Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, KKTC ekonomisinin 2017 yılında yüzde 5.4 ve 2018 yılında yüzde 1.3 büyüme gerçekleştiğini, 2019 yılında yüzde 1.9, 2020 yılında yüzde 3.6 ve 2021 yılında ise yüzde 4.4 büyüme olacağının tahmin edildiğini belirterek, “ Bu bağlamda 2019-2021 orta vadeli program döneminde ortalama yüzde 3.3 büyüme olacağı tahmin edilmektedir” dedi.
“2019 mali yılı yılsonu tahminimize göre 452,2 milyon TL Bütçe açığı öngörülmektedir” diyen Olgun Amcaoğlu, “ On bir yıllık dönemin ardından 412,2 milyon birikmiş bir açık söz konusu olup 2020 yılı bütçe açığı da göz önüne alındığında öngörülen ödeneklerin üzerine çıkılması bir yana 2020 yılı bütçesinde öngörülen giderlerin yapılabilmesi için, taviz verilmeksizin bütçe açığını azaltacak yönde çalışma yapılması hususunda tümümüze önemli bir görev düşmektedir” ifadelerini kullandı.
2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nce; 8 milyar 824 milyon Türk Lirası Gider,
8 milyar 236 milyon Türk Lirası Gelir, 588 Milyon Türk Lirası Bütçe açığı
olarak onaylandığına dikkat çeken Amcaoğlu, öngörülen bütçe açığının iç kaynaklarla karşılanması hedeflendiğini vurguladı.
Amcaoğlu, “Bunun bize daha fazla görev yüklediğinin bilinci ile çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz” dedi.
Bütçe görüşmelerinde ilk gün…
Meclis Genel Kurulu’nda 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı görüşülmeye başladı.
Genel Kurul’daki görüşmelerde ilk olarak Ekonomi Maliye Bütçe ve Plan Komitesi Başkanı Başkanı Sunat Atun, 2020 Mali yılı Bütçe Yasa Tasarısına ilişkin komite raporunu okudu.
Raporun okunmasının ardından Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu bütçe hakkında sunuş yaptı.
Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2020 Mali Yılı Bütçesinin ülkeye hayırlı olmasını diledi.
Amcaoğlu, Bütçe hazırlıklarında katkı koyan, Bakanlık ve diğer Bakanlıklar ile Bağımsız Dairelerin çalışanlarına, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin Başkan ve Üyeleri ile bakan ve milletvekillerine ve görüşmelerde görev alacak Meclis çalışanlarına, basın ve yayın çalışanlarına teşekkür etti.
Bütçenin planlanması
Amcaoğlu’nun konuşması söyle:
“Bütçe, henüz gerçekleştirilmemiş olan, tahmini rakamları gösteren gelecek zaman periyodu için yapılan belirli bir döneme ait yapılacak giderleri ve elde edilecek gelirleri gösteren mali plandır ve mali yıl olarak adlandırılan dönemdir. Bu dönem; mali, ekonomik, siyasi ve hukuki sonuçlar yaratır.
Bu nedenle bütçenin iyi planlanması ve dikkatli kullanılması önem arz etmektedir. Elbette ki ihtiyaç ve talepler her zaman olduğu gibi yüksektir. Özellikle taleplerdeki yükseklik ülkemizin kaynak ve olanaklarının göz önüne alınmaması yanında daha başarılı olma, daha iyi hizmet yaratma, insanlarımıza daha iyi olanak sağlama yönündedir. Ancak bizlerin de görevi ülke kaynaklarının olanaklar nispetinde öncelikli ihtiyaçlar çerçevesinde etkin olarak dağılımını sağlamaktır.
Bu hedefle, geçmiş veri ve bilgileri de kullanılarak gelecek tahmin ve programlarına uygun olarak ihtiyaçların karşılanması yönünde etkin dağılımın en iyi şekilde yapıldığı inancı ile hazırlanan 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı bugünden başlayarak onayınıza sunulmuştur.
“Kamu borçlarının geri ödenmesine başlandı..”
Benden önceki hemen hemen tüm Maliye Bakanlarının dile getirdiği bir hususu başlatmanın haklı gururunu ve gelecek nesillere yük bırakmama veya en az şekilde yük bırakmanın sorumluluğunu taşıyarak, KKTC’nde ilk defa olarak, Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası ile yapılan bir protokol ile kamu borçlarının Ekim 2019 ayından başlayarak geri ödenmesine başlanmıştır. Bu durumun 2020 yılı ödemelerinde bizi zorlayacağı açık olmakla birlikte taviz verilmeden borçların ödenmesi bütçeden yapılacak ödemelerin önemli bir paydasını oluşturacaktır.
