Dila ŞİMŞEK
Mağusalılar yapılması gereken çok şey olduğunu söyleyerek, yapısal reforma duyulan ihtiyacı vurguladı.
Yurttaşlar, dörtlü koalisyonun uygulanması zor bir sistem olduğunu belirterek, “Dört farklı görüşteki kişilerin bir ortak karara varması zaten zordu” dedi. YENİDÜZEN bu kez Mağusa’da nabız yoklayarak, yurttaşa beklentileri sordu.
Ülkede eğitimden sağlığa, işsizlikten üretime birçok konuda sorun olduğunu dile getiren yurttaşlar, yeni kurulacak hükümetin halka hizmet odaklı olmasını ve bir an önce bu sorunları çözmek için çalışmasını talep etti.
Vatandaşlar, “İnsanlar artık, asıl önemli olanın kimin başta olduğu değil, devleti yönetme sistemi olduğunun farkına varmalı. Her başa gelen, bir öncekinin yaptıklarını yapmayla yetiniyor. Hâlâ 1976’dan kalan yasalarla yönetim yapılıyor. Ama insanlar değişti, nüfus, koşullar, hatta dünya değişti” diye konuştu.
Ülkedeki başlıca sorunun eğitim olduğunu ifade eden Mağusalılar, gençlerin çoğunluğunun okumasına rağmen işsiz kaldığına dikkat çekti.
Yurttaşlar, sağlık sektöründe yaşanan sıkıntılara da değinerek, “Yöneticiler bile sağlık problemlerini güneyde veya yurt dışında çözmesi beni endişelendiriyor çünkü onlar karar verici ve devletin başında kişiler olarak, kendi kurdukları sisteme güvenmeyip başka ülkelere gidiyorlarken, biz halk olarak bu hastanelere güvenmek zorunda kalıyoruz” şeklinde konuştu.
Ülkenin ciddi mali sıkıntılarının olduğunu kaydeden yurttaşlar, başka ülkelerden katkı beklemek yerine üreticilere ve girişimcilere destek olunması gerektiğini söyledi.
Mağusalılar, yeni kurulacak hükümetle başa geçecek parti kim olursa olsun, vaat etmek yerine gerçekten toplum için çalışması ve bir şeyleri değiştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Mağusalılar ne dedi? Mağusalılar ne dedi?
Halilcan Okutan: “Yapısal reform istiyorum”
“Bence hükümet zaten düşecekti. Dörtlü koalisyon, yönetilmesi çok zor bir sistemdi ve bence 460 gün iyi bile dayandı. Tek partili hükümetlerin bile fikir ayrılıkları yaşadığını görüyoruz. Dört farklı görüş ve hedefteki kişilerin ortak kararlar alması çok zordu. 10 yılda 11 hükümet değişti. Bu yüzden yeni kurulacak hükümetten de pek bir beklentim yok. Bence asıl meselenin hükümette değil de, sistemde olduğunu anlamamız gerekiyor. Devlet yapısı artık işlemez halde. Bu yüzden başa kim geçerse geçsin, sistem aynı olduğu sürece bir şey değişmeyecek. İnsanlar bu hükümetten çok umutluydu. Tufan hoca, yeni bir kan, Kudret Özersay yeni bir kan… Ama sonu aynı olunca, insanlar tüm ümidini yitirdi. Bence devlette yapısal reform yapılması gerekir.”
Furkan Seçkin: “Tek dileğim bu hükümetin artık topluma fayda sağlamaları, kendilerini düşünmemeleridir”
“Yıllardır süregelen bir hükümet değişikliği söz konusu. Bizim ülkemizde alt yapının oturmaması, hep başka ülkelerden yardım ve katkı bekleyişimiz, hiç kendi yağımızda kavrulmamamız sorunların büyümesine yol açtı. Bu sebeple de devamlı hükümet düştü, tekrar kuruldu, biz artık bu duruma alıştık. Dörtlü koalisyonun yönetilmesi, dört farklı siyasi partinin ortak bir görüşte toplanmaya çalışması zaten çok zor bir sistemdi. Bizim, başlıca asıl önemli olanın siyasi partiler değil, hizmet olduğunu anlamamız gerekiyor. Yeni kurulacak hükümetten beklentim, başka ülkelerden destek ve maddi kaynak beklemek yerine, alışılmışın dışına çıkarak kendi kaynağını yaratmalarıdır. Toplumun temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayıp kendimizi iyiye taşırız diye düşünülerek hareket edilmelidir. Tek dileğim bu hükümetin artık topluma fayda sağlamaları, kendilerini düşünmemeleridir. Halk birinin çıkıp artık hizmet vermesini istiyor.”
