Mağusa İnisiyatifi, 438 gündür Kıbrıs adasındaki hareket özgürlüğü kısıtlamasının devam ettiğine işaret etti, yaşanılanın temel bir hak ihlali olduğunun altını çizerek, bu ihlalin bir an evvel sonlanmasına dönük adımların atılmasını istedi.
İnisiyatif, buna yönelik taleplerinin çoğaltılmasına yönelik adadaki uluslararası aktörleri, diğer sivil oluşumları, örgütleri ve siyasi partileri de karar almaya davet etti.
Mağusa İnisiyatifi’nin açıklaması şöyle:
“Kıbrıs'ta yurttaşların hareket özgürlüklerine yönelik kısıtlamalar bugün itibari ile 438. gününe ulaştı.
Bir yılı aşkın süredir, geçiş noktalarındaki kısıtlamaların temel nedeni Covid19 pandemesi ile mücadele kapsamında bilinmezliklerin çokluğundan kaynaklanmaktaydı ve geçişlerin olası risklerden ötürü kısıtlanması kararı uygulanmıştır. Süreç içinde tüm dünyayı etkileyen bu pandemide Kıbrıs'taki iki taraf konuyu ortaklaşa yönetemeyeceğine ikna olmuş, meseleyi ayrı ayrı yönetme yolunda gitmişdi. Liderliklerin bu tercihi kabul etmek zorunda kaldığımız bir oldu bitti ile sonuçlanmıştır.
Ancak pandeminin Kıbrıs adasında ilk kez görülmesinden bugüne kadar geçen süreç içinde, bilim ve sağlık alanında önemli gelişmeler yaşanmıştır.
PCR testleri yaygınlaştırılmış, hızlı kitlerle ada genelinde bir günde 100 bini aşkın test sayısına ulaşılmıştır. Bunun yanında tedaviye çare olarak birçok aşı uluslararası onay almış ve aşı yaygınlaşmıştır. Bugün, adanın güneyinde 30 yaş ve üstünde olan tüm yurttaşlar aşıya erişebilmektedir. Aynı şekilde adanın kuzeyinde ise, 40 yaş üstündeki tüm yurttaşlar aşıya erişebilmektedir. Buna rağmen, aşıya erişim geliştirilmelidir ve bu konuda liderliklerin çaba göstermesi ve mümkün olan en fazla sayıdan insanın aşılanması sağlanması gereklidir.
Ancak, tüm bu olumlu gelişmelere ve iyileştirmeler, hala daha geçişlere yansımamaıştır. Oysa ki, ada sakini herkesin hareket özgürlüğü, temel bir insan hakkıdır.
Mağusa İnisiyatifine göre, Covid19 ile mücadele kapsamında bu kadar gelişme yaşanmasına rağmen geçiş noktalarına yansıyacak herhangi bir karar alınmamış olması hareket özgürlüğünün ihlali anlamına gelmektedir. Tarafların bu konuda inisiyatif almaması, başta Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'inin yanısıra diğer uluslararası misyonların bu konuda kararlı bir diplomasiyi yürütmekten yana tavır koymaması yurttaşlar hak ihlallerini görmezden gelmesi anlamına gelmektedir.
Mevcut koşullarda, 438 gün öncesine kadar Covid19 pandemisi ile ilgili çok daha fazla bilgiye sahibiz.
Genç yaştaki kişilerin bu hastalıkta birincil risk kategorisinde olmadığı, yaşlı nüfusun önemli bölümünün aşılandığını, PCR ve hızlı testlerin erişebilir olduğu bir konumdayız.
Bu noktadan sonra çağrımız
Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum liderliklerine çağrımız pandemi ile ilgili mevcut gerçekleri dikkate almaları;
Mümkün olan en kısa zamanda geçiş noktalarından yapılacak geçişlerin rahatlatılmasına yönelik adımların hızla atılması;
Geçişlerin kolaylaştırılmasına yönelik yapılacak olan planların kamuoyu ile paylaşılması yönündedir.
Mağusa İnisiyatifi olarak 438 gündür Kıbrıs adasındaki hareket özgürlüğünün sınırlandırılmasına daha fazla katlanamayacağımızı belirtir; yaşanılanın temel bir hak ihlali olduğunu, bu ihlalin bir an evvel sonlanması dönük adımların atılması gerektiğine yönelik talebimizi çoğaltılmasına yönelik adadaki uluslararası aktörleri, diğer sivil oluşumları, örgütleri ve siyasi partileri de karar almaya davet ederiz.”