Bu ödemeler ile banka, daha fazla kaynağı reel sektöre kredi olarak kullandırma olanağı bulacağından, özel sektöre daha çok yatırım olanağı sağlayacaktır.
Daha iyi bir ülke için ekonomideki hareketliliğin devamını sağlamak amacıyla, ekonomik büyümeyi teşvik eden politikalara odaklanmış bir şekilde, kamu görevlilerinin, devletten yardım alan yoksul ve muhtaçların, burs alan öğrencilerin, hibe alan çiftçilerin alım gücünü muhafaza ederek, yaşam kalitelerinde düşüşe sebep vermemek için, piyasaya daha çok kaynak aktararak daha yüksek istihdam ve daha düşük işsizliği hedef edindik.
“Orantısız etkilenme…”
Küçük bir ekonomiye sahip olmamız nedeniyle uluslararası ekonomideki değişimlerden orantısız olarak etkilenmekteyiz. Ekonomiyi harekete geçirmek için hedefli ve zamanında mali uyaranların kullanımı tercih edilmiştir. Bu maksatla da hem bir kısım vergilerde indirime gidilmiş hem de kamu maliyesinde gelirlerin artışından feragat edilerek akaryakıt zammı gibi ülkedeki tüm fiyatların artmasına sebep olacak fiyat düzenlemelerinden kaçınılmıştır.
Kamu maliyesini sorumlu bir şekilde yönetirken, Sosyal yatırım programlarımız ve toplumumuzdaki en savunmasız kişileri korumak ve herkes için yaşam standartlarında gerçek ve sürdürülebilir artışları teşvik etmek, Ekonomimizin büyüme potansiyelini güçlendirmek ve halkımızın yaşam kalitesini arttırmak temel felsefemiz olacaktır.
Yapılanma projeleri
21’inci yüzyılda ülkemizi modernize etmek için yeniden yapılanma projeleri ile bugünün dijital çağında, Hükümetimiz, yeni teknoloji ve süreçlerle daha verimli bir şekilde hizmet verebilmek için otomasyon alanında pek çok proje sürdürmektedir.
Ayni şekilde, yüksek bütçe açığı pahasına, ülkemizin büyümesi için ihtiyaç duyulan ve kamusal alandaki cari harcamaları azaltacak yöndeki mahalli kaynaklı yatırım projelerine, gelirler bütçesi ve genel bütçe büyümemizin çok üzerinde artış yapılarak (Genel Bütçe % 14, Yerel Gelirler %11.78, Yatırım Projeler %22) hayat bulmasına önem verilmiştir.
Ekonomik büyüme
Dünya ülkelerinde olduğu gibi, Ülkemizde de, 2020 Bütçesi hazırlanırken ve hedefler konulurken; öngörülen enflasyon rakamı olarak adlandırdığımız Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) artışları, büyüme oranları, döviz fiyatları ve asgari ücrete bağlı gelişmeler önemli dayanaklar olarak dikkate alınmıştır. 2019 yılı Tüketici Fiyatları Endeksi yılsonu tahmini 12,88, 2020 yılı ilk altı aylık tahmin 4,85 olarak kabul edilmiştir.
KKTC ekonomisi; 2017 yılında %5.4 ve 2018 yılında %1.3 büyüme gerçekleşmiştir. 2019 yılında %1.9, 2020 yılında %3.6 ve 2021 yılında ise 4.4 büyüme olacağı tahmin edilmektedir.
Bu bağlamda 2019-2021 orta vadeli program döneminde ortalama %3.3 büyüme olacağı tahmin edilmektedir.
Gayri safi yurtiçi hasıla
Cari fiyatlarıyla; 2017 yılında 14,544,800,000 TL ve 2018 yılında 18,324,200,000 milyon TL olarak gerçekleşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın, 2019 yılında 24,554,600,000 milyon TL, 2020 yılında 28,812,000,000 milyon TL ve 2021 yılında ise 33,064,600,000 milyon TL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Yasa Tasarısı
2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı; Sürdürülebilir kamu finansman dengesinin kurulması,Kamunun etkinliğinin ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması,Üretime dayalı büyümenin artırılması ve istidamın önünün açılması,Mali disiplinin sağlanarak devam ettirilmesi,Yapısal tedbirlerin uygulamaya konulması,Ekonominin istikrarlı bir hale getirilmesi,Mevcut kaynakların üretken alanlara yönlendirilmesi, Gelir artırıcı tedbirler yanında harcama disiplininin sağlanarak kamu kaynaklarının ekonomik ve verimli kullanılması,hedefi ile hazırlanmıştır.
