Makine Mühendisleri Odası, ‘KIB-TEK Krizine Neden Olan Karadeliklerden Kurtulma ve Yeni Karadelikler Yaratmama Çareleri’ni paylaştı.
KIB-TEK’te ‘siyasi yandaş’ atamalarının durdurulması gerektiğine işaret eden Oda, AKSA sözleşmesinin de, serbest rekabeti engellemek, AKSA’ya avantaj sağlamak için yazılmış bir sözleşme olduğu değerlendirilmesinde bulundu.
KIB-TEK’in ‘zam’la krizden çıkarılamayacağına da vurgu yapılan Oda açıklamasında, öncelikle lojistik faaliyetlerin kamudan gizli, Bakanlar Kurulu Kararları ile yapılmalarına engel olunması gerektiği görüşünü belirtti.
Halkın menfaatine uygun, ihtiyaç kadar üretim ve depolama ve peak zamanlarda ihtiyaç duyulan enerjiye ulaşabilme için gerekli teknik tedbirlerin alınması gerekliliğine de işaret eden oda, sürdürülebilir enerji için ihtiyacın tespiti, üretimi, depolana bilirliği ve peak zamanlarda hizmete sunula bilirliğinin olmazsa olmaz olduğuna vurgu yaptı.
Oda’nın açıklaması şöyle:
“KIB-TEK’te karadelik olduğunu onaylayan Sayın Başbakanımıza, KKTC halkının menfaatine uygun olarak çözeceğine inandığımız önerilerimiz aşağıda sunulmuştur. Belirttiğimiz önerilerimizin doğruluğuna inanıyoruz ve doğru çözümlere el birliği ile ulaşabiliriz. KIB-TEK’teki esas uygulamalar ekonomi ve mühendislik bilimi ile ilgilidir.
1.Hâlihazırdaki KIB-TEK Yönetim Kurulunun bu görev için uygun vasıflardaki mesleklerden oluşmadığı görülmektedir. Bu durumda ilk yapılacak iş: KIB-TEK’in bağlı olduğu bakanın sırf kendi siyasi yandaşıdır diye, ihtiyaç duyulan mesleki bilgiye ve gelişime sahip olmayan kişileri KIB-TEK Yönetim Kuruluna atamaları durdurulmalı ve hâlihazır Yönetim Kurulunun görevine de son verilmelidir.
2. AKSA Anlaşması: Bu anlaşma Odamız tarafından incelenmiştir. AKSA sözleşmesinin; Serbest rekabeti engellemek için/geçerli neden olmadan/AKSA’ya avantaj sağlamak için yazılmış bir sözleşme olduğu değerlendirilmiştir. Söz konusu sözleşmenin hukukçular tarafından da acilen incelenerek; AKSA’ya ödenen yakıt ve kira bedellerinde mesnetsiz olan ödemelerin durdurulması ve geriye yönelik yapılan ödemelerin talep edilmesi hususu sağlanmalıdır. Sözleşme ekonomi, mühendislik ve hukuk esaslarında incelenerek kira ve yakıt ödemelerine ait karadelikler tıkanmalıdır. Bu yapılmadığı müddetçe kurum zarar etmeye devam edecek ve KKTC halkının aleyhine olan bu sözleşmenin uygulanmasından dolayı her görev yapan günaha ortak olacaktır, AKSA’ya yapılan ödemelere esas olan harcama belgelerinin de KIB-TEK teftişinde denetlenmesi ve sorumluluk alındığının görülmesi gerekmektedir.
3. Bakım Onarım Hizmetleri; Bakım ve onarım hizmetleri planlanabilen lojistik faaliyetlerdir.
a. Bu faaliyetler KIB-TEK organik yapısı içerisinde planlanıp şeffaf ihale sürecinde, rekabeti oluşturan koşullarda yapılmamaktadır. Bu nedenle de Bakım Onarımlar için, nerede ise makinaların değerine eşit bedeller ödenmektedir. Odamız bu şekilde yapılan bir tedarik faaliyetini mahkemeye vermiştir ve mahkeme önünde bu ihtiyacın doğruluğu kurum tarafından savunulamamıştır.
b. Bakım Onarım faaliyetleri ile ilgili hazırlanan sözleşmeler KIB-TEK yararına değildir, dolayısı ile KKTC halkının yararına değildir. İhtiyaç fazlası talep edilen malzemeler sanki kullanılmış gibi yükleniciye devrediliyor ve yüklenici de sanki bu malzemeyi kullanmış gibi yedek parça ve hizmet ödemesi alıyor. Malzemenin akıbeti (kullanılıp kullanılmadığı ve kullanılmayan malzemeye ne olduğu) belli değildir. Bu mesnetsiz ve zararlı uygulamalar hemen durdurulmalıdır.
4. KIB-TEK faaliyetlerinde Bakanlar Kurulu Kararları; KIB-TEK Krizine neden olan tüm faaliyetlerin bakanlar kurulu kararlarına istinaden yapıldığı gözlemlenmektedir. Dolayısı ile ortaya çıkan tüm zararlar ile ilgili yapılacak teknik denetim sonrasında yasal işlemler yapılmalıdır.
a. AKSA sözleşmesi Bakanlar Kurulu Kararı ile yapıldı ve 60 - 70 Milyon USD’lik yatırımın karşılığında AKSA’ya muhtemelen 400 Milyon USD kadar kira bedeli ödenecektir. Bu kira bedeli yap işlet devret için dahi kabul edilebilir bir bedel değildir,
b. Akaryakıt tedarikleri; Bakanlar kurulu kararı ile evsafına uygun olmayan yakıt tedariki yapıldı ve ‘’geçerli neden olmadan“ makinalar hasara uğratıldı.
c. Hasara Uğrayan makinaların onarımı için Temmuz 2021 de alınan bakanlar kurulu kararına istinaden ihalesiz bakım sözleşmeleri yapıldı, bu sözleşmeler “Bakanlar Kurulunda belirtildiği gibi“ makinaların üreticisi firmasında yapılmamıştır, incelenmelidir.