Enes Obuz: “Daha istikrarlı ve günü kurtarmalık değil de, sürdürülebilir bir sistem geliştirmelerini umuyorum”
“Dörtlü koalisyon kurulurken, önceki sistem eleştirilerek, büyük vaatler verilmişti. Biz her şeyi daha iyi yapacağız sözü ile dörtlü koalisyon kurulmuştu. Bu sebeple de halk çok büyük umutlara kapıldı. Farklı ideolojideki partilerin ortak bir noktada buluşması çok zordu. Bu zamana kadar gelebilmeleri de aslında toplumun, farklı görüşlere ne kadar saygılı olduğunu da gösteriyor. Bundan sonra yine mutlaka bir koalisyona gidilecektir diye düşünüyorum. Ancak ikili koalisyon kurulup, geriye kalanlar da devamlı eleştirmemeli. Artık umut vaat edici bir seferberlik olmalıdır. Siyasetle beraber sivil toplum örgütlerinin de, birlik ve beraberlik içinde topluma hizmet etmesi gerekiyor. Siyaset tartışmalarından ziyade bizim ülkemizde çok ciddi sorunlarımız var. Yöneticiler bile sağlık problemlerini güneyde veya yurt dışında çözmesi beni endişelendiriyor çünkü onlar karar verici ve devletin başında kişiler olarak, kendi kurdukları sisteme güvenmeyip başka ülkelere gidiyorlarken, biz halk olarak bu hastanelere güvenmek zorunda kalıyoruz. Ya da bu insanların çocukları devlet okullarında okumazken bu halk nasıl güvenerek çocuklarını bu okullara göndersin? Artık kendi ayaklarımızın üstünde durabileceğimiz bir sistem gerekiyor. Ben bir genç olarak, hayallerimi bırakın Avrupa ülkelerindeki gençlerle, üçüncü dünya ülkeleri ile bile eşdeğer göremiyorum çünkü hem ülkemizde hem de hayallerimizde ambargo var. Ülkemizde devamlı üniversite kurulurken, öğrenci sayısı gitgide azalıyor ama kimse de bunun nedenini sorgulamıyor. Öğrenciler burada müşteri gibi görüldüğü için böyle bir düşüş var ve bunun sorgulanması gerekiyor. Daha istikrarlı ve günü kurtarmalık değil de, sürdürülebilir bir sistem geliştirmelerini umuyorum.”
Elif Doğan: “Beklentim, ülkedeki tüm sorunların bir bütün olarak görülüp, bunları çözmek için çalışılması”
“Yeni hükümetten beklentim, ülkedeki tüm sorunları bir bütün olarak görüp, bunları gerçekten çözmek için çalışmasıdır. İnsanlarımız artık elektrikteki zamlardan, gece çamaşır bulaşık yıkar oldu. Özellikle çalışan bir anne olarak, artık hiçbir şeye vakit ayıramıyorum. Daha hesaplı olsun diye akşamüstü değil, gece işlerimizi halleder olduk. Ben, bana uyan saatte bunları yapmam gerekirken, elektriği düşünmek zorunda kalıyorum. Bunun dışında ise, ülkede her yerde çevre kirliliği var. Her yer çöp içinde. Sağlıkta da sorun yaşanıyor. Başka ülkelerde, sağlık sigortan varsa hastane ve ilaç masraflarını devlet karşılar. Biz ücret ödediğimiz gibi, ilaç da bulamıyoruz. Ben bir esnaf olarak çok fazla kağıt atıyorum. Eğer kağıtları devlet ayrıca toplasa, normal çöp yerine kağıt/karton/plastik ve teneke gibi kafeslere ayrı ayrı atarım. Bu geri dönüşüme de katkı sağlar. Bunların yanı sıra, eğitimde de büyük sıkıntılar var. Ben çocuklarımı, devlet okulunun eğitimi yeterli olmadığı için mecburen dershaneye göndererek, aylık 800 TL de buna masraf yapıyorum. Okuldaki öğretmenler, çocuklar anlamış veya anlamamış umursamıyor. Bu az bir masraf değildir. Hiçbir konuda iyi gidişatta değiliz.”