2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın detaylarına geçmeden Kesin Hesap Yasa Tasarısı görüşülecek olan 2018 yılı bütçesine ilişkin büyüklükler ile 2019 Mali Yılı bütçesinin gerçekleşme tahminini de çok kısa olarak bilgilerinize getirmek istiyorum.
Veriler…
Bütçe Açığı 452,2 milyon TL
2018 yılında; Bütçe Giderlerinin 5,452,300,000 milyon TL; Bütçe Gelirlerinin 5,505,700,000 milyon TL; Bütçe Fazlasının 53,400,000 milyon TL; olarak, gerçekleştiğini görüyoruz. Bu rakamların tahmini GSYİH’ya oranı;
Bütçe Giderleri % 29,75;
Bütçe Gelirleri % 30,05;
Bütçe Fazlası % 0,29’dur.
2019 yılsonu itibarıyla; Bütçe Giderlerinin 7 milyar 892,4 milyon TL, Bütçe Gelirlerinin 7 milyar 440,2 milyon TL, Bütçe Açığının 452,2 milyon TL, olarak, gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
Bütçe açığı ve fazlası
Bu rakamların 2019 yılı tahmini GSYİH’ya oranı;Bütçe Giderleri % 32,14; Bütçe Gelirleri % 30,30; Bütçe Açığı % 1,84’dür.
Bu noktada geçmişe bakmakta fayda var diye düşünüyorum. Her ne kadar bütçe açıkları öngörülenin çok altında gerçekleşmiş olmasına rağmen kamu maliyesi açısından özellikle nakit anlamında sıkıntıya yol açmaktadır.
2009 mali yılı 65,4 milyon TL,2010 mali yılı 18,0 milyon TL, 2011 mali yılı 51,9 milyon TL Bütçe açığı ile kapatılmıştır. 2012 mali yılında ise Ercan Havalimanı’nın özelleştirmesinden elde edilen 236,7 Milyon TL sonrası 176,2 milyon TL bütçe fazlası oluşmuştur. Ancak, özelleştirme geliri dikkate alınmadığında 2012 Mali Yılı 60,6 milyon TL bütçe açığı söz konusudur.
Devam edecek olursak; 2013 mali yılı 45,4 milyon TL,2014 mali yılı 32,4 milyon TL, 2015 mali yılı 104,1 milyon TL Bütçe açığı ile kapatılmıştır.2016 mali yılı 20,8 milyon TL,2017 mali yılı 106,8 milyon TL,2018 mali yılı 53,4 milyon TL bütçe fazlası ile kapatılmıştır.
2019 mali yılı yılsonu tahminimize göre 452,2 milyon TL Bütçe açığı öngörülmektedir. On bir yıllık dönemin ardından 412,2 milyon birikmiş bir açık söz konusu olup 2020 yılı bütçe açığı da göz önüne alındığında öngörülen ödeneklerin üzerine çıkılması bir yana 2020 yılı bütçesinde öngörülen giderlerin yapılabilmesi için, taviz verilmeksizin bütçe açığını azaltacak yönde çalışma yapılması hususunda tümümüze önemli bir görev düşmektedir.
Yerel ve genel bütçe
Yerel bütçe:
2019 Mali Yılı Bütçesinde 5.610,0 milyon TL olarak öngörülen yerel gelirler %19,25 artışla 6.690,2 milyon TL’ye, 7.036,5 milyon TL olarak öngörülen yerel giderler %1,50 artışla 7.142,4 milyon TL’ye ve 1.426,5 milyon TL olarak öngörülen yerel bütçe açığının ise yılsonu itibarıyla %68,3 oranında bir azalışla 452,2 milyon TL olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Genel Bütçe: 2019 yılında 6.880,0 milyon TL olarak öngörülen bütçe gelirlerinin %8,14 artışla 7.440,2 milyon TL’ye, 7.731,5 milyon TL olarak öngörülen bütçe giderlerinin ise %2,08 artışla 7.892,4 milyon TL olarak gerçekleşeceği, böylece 851,5 milyon TL olarak öngörülen genel bütçe açığının ise %46,89 azalma ile 452,2 milyon TL olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
Yapısal sorunlar önemli
Kıbrıs sorunundan kaynaklanan, ülkemize özgü sorunlarımız, ancak en önemlisi yıllar itibarıyla oluşmuş yapısal sorunlarımız; kamu maliyesinin, kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel idarelerin ve birçok sektörün sürdürülebilirliği hususunda sıkıntı yaratmaktadır. Bu nedenledir ki ekonomik programlar uygulamak zorunluluğu ve ihtiyacı duyulmaktadır. Bundan korkmamamız, sorunlarla yüzleşmemiz ve sürdürülebilirliği sağlamak açısından plan ve programlara bağlı kalarak mali disiplinden taviz vermeyecek çözümler üretmemiz gerekmektedir. Bu çözümler kesinlikle insanlarımızın gelir seviyesini düşürme politikaları olmayıp, gelecek nesillerin çıkarlarını da öngörerek çok daha iyiye ulaşmak olmalıdır.