5. KIB-TEK Envanter Yönetimi ve Mali Sorumluluklar belirlenmemiştir;
a. KIB-TEK bakım ve onarım için çıktığı ihalelerde ihtiyaç duyulan yedek parçaları stoklarından bütünlememektedir. Envanter kayıtlarında hangi malzemenin hangi makina için, hangi onarım siparişine istinaden kullanıldığı ve kullanılmayı müteakip envanterden düşülmesi ile ilgili kayıtlar yeterli değildir. Bu durum malzemenin kaybına veya diğer suiistimallere zemin olabilmektedir,
b. KIB-TEK malzeme yönetiminde mali ve hukuki sorumluluklar, paylaşılmamıştır, veya belirlenmemiştir. Onarım ihtiyaç makamının müteahhit ile; tedarik, kabul ve ödeme safhalarında direk sorumlu olması önlenmelidir.
6. 2 adet 2x25 MW’lık Motorin yakıtlı santrallerin kiralanması: Söz konusu santrallerin maliyet etkinliği hesaplamaları yapılmalıdır. Santraller yaşlıdır. Yardımcı tesislerin kurulumu, sisteme entegrasyonu için gerekli bağlantı ve donanımları, bakım onarım planlarının ve maliyetlerinin belirsizliği, yakıt cinsinin rekabetçi olmadığı hususlar dikkate alınarak bu 2 santralin kiralanması iptal edilmelidir. Hali hazırda KIBTEK bünyesinde benzer teknik özellikte ve motorin yakıt tipinde santraller yakıt ekonomisi zaafiyeti gerekçesi ile kullanım dışı bırakılmışlardır.
7. Bugünlerde hidrojen yakıtlı santraller ile ilgili görüşmeler yapıldığı duyumları alınmaktadır. Sürdürülebilir ve en rekabetçi, dışa asgari seviyede bağımlı olunacak sistemlerin kurulumu prensip olarak kabul edilmeli ve geliştirilecek senaryolarda bu prensip korunmalıdır. Hidrojen yakıtlı enerji santralinin detayları Mühendis Odaları ile paylaşılmalı ve görüşler alınmalıdır.
8. Enerji ihtiyacı karşılanma planlamaları yapılırken doğal gaz ve fuel oil in ayni nesil fosil yakıtlar olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Mevcut kurulu tesislerin hiçbirinin doğal gaza dönüştürülmesi ekonomik değildir. Doğal gaz yakıtlı combine santrallere de mal sahibi olarak envantere dâhil edilmeleri (2’nci durumda tedarik gibi görüşmeler olduğu duyumunu aldık), ülkemizin mevcut politik ve ekonomik yapısı dikkate alındığında ve gelecek için demode (10-15 yıl ) olacaklarından uygun bir teknoloji değildir bu plan 2009 yılında AKSA ile ilgili Bakanlar Kurulu kararı ile geçerliliğini kaybetmiştir. Sürdürülebilir, insan ve çevre dostu sistemlerin kurulumu, kurulumun en verimli ve peak değerlerde de hizmet verebilmesi için öncelik: Kurulu üretim tesislerinin hizmete elverişli halde olması, ”verimli” üretim kapasitesine ulaşması, akıllı şebeke kurulumu ve enerji depolamaya verilmelidir.
9. Enerji ihtiyacının karşılanması için; fosil yakıtlı tekliflerde mutlaka: yap – işlet – sök ve götür prensibinde anlaşma yapılmalıdır. Kira bedelleri hesaplanırken 2009 yılındaki hataya düşülmemeli şeffaf olunmalıdır. Yakıt bedelleri hesaplanırken en az 15 yıllık sürede değişmeyecek yakıt bedeli ile sözleşme imzalanmalıdır.
10. Yap-İşlet-Devret prensipli enerji üretim tesisi kurulmak isteniyorsa; Bu sistem fosil yakıt ile çalışan bir üretim tesisi olmamalı çevre dostu, sürdürülebilir, dışa bağımlı olmayan ekonomik üretim kabiliyeti olan sistemler olmalıdır. Bu mümkündür. Bu maksatla yapacağınız sözleşmenin teknik hususlarında odamız size mesleki teknik desteğe hazırdır.
11. KIB-TEK Krizi çözümü için ne kadar ZAM yaparsanız yapınız KIB-TEK’i bu krizden çıkaramazsınız ve KKTC halkı için doğru bir iş yapmamış olursunuz. Önce lojistik faaliyetlerin kamudan gizli, Bakanlar Kurulu Kararları ile yapılmalarına engel olunmalıdır. KKTC halkı menfaatine uygun, ihtiyaç kadar üretim ve depolama ve peak zamanlarda ihtiyaç duyulan enerjiye ulaşabilme için gerekli teknik tedbirler alınmalıdır. Sürdürülebilir enerji için; ihtiyacın tespiti, üretimi, depolana bilirliği ve peak zamanlarda hizmete sunula bilirliği olmazsa olmazdır.”