Mal, mülk, motivasyon ve insanca bir yaşam

Mehmet Çağlar

 

“Mülkiyet işini barış içinde hakkâniyetle çözelim” diyenlerin karşısına,
"Bir çakıl taşı bile vermeyiz",
"....aldığımızı masada iade etmeyiz" diyenler "cansiperane" dikiliveriyorlar! 

Aslında hedefleri gayet açık;
Çözümsüzlük...
"Barış zaten var, eksik olan bir antlaşmadır" diyerek,
Gerçek anlamda bir Barış'tan ve Federal Çözümden yana olmuyorlar...

ADALETSİZLİK
"Biz de çözüm isterik ammaaa...."
Ammaaa ne?!
Ammaaa'sı:
"Adaletsizlik bize daha bir uygun" deyişleridir, içten söyleyip de dışa vuramadıkları...!

Peki kim/kimler savunuyor bu argümanı?
Kaynakları eşit ve adil dağıtmayanlar ve bu adaletsizlik ve hakkâniyetsiz paylaşımdan on yıllardır yararlananlar ...
Bunların argümanları ne?
Argümanları:
Adaletsizlik !..
Tutanın elinde kalması..!
Yağma Hasan'ın ve Yorgo'nun böreği..!
Bunların Federal bir Çözümle birlikte tertemiz bir sayfa açmaya hiç niyetleri yok!

İNSAN OLMAK
Bu odakların hizmetkârı olmayacağını Sayın Akıncı ortaya koyar koymaz,
Gelenekçiliğin ve statükonun temsilciliğini hemen oynamaya başladılar...

Her iki toplum için de geleceği şu an yaşadığımız zamandan daha iyi yapmak,
Ganimetlenen mal'ı-mülk'ü adil, insancıl ve hukuki bir zemine kaydırmakla mümkündür....

Hepimiz, Sayın Akıncı'nın Federal Çözüm ve Barış vaadini ve mahiyetini ilerici bir perspektif üzerinden böyle düşünmeliyiz...
Rumlarla karşılıklı Duygudaşlık,
Ekonomik,
Sportif,
Sanatsal,
Kültürel ve daha birçok alanda ortaklık ilişkileri kurarken,
Rum Malları, Eşdeğer Mallar,  Mülkiyet ve Kullanıcı Hakları üzerine de İnsancıl ve Hukuki yaklaşımlar sergilememiz gerekiyor...

OPTİMUM DENGELER VE YENİ ANLAYIŞLAR
Karşılıklı duygular ile sorunlar arasındaki bağlantıyı anlamak ve bu beklentileri karşılamak üzere,
Mübadelelerdeki tercihler apaçık ortaya konulmalıdır...
Ortak aklın rehberliğinde optimum dengeler kurularak,
Yeni anlayışlar toplumsal süreçlere aktarılmalıdır...

İlerici bir Cumhurbaşkanı seçtik.
Sayın Cumhurbaşkanı da kendisine düşeni;
Kıbrıslı Türkler'in  Çözüm ve Barış sürecine olan samimiyetlerini ve cesaretlerini çeşitli platformlara taşıyor...
Federal Çözümden ve Barıştan taraf oluyor...

Sizler, yani statükonun bekçileri ve temsilcileri: "Kan döktük vermeyiz " ile Federal Çözümün yıkım aracı olmakta ısrarcı olun;
41 yıl bu ülkenin adalet ve hukuk sisteminin, adalet ve insan haklarının, insan yetiştirme sisteminin ve üretiminin ve de demokrasisinin altını üstüne getirdiniz yetmedi...

Bizler artık ciddi ciddi,
Barış vaadini ve mahiyetini ilerici bir perspektif üzerinden yeniden düşünmeye başlayalım!
Ve seçim yaparken motivasyonumuz daima insanca bir yaşam ve adalet olsun...