İç ve dış borç
Ülkemizin kanayan yarası olan ve önceleri telaffuz bile edilmeyen ancak benden önceki Maliye Bakanları tarafından da özellikle hassasiyet gösterilen ve dile getirilen aşırı borç yükü Haziran 2019 itibariyle; 8.142,6 milyar Türk Lirası İç Borç, 22.317,7 Milyar Türk Lirası Dış Borç olmak üzere 30.460,3 milyar Türk Lirasına yükselmiştir.
Bu rakam, GSYİH’nın % 124’üne tekabül ederken, kamu maliyesini ve ekonomimizi olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bu nedenle kamu borç yükünün kontrol altında tutulması ve azaltılması birinci önceliğimiz olmak zorundadır.
2020 Bütçesi…
Yerel Gelirlerde %21,85,
Yerel Giderler ise %11,62 artış öngörüsü
Bu çerçevede de; Hükümet Programında da yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılması, hesap verebilirlik ve mali saydamlığın sağlanması yaklaşımı ile Yerel Gelirler %21,85, Yerel Giderler ise %11,62 artış öngörüsü çerçevesinde 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı hazırlanmıştır.
2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nce; 8 milyar 824 milyon Türk Lirası Gider,
8 milyar 236 milyon Türk Lirası Gelir, 588 Milyon Türk Lirası Bütçe açığı
olarak onaylanmıştır.
Öngörülen bütçe açığının iç kaynaklarla karşılanması hedeflenmektedir. Bunun bize daha fazla görev yüklediğinin bilinci ile çalışmalarımızı artırarak sürdüreceğiz.
2019 Mali Yıl Bütçesine göre, 2020 Mali Yılı Bütçesi;Genel Bütçe Büyüklüğü %14,13 artış ve Genel Bütçe açığı ise %30,94 azalışla, Yerel Bütçe Büyüklüğü %11,61 artış ve Yerel Bütçe açığı ise %27,93 azalışla, hazırlanmıştır.
Buna göre Bütçe büyüklüğünün dağılımı ve oransal payları şöyledir.2020 Mali Yılı Bütçe Giderleri 8 milyar 824 milyon TL olarak öngörülmüştür.Personel Giderleri 2,960 milyon TL%33,55; Sosyal Güvenlik Kurumu Devlet Primi Giderleri 178.5 milyon TL%2,02; Mal ve Hizmet Alım Giderleri630,9 milyon TL; %7,15Faiz Giderleri 360.0 milyon TL %4,08; Cari Transferler3,804.7 milyon TL%43,12; Sermaye Giderleri 221.1 milyon TL %2,51; Sermaye Transferleri 0.2 milyon TL%0,00; Borç Verme 0.1 milyon TL %0,00; Yedek Ödenekler 668.5 milyon TL %7,58
Bütçenin Finansmanına bakacak olursak;2020 Mali Yılı Bütçe Gelirleri 8 milyar 236 milyon TL olarak öngörülmüştür.
Mahalli Gelirler, 5,610.4 milyon TL %63,58; Fiyat İstikrar Fonu Gelirleri,890.0 milyon TL%10,09; Diğer Fon Gelirleri,116.0 milyon TL %1,31; Döner Sermaye Gelirleri, 9.8 milyon TL% 0,11; Özel Gelirler 209.8 milyon TL% 2,38; Türkiye Cumhuriyeti Yardımları, 960.0 milyon TL %10,88 (Yatırımlar ve Reel Sektör 310 milyon TL, Savunma 650 milyon TL); Türkiye Cumhuriyeti Kredileri, 440.0 milyon TL%4,99 (67/2005 Yasa Gereği Ödemeler 100 milyon TL, Faiz Ödemesi, Reform Destekleme ve Kamu Maliyesinin Desteklenmesi 340 milyon TL); İç Kaynaklar 588.0 milyon TL%6,66
TC Yardımları
2020 mali yıl Bütçesinde Türkiye Cumhuriyeti Yardımları 960 milyon Türk Lirası, Türkiye Cumhuriyeti Kredileri 440 milyon Türk Lirası olarak öngörülmektedir.
