İklimin / mevsimin getirdiği mahmurluğu futbol takımlarımızın yavaş yavaş üzerinden atmaya ve ligin üçüncü haftasına girdiğimiz bu günlerde eksiklerini (teknik/taktik/kondisyon hatta mental olarak) gidererek futbolcularımızın sahada teknik adamların istediklerinin uygulanmasındaki oranı arttıkça, kendilerinin başarısı olarak görüneceği ve maç sonrasına da puan veya puanlar olarak geri döneceğinin farkındadırlar umarız.
Yukarıdaki giriş paragrafında da belirttiğimiz düşünceyi Mağusa Türk Gücü ve bu maçtaki rakibi Cihangir takımlarına uyarladığımızda ise, durum biraz ters bir görüntü sergiliyor.
Mağusa Türk Gücü takımında oynanan iki haftada alınan altı puanın oynadığı futbolun karşılığı futbol kalitesinin bir yansıması olmadığı konusunda hemen herkes hemfikir. Takımın sahada defansif ve ofansif oyuncu tercihlerinden tutunda, kadroya alınan veya alınmayan oyuncuların tercihine ve de takımın sahadaki blokları arasındaki kopukluklara rağmen ortada bir gerçek var, o da alınan iki galibiyet ve altı puan. Bu da birçok şeyin üstünü örtmeye yeterde artar bile. Fakat bir gerçek daha var ki, dere her zaman kütük getirmez ve Cihangir maçı da tartı olarak iyi bir ölçü olacak bu konuda. İki haftada bir puan alabilen Cihangir takımının da tek hedefi bu yıl artık üç puanla tanışmak ve bunu da MTG maçında gerçekleştirmek istiyordu.
Maçın başlamasıyla birlikte oyuna ağırlığını koyan ve daha 5’dakikada Nasuh’un eliyle ceza sahasında kestiği topa verilen penaltı kararıyla skor üstünlüğünü eline alan M.T. gücü gerisini de getirmekte zorlanmadı. Halil Çürüğün yanında bu hafta oynamaya başlayan Türkiye’den gelen oyuncusu Uğur Yasan’la birlikte orta sahada topla daha rahat buluşma şansı bulan İkedia şov vardı maçta. Çok rahat bir şekilde Cihangir oyuncularını attığı çalımlarla geçebilen İkedia, hem golünü attı hem de taşıdığı toplarla defansına dinlenme şansı verirken; hücumdaki arkadaşlarını da sık sık gol pozisyonuna sokan isim oldu. Martinin ilk devrenin son dakikasında attığı gol Cihangir’i umutlandırsa ve ikinci yarıya yaptığı değişikliklerle Ali Bayır ve Patrick’i oyuna alıp beraberlik için yüklendi.
Ali Bayır’ın kazanılan penaltı vuruşundan yararlanamaması ve topu İbrahim’e teslim etmesi, ardından Patrick bulduğu pozisyondan yararlanamaması üzerine M.T. Gücü kenar yönetiminin yaptığı değişikliklerle Uğur, Hasan Tamel ve son jenerik gole adını yazdıran Hüseyin Sadıklar hamleleri sonuca yansıdı. Gerçek yeri olan defansta bu gün Erdoğ’un oynatılması ve ileri çıktığı duran toplarda bulduğu üç golle skora defanstan gelip yaptığı bu katkı sırasında Yasin’in defansta Erdoğ sakat olduğu için görev yapması da enteresan bir görüntüydü.
Nasuh’un Uğur’a yaptığı hareketle ikinci sarı kartla kırmızı kart görüp atılması Cihangir adına maçın artık dönmeyeceği hissi vermesinin yanı sıra takım direncini de kırınca 6 tane golü kalesinde görüp tarihi bir fark yerken, bu gollerin 3 tanesi 85’ dakikadan sonra geldi dersek, az önce ifade ettiğimiz düşüncenin haklılığını ortaya koyar.
Gerçekten maç boyunca zevkle seyrettiğimiz bu günkü maçta özellikle M.T. Gücü takımında herkesin görevini yaptığını söyle sekte, özellikle İbrahim, İkedia ve kaptan Erdoğ öne çıkan isimler oldular.
Bu kadar yüksek tempoda ve bol gol pozisyonunun yaşandığı maçı yöneten Fehim Dayı ve yardımcılarının kararları yerindeydi. Hem iki penaltı pozisyonunda, hem gösterilen sarı ve kırmızı kartlarda, hem de avantaj kuralını uygulayarak oyunun devam etmesine yaptığı katkıdan dolayı onları da kutlamak gerek.