‘Mağdur’un üzerinden ‘siyaset’ kolay!
‘Mağdur’a yaslanarak isyan da…
Yanında olmak bambaşka…
***
Demiştim ki, maaş artışında ‘alt baremler’e POZİTİF AYRIMCILIK şart !
Yani…
4 binli rakamlarda maaş alanlarla...
2 binli dilimde kalanlar...
‘Eş’ olmamalı maaş artışı oranı...
‘Uçurum’ büyümemeli…
Makas daralmalı…
SOSYAL ADALET, ADİL PAYLAŞIM ve DAYANIŞMA öne çıkmalı!..
***
‘Toplumsal’ düşünmek fedakârlık ister...
Yoksa…
“Kurtulmak yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” lafı alıntıdır, sadece Brecht'e dair!..
Arada ‘sempati’ olsun diye söylenir, sonra, “tek başına kurtuluş”a yönelir kitleler derinden!..
***
PROTOKOL masasında bu öneriye yakınını Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası sundu…
HÜKÜMETİN görüşünü bilmiyorum.
Ama ‘siyasi erk’ ne yapar genelde, ‘çoğunluğa’ karşı ‘risk’ almaz!..
Maceraya girmez.
Birilerine en ‘karşı’ görünenler, en yakındır, kimi zaman !
***
Diyorlar ki, “Yani 4 binli dilimlerde maaş alanların artışa ihtiyacı yok mu?”
Elbette var.
Üstelik İHTİYAÇLAR bitmez…
Ve hatta daha fazla kazandıkça, daha bir artar ihtiyaçlar…
Ancak ülkenin üretimi de kaynakları da bellidir…
Kendi ‘ciğerimizi’ kavurmaya yetmiyor eldeki yağ!..
Yorgan belli yani…
Marifet 'ayaklarımızı' ayarlamakta...
AYAKLARI açıkta kalanı anlarım da, hiç yorganı olmayana yanmalı içimiz önce...
***
Görüyorum ki ‘yönetenler’ kadar ‘yönetilenler’in de bir kısmı ‘sürer durum’u seviyor...
Böylesi tartışmalarda hemen ‘başka’ konuya atlanıyor, “imkansız” istenerek, “statüko” korunuyor genelde…
***
Asgari ücretliye, işsiz binlerce gence ve sigortası, ihtiyat sandığı dahi yatmayan, tatil nedir bilmeden iki binli maaşı göremeyenlere ne diyeyim ki...
Bu düzende yok şansları…
Zor… Çok zor…