TC Yardım ve Kredileri ülkemizin kendi ayakları üzerinde durabilmesine imkan sağlayan bir kamu maliyesi ve ekonomik yapı oluşturulabilmesi hususunda ihtiyaç duyulan reformları içerecek şekilde 2010 yılından itibaren üçer yıllık programlar halinde uygulanmaktadır.
2010 – 2012 Dönemi Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün Rekabet Gücünün Artırılması Programı,2013 – 2015 Dönemi Sürdürülebilir Ekonomiye Geçiş Programı,2016 – 2018 Dönemi Yapısal Dönüşüm Programı,olarak uygulanmış ve bu programlarda yer alan Bakanlığımızın sorumluluğunda olan hedeflere (Ek Mesai başlığı hariç) çok büyük oranda ulaşıldığını söylemek doğru olacaktır.
Ekonomik Program’ın 2020-2022 dönemi çalışmaları henüz tamamlanmadığından, 2020 bütçesinde yer alacak Türkiye Cumhuriyeti kaynaklı reel sektör ve altyapı yatırımları dağılımı yer almamış, tümünün dağılımı Ekonomik Program sonrası imzalanacak mali protokolde yapılmak üzere Maliye Bakanlığı bütçesi altında yer alan Yedek Ödenekler içerisinde gösterilmiştir.
Bu programlar çerçevesinde aktarılan kaynaklar incelendiğinde, altyapı ve reel sektör ağırlıklı kaynaklara ayrılan pay artmakta, kamu maliyesinin desteklenmesi yani maaş ödemelerinde kullanılan kaynak miktarı ise sürekli olarak azaltılmaktadır. Sadece bu bile Kamu maliyesinde mali disiplin açısından başarılı bir seviyeye ulaşıldığının bir ifadesidir.
Bütçe giderleri içerisinde Personel Giderleri ile Cari Transferler, esnek olmayan büyük bir paya sahiptir. Personel, Sosyal Güvenlik ve Cari Transfer giderlerinin genel bütçe içerisindeki payı %78,69’dur.
Maliye Bakanlığı ile diğer kurumlar arasındaki bütçe görüşmelerinin temeli olan Mal ve Hizmet Alım Giderleri’nin bütçe içerisindeki payı sadece %7.15’dir.
Sağlık Bakanlığı bütçesinde 2019 yılında 161,25 milyon TL olan laboratuvar malzemesi ile tıbbi malzeme ve ilaç alımları 2020 yılında %7,25 artışla 172,95 milyon TL ’na yükseltilmiştir. Artış oranı şu anki fiili duruma cevap vermediği açık olmakla birlikte bu konuda deyim yerindeyse hesapsız ve savurgan olan yerleşik sistemin kesin bir şekilde ve mali yılbaşından önce değiştirilmesi hususunda TC yetkilileri ile varılan mutabakat gereği artış sınırlı tutulmuştur. Ayrıca, 2019 yılında geçmiş yıllara ait borçların ödenebilmesi için 90 milyon TL ’na çıkarılan Yurt İçi ve Dışı Tedavilerle ilgili borçların ödenmesine bağlı olarak 2020 yılında %33,33 oranında azaltılarak 60 milyon TL olarak belirlenmiştir.
Doğrudan Gelir Desteği için 2020 yılında geçmiş yıla oranla %18,75 oranında artırılarak 190 milyon TL ’na yükseltilmiştir.
Devletin işveren sıfatı ile yaptığı sosyal güvenlik yatırımları hariç olmak üzere Sosyal Sigortalara sağlanan kaynak %2,11 artış ile 580 milyon TL’dır.
2019 yılında 107,9 milyon TL olan BRTK’na sağlanan kaynak %15,01 artış ile 124,1 milyon TL’dır. Ayrıca, Mahalli kaynaklı yatırım projeleri ile Solar enerji ve Doğu Bölgesi Radyo yayınları gibi altyapı yatırımlarına 2,6 milyon TL kaynak yaratılmıştır.
Devamlı surette artan ve adeta ikinci bir iş olarak karşımızda duran ve 2019 yılsonu harcama tahminine göre 195 milyona ulaşması beklenen Ek Mesai ödemelerinin Kamu Maliyesi yönünden sürdürülebilirliği olmayıp; verimlilik, adalet, istihdam açısından sorgulanmak zorunda olup hükümetimizin ivedi tedbir alması zorunluluk arz eden bir sorundur.
Her yıl bütçede ayrılan kaynak tükendiği halde ödeme taahhütleri nedeniyle sorun olarak karşımıza çıkan Ek Mesai ödemeleri yanında yine bunun gibi Taşımacılık ve İlaç ile yurt içi ve yurt dışı hasta sevklerinde düzenlemelere gidilmesi noktasında ciddi performans gösterme ihtiyacımız vardır.
