Ve sonuçlandı.
Üç aydır hem toplum, hem mahkemeler UBP Kurultayı ile ilgili kilitlenmişti.
Dün Yüksek Mahkeme İrsen Küçük’ün istinaf davasının kararını açıkladı ve İrsen Küçük’ün istediği olmadı.
Mahkeme İrsen Küçük’e sen UBP başkanı değilsin dedi, 2. Kurultay’a gideceksin dedi.
Daha ilk baştan demokratik bir ülkede böyle bir belirsizlik içindeki parti başkanı ve Başbakanlığı da tartışmalı hale gelen bir siyasi hemen istifa eder ve ikinci kurultaya giderdi ama olmadı.
İlginçtir her ne kadar da “şimdi bitti” desek de vatandaş yine soruyor;
Acaba İrsen Küçük “yüksek mahkemenin kararına uyacak mı?”
Kimse Küçük’ün “hade 2. Kurultaya gidelim” diyebileceğini beklemiyor. Oysa Mahkeme buna karar vermiş. Gitmesi gerekiyor. Ancak şimdiki boşluk 2. turun tarihiyle ilgili…
Tam bu satırları yazarken İrsen Küçük bir basın toplantısı düzenledi ve yukarıdaki kuşkuları doğruladı. Mahkemenin kararlarına ters olarak “başkanlığım sürüyor” dedi ve “2. Kurultay’a gideceğiz” de demedi. “Tarih açık” dedi.
Ahmet Kaşif tarafı parti tüzüğüne göre “7 gün sonra 2. tura gitmek gerekir” derken, İrsen Küçük tarafı “hayır, o madde ortadan kalktı, seçim tarihi belirsiz” diye karşı çıkıyor.
Hade şimdi sil baştan mı?
Bıktık artık.
Siz kendi kendinizi yeyin, bitirin, o bizi ilgilendirmez de bu toplum çekiyor sizin bu koltuk kavganızın sonuçlarını…
Gidin bir genel erken seçime, olsun bitsin işte.
Karpaz’ı kaybediyoruz…
Karpaz yine darmadağın…
Yine diyorum çünkü Karpaz’ın güzelliği, albenisi o kadar çekiyor ki insanı her dönem Karpaz’ın geleceğini tehdit eden bazı gelişmeler yaşanıyor.
Şunu da söyleyelim; Karpaz derken yerleşim yerlerinden, köylerden söz etmiyoruz. Milli Park olan, korumaya alınan alandan söz ediyoruz.
Elektrik geçmişti önce oradan, şimdi de yol genişletmesi adı altında başlayan çalışmada her yerden yol geçmeye başladı, genişletme otobana dönüyor, ağaçlar kesiliyor, dozerler Altın Kum sahiline girdi. Her taraf darmadağın… Bunun da nedeni Eylül ayında düzenlenmesi düşünülen rock festivali. Bu festivale 80 bin kişinin gelmesi bekleniyor.
Peki bu insanlar Milli Park alanında nerede kalacak? Çadırlar kurulacak, en az bin adet tuvalet isteyen bir kalabalık var, yüzlerce otobüsün veya taşıtın o bölgeye gelip gitmesi gerekiyor. On binlerden çıkacak çöpler var, bunlar nereye atılacak, kim nasıl toplayacak?
Ve bölgenin özelliği… Doğal yapısı… Endemik bitkileri, kaplumbağa sahilleri, eşekleri, kum zambakları, dokunulmazlığı…
Şimdi on binler dokunacak… Rock konserleri için dört sahnenin kurulması düşünülüyor. Sesten ve her yere basacak ayaklardan Karpaz’ı artık görebilir miyiz yoksa oralar artık başka bir şey mi olur!
Tamam, festival yapın ama başka bir yer olabilir. Otelleri yaptığınız Bafra bölgesi olabilir. Korumaya alınmayan yerler olabilir.
İlle de Milli Park mı olması lazım!
Yoksa sizin elinizde değil mi bu gelişmeleri önlemek?
Başkalarının mı sözü geçiyor bu topraklarda!!!