Kıbrıs'ın kuzeyinde son güncel rakamla 935 mahkûm ve tutuklu var.
Bu rakam her gün değişiyor tabii...
Hem de nasıl değişiyor!
Nüfusu da son olarak 407 bin açıklamıştı, "İçişleri Bakanı."
Bu rakam da her gün değişiyor, malum...
Hem de nasıl değişiyor!
Hatırlatmış olalım “KKTC Cezaevi”nin tasarlanan kapasitesi 625 kişi!
***
Niye bu girişi yaptım?
Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi tarafından dün açıklanan hapishane nüfus istatistiklerine göre Türkiye, 31 Ocak 2022-31 Ocak 2023 döneminde, hapishanelerinde en çok mahpus bulunan Avrupa ülkesi oldu.
Türkiye hapishanelerinde tutuklu yargılananlar dâhil toplam 348 bin 265 mahpus var.
Türkiye'yi bu alanda sırasıyla 90 bin 964’le Birleşik Krallık, 72 bin 294’le Fransa ve 71 bin 228’le Polonya izliyor.
***
Mahpus sayısı ülkelerin nüfuslarına orantılı hesaplandığında, Türkiye 100 bin kişiye 408 mahpus ile yine ilk sırada yer alıyor.
Türkiye'yi bu sıralamada 100 bin kişiye 256 mahpus ile Gürcistan izliyor.
Azerbaycan’da 100 bin kişiye 244, Moldova’da 242, Macaristan’da 211 mahkûm ve tutuklu düşüyor.
Nüfusla oranladığımız zaman Kıbrıs’ın kuzeyi olarak Avrupa’da ilk 5’e giriyoruz.
Görüyorsunuz ülkemize nereye gidiyor böyle…
Ha gayret!
Analı yavrulu ilk 2’de olabiliriz böyle giderse…
Türkiye’de satılan “hellim”
Türkiye'den bir dostumuz yazdı, pek çok markette, farklı markalarda hellim satıldığını söyledi.
Bahçıvan, Pınar, Sütaş…
“Bunlar Kıbrıs’ta mı üretiliyor, Türkiye’de mi?” diye sordu.
Biliyorsunuz, Kıbrıs’ın geleneksel ürünü olarak hellim yalnızca adada üretilebilir.
Avrupa Komisyonu, Χαλλούμι ve Hellim ismi ile sadece Kıbrıs’ta ve belirlenen geleneksel şekliyle üretim yapılabileceğini anlatan Menşe İsmi Korumalı Ürün (PDO) Uygulama Tüzüğü’nü 12 Nisan 2021’de onaylamıştı.
Tüzük, Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanmış ve uygulama 1 Ekim 2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girmişti.
Türkiye, Avrupa Birliği üyesi değil tabii…
***
Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı ve Hellim Çalışma Grubu üyesi Mustafa Ergüven’i aradım, Türkiye’de satılan hellimi sordum.
“Avrupa Birliği tescilinden farklı olarak hellim Türkiye’de de tescillendi. Türkiye'de Hellim isminde üretim yapılamaz, orada farklı markalar tarafından satılanların tümü Kıbrıs’ta üretiliyor.”
Türkiye’deki tescili Kıbrıs Türk Sanayi Odası yapmış.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası Belgelendirme Birimi Müdürü Kemal Öztürk’ü aradım, konuştuk, anlattı.
“Türkiye’de 2009’da hellim menşe tescilini yaptık. Hellim ismiyle sadece Kıbrıs coğrafyasında üretim yapılabilir. Türkiye’de farklı markalar tarafından hellim ismiyle satılan ürünlerin ambalajları üzerinde, üretim yeri ve üretici firmanın yazması gerekiyor.”
***
Öyle anlıyorum ki Türkiye’nin büyük firmaları, Kıbrıs’taki üretici firmalarla doğrudan bağlantı kuruyorlar.
Keşke bir de “otorite” olsa arada…
Kayıt yapılsa…
Örneğin şunu soruyorum, “Türkiye’de kaç firma Kıbrıs’ta üretim yaptırıyor?”
Bu verilere sahip değiliz.
Peki, Türkiye’de, herhangi bir üretici, izin almadan kendisi hellim üretirse bunu kim denetliyor?
“İhbar gelirse bununla ilgili araştırma yapıyoruz ayrıca görevli avukatlarımız var, zaman zaman marketleri gezerek, kontrol yapıyorlar” diyor Kemal bey…
“Örneğin geçmişte Sütaş’a dava açmış ve kazanmıştık.”
***
80 milyonluk bir coğrafyada çok da kolay değil bu denetim…
Hele de taklit ürün ve kaçak üretimin kontrolü daha da zor…
Türkiye’deki bilinçli tüketiciye önemli bir rol düşüyor burada… “Hellim” ismiyle satılan her ürünün üretim yerini kontrol etmek ve bu yönde takipçisi olmak adına…
Hellimde uluslararası denetim için ilk toplantı 13 Haziran’da
Hellim demişken…
Kıbrıs'tan Avrupa Birliği'ne hellim ihracatının bu yılın eylül ayında başlaması ön görülmüştü.
Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı ve Hellim Çalışma Grubu üyesi Mustafa Ergüven’le bunu da konuştuk.
13 Haziran’da “sağlık ve hijyen kontrollerinin başlaması”na yönelik yol haritasının belirlenmesi için ilk toplantı Lefkoşa’da yapılacak.
3 yıldır bu kontrol bekleniyordu.
Uluslararası alanda faaliyet gösteren, Fransız denetleme kuruluşu “Bureau Veritas” bu denetimi yapacak.
Yeşil Hat’tan geçiş için sağlık kontrolü ve onay gerekiyor.
Bu süreç de iyi geçerse…
Hem üretim standardı yükselecek hem de ekonomiye ciddi katkı sağlanacak.
Umarız yılsonuna kadar da Yeşil Hat üzerinden Avrupa pazarına ihracat başlayacak.
Elektrikte Özerk Yönetim için ileri adım
"Üzerinde çalışılması gereken dosya: Elektrikte özerk yönetim nasıl olacak?"
Bir ay önce yazmıştım.
"Kamuoyunun Enerji Politikalarına İlişkin Görüşleri ve KIB-TEK Algısı" başlıklı kamuoyu araştırmasını inceledikten sonra...
O araştırmada Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na yönelik “çıkış yolu” sorulmuştu topluma...
“Özerkleştirme % 42, Özelleştirme % 22, Mevcut durum % 23” gibi bir sonuç ortaya çıkmıştı.
Şimdi hem zam hem de elektrik kesintileri ile birlikte Kıb-Tek yeniden gündemde...
***
“Özerk Kıb-Tek”in yol haritasına ihtiyaç var.
"Kıb-Tek yönetimi kimlerden oluşacak; çalışanlarla birlikte tüketici ve üretici temsilcileri yönetime nasıl katılacak, maliyet hesaplamalarını kim yapacak, istihdam ve yatırım gibi süreçler nasıl yönetilecek, performans ve kaliteyi kim denetleyecek, mali disiplin nasıl sağlanacak?"
Meclis'te 2012'den beri bekleyen "Özerklik Yasa Önerisi" var.
Bu tasarının güncellenmesi şart!
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), akademisyenler, siyasiler, hukukçularla birlikte hafta sonu geniş bir çalıştay düzenliyor.
Doğru bir iş yapıyorlar.
Aklın yolunda ilerlemek ve sürdürülemez bu düzeni değiştirmek gerekiyor.
Hep birlikte takipçisi olmak, katkı koymak önemli…