Buna rağmen özellikle TC Kaynaklı Yatırım Projelerine sağlanan bütçe ödeneklerinin gerçekleşmeleri düşük kalmaktadır. Ancak, Mahalli Kaynaklı Yatırım Projelerinde sağlıklı bir planlama yapılmadığından yıl içerisinde ortaya çıkan yatırım mükellefiyeti, Yedek Ödenekler üzerindeki yükü artırmakta ve gerçekleşmeyi de öngörülen ödeneğin üzerine çıkarmaktadır.
Bütçe açıkları ile ilgili olarak yukarıda da açıklandığı üzere 2020 mali yılı bütçesi üzerinde olağanüstü ödenek ihtiyaçları hariç olmak üzere, öngörüsüz ve plansızlıktan kaynaklanan ödenek ihtiyaçlarına bütçe disiplininden taviz verilmeyip karşılık verilmeyeceğini buradan bildirmek istiyorum.
Özellikle vurgulamak isterim ki her geçen yıl kamu maliyesine Türkiye Cumhuriyeti’nden yapılan katkılar azalırken mahalli yatırımlara özel önem vererek bu yıl 220 milyon TL’sına (%22) yükseltilmiştir.
2020 Yılı Bütçe çalışmalarında Belediyelere Katkı Payı %9,25 olarak öngörülmüştür. Bu durumda 2019 yılında 417,3 milyon TL olan katkı payı %24,3’lük bir artışla 518,9 milyon Türk Lirası’na çıkacaktır. 348 Belediye emeklisi için ise 32 milyon TL ödenek ayrılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti yardımları içerisinde en büyük payı alan Belediye ve Köylerin Altyapı Yatırımlarına Katkı Projeleri bunların dışındadır.
Sağlanan bu olanaklar ışığında tüm belediyelerimizin kendi kendine yeten, ayakları üzerinde durabilen ve sorumluluk alanlarında en üstün hizmeti verebilen icraat sağlamaları ülkemizin geleceğine katkı sağlamak açısından bir zorunluluk olmalıdır.
Ayrıca yıllardır önemli bir sorun olarak ülke gündemini meşgul eden yerel yönetimlerimizin 2014 yılı ve öncesine ait olan ana para + faiz başlıklarında yaklaşık olarak 400 milyonluk bir rakama ulaşan, Sosyal Sigorta Primleri, İhtiyat Sandığı Primleri, Vergi Borçlarının ödenmesine ilişkin, Maliye Bakanlığı önderliğinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar neticesinde başta Lefkoşa Türk Belediyesi ve Girne Belediyesi olmak kaydıyla toplamda 18 belediyemizle anlaşma sağlanmış vede mevcut borçların ödenmesine ilişkin protokoller imzalanarak 1 Ocak 2020 tarihi itibariyle taksitleri ödenecek noktaya getirilmiştir.
Gelir politikası hedefleri
Gelir politikalarımızın temel hedeflerini; Teknolojiden faydalanarak kayıt dışılığın en aza indirilmesi, Kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması daha etkin, basit, ve adil bir vergi sisteminin oluşturulması, yatırım, katma değerli üretim, istihdam ve ihracatın desteklenerek ülkemizin rekabetçi yapısının güçlendirilmesi, yıllardır destek verilen sektörlerin aldıkları desteklerin analiz edilerek ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayacak sektörlere de destek verilmesinin sağlanmasıdır.
Şüphesiz ki, kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi toplanacak vergilerle mümkündür. Devletin yaptığı harcamaların temel kaynağı vergilerdir ve vergi önemli bir maliye politikası aracıdır.
Hükümetimiz döneminde kayıt dışı ekonomiyle mücadeleye ve Kamu alacaklarının toplanmasına büyük önem verdik. Bu kapsamda mevzuatın iyileştirilmesinin yanı sıra vergi denetim kapasitesinin güçlendirilmesi ve yükümlülerin vergiye gönüllü uyumunun artırılması da önceliklerimiz arasında yer almıştır.
Hükümetimizin amacı mevcut vergi sistemini daha çağdaş daha bilimsel ve daha adil bir yapıya kavuşturmak, yatırımları ve istihdamı destekleyerek sürdürülebilir, ekonomik büyümeye katkı sağlayan uygulanabilir bir vergi sistemini oluşturmaktır. İyi bir vergi sisteminin en önemli özelliği kuvvetli, etkin bir vergi idaresine sahip olmasıdır.
