Cumhuriyetçi Türk Partisi Mağusa İlçesi’nin başlattığı ‘Mağusalı Sohbetler’ dün akşam “Güney Kıbrıs’ta ve Yunanistan’da Güncel Siyaset” konulu toplantı ile devam etti. Doç. Dr. Şevki Kıralp ve Dr. Nikolaos Stelya’nın konuşmacı olarak katıldığı Mağusa İlçe binasında gerçekleştirilen toplantıyı İlçe Sekreteri Dr. Cemal Mert yönetti. Toplantıda Kıbrıs’ın güneyinde 1900’lü yıllardan bugüne siyasetin ve partilerin bakış açıları, değişimler ve bugün gelinen durum ile Yunanistan’da yaşanan derin ekonomik krizin etkileri ve Kıbrıs politikasına yansımaları konuşuldu.
KIRALP: SİYASAL EŞİTLİK KONUSUNDA DİSİ VE AKEL ILIMLI
Doç. Dr. Şevki Kıralp konuşmasına Kıbrıs Helenizm’i hakkında tarihsel bilgiler vererek tarihi süreçlerde Rum partilerin ve kilisenin aldığı pozisyonlar hakkında detayları aktardı. Çok partili sisteme geçiş dönemlerinde yaşananları paylaşan Kıralp, 1964 - 1978 arasında Klerides-Denktaş görüşmeleri sırasında Makarios’un yönlendirmelerinden bahsetti. Dört siyasi partiden AKEL ve EDEK’in Yunan cuntasından rahatsız olduğunu, NATO’nun bir parçası olduğu için Yunan Cuntası’na karşı olduklarını anlattı. Partilerin bugünkü politikalarını da aktaran Kıralp, siyasal eşitlik ve federal çözüm konusunda DİSİ ve AKEL’in diğer partilere göre daha ılımlı olduklarını ifade etti. 2004 Annan Planı döneminde yaşananları anlatan Kıralp, son olarak Crans Montana’ya kadar olan süreçte Ret Cephesi’nin sesinin yüksek çıktığını ve sürekli liderleri vatan hainliğiyle suçladıklarını ancak Crans Montana’dan sonra bu cephenin eskisi kadar hararetli muhalefet yapmadıklarını belirtti. Siyasal eşitlik ve dönüşümlü başkanlıkta Anastasiadis’i cesaretlendirmeye çalışan tek gücün AKEL olduğunu aktaran Kıralp, iki ayrı devlet ya da herhangi başka bir modelin Rum toplumunda kabul göreceğine inanmadığını ifade etti.
STELYA: NEOLİBERAL POLİTİKALAR IRKÇILIĞI ARTIRDI
Dr. Nikolaos Stelya ise yaptığı sunumda Yunanistan’ın Kıbrıs politikası ve Yunanistan’da yaşanan derin kriz hakkında bilgi verdi. Stelya, Yunanistan’daki krizin medyadan görüldüğü gibi olmadığını, çok daha ciddi boyutta olduğunu, 2009’dan beri işlerin Yunanistan için çok zor olduğunu ifade etti. Yüzde 25 işsizlik rakamı ile Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada olan Yunanistan’da yoksulların sayısının da çok yüksek olduğunu ifade eden Stelya, neoliberal kemer sıkma politikalarının tek sebebinin bu krizin olmadığını yükselen aşırı sağın da buna sebep olduğunu ifade etti. Stelya neoliberal ekonomik aklın ülkedeki ırkçılığı da artırdığını rakamlarla anlattı. Yunan meclisinde kriz yıllarında artan aşırı sağın daha güçlü şekilde yer aldığını belirten Stelya, Syriza’nın radikal sol söylemle iktidara geldiğini ancak iktidara gelince merkez liberal pozisyona bürünerek oy kaybettiğini ve seçimlerde de kaybettiğini ifade etti. Yunanistan halkının 2070 yılına kadar kemer sıkma politikalarına devam edeceğini savunan Stelya, Yunanistan’ın ekonomik açıdan neoliberal, sosyo-politik açıdan popülist ve muhafazakar çizgide olduğunu belirtti.