı 213 okul, Maarif Vakfımız tarafından devir alınmış, yine 40 ülkeyle de bu okulların devri konusunda protokoller imzalanmıştır.”
Yani Maarif Okulları denen okulların geçmişi Fetullahçı eğitimi veren, sonra FETÖ Terör Örgütü adını alan örgütün okulları… Şimdi o okullar Türkiye Cumhuriyeti adına satın alınıyor…
Yine bir soru; Bizim ülkemizde böyle okullar mı var?
Başka bir soru; Böyle okul yoksa ve satın alınacak okul/okullar Türkiye Maarif Okulları bünyesine katılacaksa bu Kurum, “FETÖ’den devralınan ve engin eğitim tecrübesinden yararlanılan” okullar olacaksa bu eğitim tecrübesi nasıl bir eğitim sürecini kapsamaktadır acaba?
TC Cumhurbaşkanı Muavini Oktay, “Eğitim kisvesi altında terör örgütü üyelerinin gençlerin ve çocukların o berrak, temiz zihinlerini zehirlemesine asla müsaade etmeyeceğiz" söylemi çağdaş bir eğitimi mi işaret ediyor yoksa, “buralarda verilecek eğitim artık bizim tarafımıza çekeceğimiz beyinler yetiştirilmesini kapsar” anlamına mı geliyor?
Konuşmasında Kurum yetkililerine “Samimiyetle yaptığınız faaliyetler ile öğrencilerinizin ve ailelerin kalplerine Türkiye'yi en güçlü şekilde nakşediyor, gönüllü elçilerimizi yetiştiriyorsunuz" teşekkürü eden Oktay, KKTC’deki satın alınma çalışması yapılan okullarda okutacağı çocukları hangi çevrelerden/nasıl seçecek.
Lefkoşa’daki Külliye’de benzeri devasa bir okul varken başka bünyelerde başka başka okulların satın alınması/açılması gibi faaliyetlerle ne amaçlanmaktadır? gibi sorularla da belki bu soruları sorması gereken yetkililerin yerine buradan sormuş oluruz yanıt alacağımızı düşünmesek de!..
***
Ve böyle bir çalışma varsa Eğitim Bakanlığımız bu okulların vereceği eğitimi Anayasamız kapsamında irdelemiş, incelemiş, uygunluğu veya aykırılığı hakkında bir rapor hazırlamış mıdır?
Baştaki soruyu yeniden sormakta ve soruları çoğaltmakta yarar var;
Bakanlığımızın, Hükümetimizin, Başkanının ve Cumhurbaşkanı adayımız Tatar’ın bu çalışmadan haberi var mı?
20 Şubat 2020