Gelir ve Vergi Dairesinin yeniden yapılandırılmasını ve güçlendirilmesini sağlamak amacıyla çalışmalar devam etmekte olup Teknolojik yeniliklerle yükümlülerini daha iyi tanıyan ve hizmet sunan ve aynı zamanda ödevlerini yerine getirmeyen yükümlüyü de daha yakından izleyen ve yaptırım uygulayan bir vergi politikası hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
Hükümetimizin temel politikaları arasında yer alan ekonomiyi kayıt altına almak için kayıt dışı ekonomi ile en etkin şekilde mücadele edeceğiz. En basit şekli ile kayıt dışılığı kurallara uyulmaması ve bundan ekonomik yarar sağlanması olarak tanımlarsak buradan da anlaşılabileceği gibi kayıt dışılık haksız rekabet ile gelir dağılımını bozan ve nihayetinde toplumsal refahı sekteye uğratan bir olgudur. Kayıt dışılıkla mücadelede iki temel unsura özellikle önem veriyoruz. Bunlardan birincisi vergi denetimindeki etkinlik ikincisi ise mükelleflerin vergi bilincini geliştirmektir.
Etkin ve güçlü vergi denetimi için personelin eğitimine hızla devam etmeyi, teknolojik alt yapıyı süratle geliştirmeyi ve vergi denetimlerini daha da artırmayı planlamaktayız.
Kayıtlı ekonomiye geçişin hızlandırılması ve kayıt dışılığın en aza indirilmesi amacıyla e-Maliye Projesinin Yürütülmesine ilişkin yapılan sözleşme çerçevesinde Gelir ve Vergi Dairesi yönetimi verginin doğuşundan tahsil edilinceye kadar yapacağı takip sistemi ile vergi gelirlerinin artırılmasında önemli katkılar sağlayacaktır.
Bakanlığımıza bağlı Gümrük ve Rüsumat Dairesinin de Otomasyon işlemleri devam etmekte olup 2020 yılının ilk çeyreğinde tamamlanacak olan Gümrük otomasyonu ile birlikte Gelir ve Vergi Dairesi ile sağlanacak elektronik kontrolün sonucu olarak kayıt dışılığın önemli ölçüde önüne geçilecektir.
Kamu yararını göz önünde bulundurarak Vergi kayıplarına uğramadığımız ve ödeme gücüne göre herkes için adil olacak bir vergilendirme düzeni vede sorumluluklarımızın farkında olarak her türlü iyileştirmeyi hayata geçirerek elimizdeki imkânlar dâhilinde uygun koşullar yaratmaya devam edeceğiz ve inatla hiçbir vergi mükellefine sıradışı imtiyazlarda bulunmadan bu kayıpları en aza indirebilmenin koşullarını zorlayacağız.
Vergi adaleti
Vergi adaletini daha da pekiştirmek maksadıyla zamanında ve usulüne uygun vergi yükümlülüğünü yerine getiren vatandaşlarımıza ilişkin ödül uygulamasına devam etmekteyiz.
Şöyle ki; yasal vergilendirme süreleri içerisinde beyannamelerini sunanlar ve tahakkuk eden vergileri düzenli olarak yasal sürelerinde ödeyenler ödemekle yükümlü oldukları vergi miktarlarına yüzde beş oranında indirim verilmektedir.
Vergi kayıplarını engellemek adına yürürlüğe giren ödül uygulamalarımıza karşı vergi adaletini daha da pekiştirmek maksadıyla zamanında ve usulüne uygun vergi yükümlülüğünü yerine getirmeyen yükümlülerimize de usulsüzlük cezaları uygulaması devam etmektedir.
Gelir ve Vergi Dairesinde tahsilatların tahsilinde aldığımız kararlar ve kayıt dışılığın kayıt altına altına alınmasının sonucu olarak vergi gelirlerinde önemli ölçüde artışlar sağlanmıştır.
Bunun en önemli göstergesi olarak, K.K.T.C. Merkez Bankasının yayınladığı “2019 Üçüncü Çeyrek” bültenindeki değerlendirmelerde, geçen yılın üçüncü çeğreği (Temmuz-Ağustos-Eylül 2018) ile bu yılın üçüncü çeğreğiarasındaki mahalli gelirlerimizde ortaya çıkan %70,2 oranındaki 385.9 milyonluk artış örnek olarak verilebilir.
Ocak - Ekim 2018 ile Ocak - Ekim 2019 döneminde bazı Vergi Gelirleri artışlarımız aşağıdaki gibidir.