Hasan Kumbur: “Yeni kurulacak olan hükümetten de beklentim üretmeleridir”
“Biz ülke olarak, kendimizi idare edecek maddiyata sahip değiliz. Memurların maaşı bile, başka devletlerin katkısı ile sağlanıyor. Bizim bunu değiştirmemiz gerekiyor. Bunu da ancak üreterek yapabiliriz. Yeni kurulacak olan hükümetten de beklentim üretmeleridir. Sadece ‘şunu yapacağız, önceden bunu yaptık’ diye vaatler vermek yerine, gerçekten bir şeyler yapmalarıdır. Fabrikalar kurulsun, üretime katkı sağlansın. Dörtlü koalisyon, zaten uygulanması çok zor bir sistemdi. Dört farklı görüşteki partinin söz sahibi olması, mutlaka kendi aralarında ciddi anlaşmazlıklara yol açmıştır. Yeni hükümet, sorunları çözmeye eğitimden başlamalıdır. Ülkede neredeyse tüm gençlerin okumasına rağmen ciddi boyutta işsizlik var. Üretim için de insanların bilinçlendirilip teşvik edilmesi gerekiyor.”
Ali Özgen: “Yeni hükümetten pek bir beklentim yok”
“Yeni hükümetten açıkçası pek bir beklentim yok. Ben her seçimde oy vermiş bir vatandaşım. Ancak şunu gördüm ki, başa geçen kişi, vaatlerini unutarak koltuk sevdasına düşüyor ve sözlerini tutmuyor. Ülkenin başına geçen hiçbir hükümet, gerçekten halk ve ülke için bir şeyler yapmıyor. Herkes, kurulmuş düzeni aynı devam ettirme çabasında. Ülkede çok fazla sorun var. Bence başlıca sorun sağlık sektöründe. Devlet hastanelerinde bekletiliyoruz, bir kontrol için bize 45 gün sonra gel deniyor… Hâlâ 1976’dan kalan yasalar yürürlükte. Ama ülke, nüfus, hatta dünya değişti. Yasaların da ihtiyaca göre yenilenmesi gerekirken, biz eskide kaldık. Ama ben bunun böyle devam edeceğini düşünüyorum, kimse sorunları çözmeye çalışmayacaktır.”
Merve Dağtekin: “Üretmeye, bir iş kurmaya çalışan insanların önünü açılmalı”
“Ben bir girişimciyim. Kozmetik ürünleri getirerek burada pazarlıyorum. Bunu şu yüzden söylüyorum: şimdiye kadar hükümetin, gençlere, girişimcilere veya üreticilere bir katkısı olmadı. Bir genç okulunu bitirdiği zaman, ne yapacağını bilmiyor. Biz bir şey yapmak istediğimizde, önümüze bin bir çeşit engel çıkıyor. En basitinden, bir ürün getireceğimde, her defasında aynı izinleri alıp, aynı yoğun prosedürden geçip, aynı büyük vergileri ödüyorum. En azından sürecin daha hızlı ilerlemesinde bile yardım edilmiyor. Devletin işsizlik hat safhadayken girişimcilere destek olacağına, işini daha da zorlaştırıyor. Benim yeni kurulacak olan hükümetten beklentilerim, eğitim sisteminin ciddi anlamda geliştirilmesi ve üretmeye, bir iş kurmaya çalışan insanların da önünün açılması. Ülke gencinin, en çok buna ihtiyacı var.”
Orhan Kumbur: “Yeni kurulacak olan hükümetten beklentilerimiz çok yüksek”
“Yeni kurulacak olan hükümetten beklentilerimiz çok yüksek. Dörtlü koalisyon bence kendi aralarında, farklı görüşlerden dolayı anlaşamadığı için bozulduğunu düşünüyorum. Yeni hükümet, insanlara hizmet etmeli ve üreticilere destek olmalıdır. İnsanlar burada evlerini nasıl geçindireceklerini kara kara düşünür hale geldi. Çocuklarımız ise okuyor, iş bulamıyor. Hükümettekiler, sadece kendi ailelerini ve yakınlarını düşünerek hareket ediyor. Onlar kendilerini iyi yerlere taşırken olan halka oluyor.”
Muhammet Sevindik: “Biz eğitim sistemini değiştirerek, insanların daha üretken ve bilinçli olması için de çabalamalıyız”
“Benim yeni kurulacak olan hükümetten en büyük beklentim, eğitim sisteminin baştan sona değiştirilerek geliştirilmesi. Ülkemizde, neredeyse her genç okuduğu halde, işsizlik sorunu var. Biz eğitim sistemini değiştirerek, insanların daha üretken ve bilinçli olması için de çabalamalıyız. Ülkemizde yapılması gereken çok şey var. Ancak sistemsizlik yüzünden, hiçbir şeyi değiştiremiyoruz.”