Gelirler Artış Oranı (%)
Toplam Vergi Gelirleri artışı %32,36
Kurumlar Vergisi artışı %88,69
Dahilde Alınan KDV artışı %15,32
Gelir Vergisi artışı %48,08
Şans Oyunları Vergisi artışı %28,78
Sözlerimin sonuna gelirken, sorunların çözümüne ve geleceğe yönelik somut ve uygulanabilir önerilerin tartışılacağı, ilgili tüm bakanlık ve kurumlara yol gösterici olacağınız verimli bir genel kurul aşaması diler, bütçe görüşmeleri sürecinde yapacağınız çalışmalar ile katkılarınız için Hükümetim ve şahsım adına sizlere teşekkür ederim.”
(tak)
Başbakan Tatar’dan ‘kendi kaynaklarımızı en iyi şekilde yönetme vurgusu:
"Türkiye’ye bağımlılığımız her geçen gün azalıyor”
Başbakan Ersin Tatar, kaynakların en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğine işaret ederek, niyetlerinin yerel gelirlerin daha da artması olduğunu ve bu yönde çalışmaların yapıldığını kaydetti.
Meclis Genel Kurulu’nda, Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ile ilgili sunuşunun ardından, bütçeyle ilgili ilk sözü Başbakan ve UBP Genel Başkanı Ersin Tatar aldı.
Başbakan Tatar, Genel Kurul’da bütçe görüşmelerine başlandığını, tamamlanmasıyla sıkıntıların da aşılmasının hedeflendiğini belirterek, 2020 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı ile sürdürebilir mali yılın yapılandırılması, mali tedbir alınması, ekonomide tedbir alınması ve tahmin edilen giderlerin nasıl karşılanacağı konularının önemine işaret etti.
TC’den gelen ve iç kaynakların büyüklüğüne göre ek gelir veya ek tasarrufları olabileceğini dile getiren Tatar, 2020 yılı içerisinde hedeflenen yatırım ve mükellefiyetleri yerine getirmek amacında olduklarını söyledi.
Niyet ve hedeflerinin gerekli kaynakların yaratılmasıyla mükellefiyetlerini yerine getirmek olduğuna dikkat çeken Tatar, bütçenin komitede uzun uzun tartışılarak ve üzerinde çalışılarak buraya geldiğini belirterek, çalışmalara katkı koyanlara teşekkür etti.
Kıt kaynakların dağılımında önceliklerin öne alınarak çalışmaların yapıldığını dile getiren Tatar, ekonominin kayıt altına alınması için katkı koyan herkese teşekkür etti.
“Kaynakların en iyi şekilde yönetilmesi gerekli”
Bütçede, yapısal sıkıntıların aşılması için mahalli gelirlerin 5.6 TL’ye çıktığını yani %4’lük büyüme olduğunu dile getiren Tatar, kaynakların en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini, niyetlerinin yerel gelirlerin daha da artması olduğunu ve bu yönde çalışmaların yapıldığını kaydetti.
“Türkiye’ye bağımlılığımız her geçen gün azalıyor”
Ekonominin büyümesi için TC ile imzalanan protokolün de önemine vurgu yapan Tatar, “kendi kaynaklarımızdan mükellefiyetlerimizi yerine getiriyor noktadayız. Türkiye’ye bağımlılığımız her geçen gün azalıyor. Kaynak yaratılmasıyla ilgili bakanlara talimat verildi” şeklinde konuştu.
Sürdürülebilir bütçe yapısı…
Güven ve istikrarı sağlamak için sürdürülebilir bir bütçe yapısı ile ortaya çıktıklarını dile getiren Tatar, reelin reel olması için ve yatırımların yapılması için yerli üretimlere de destek oluklarını kaydetti.
Teşvik sisteminde de yeni hamleler yaptıklarını ve neticelerini de görmeye başladıklarını söyleyen Tatar, çeşitli yerleşim yerlerinde hareketlilik ve ülkede olumlu gelişmeler gördüklerini belirtti.
Sanayi bölgelerinde de, yerli üretimde de gelişme olduğunu ve turizm faaliyetlerinde yerli üretim kullanımı noktasında da teşvikleri yapıldığını dile getiren Tatar, ekonominin büyüyüp, gelişmesi için, bu topraklarda güzel işlerin olması için mali istikrarın önemine vurgu yaptı ve ülkedeki imkanları da gelecek için seferber etmek gerektiğini kaydetti.
Tatar, 9 Milyar TL civarındaki bu bütçe ile ekonomide istikrarın sağlanacağına olan inancını dile getirdi.
Başbakan Yardımcısı Özersay:
“Zor bir yıl olacak, birlikte hareket etmek zorundayız”
Meclis Genel Kurulu toplantısında ele alınan 2020 Mali Yılı Bütçesiyle ilgili konuşan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, bütçede çoğu zaman öngörülerin yer aldığını ve sonunda da “tutturuldu” mu diye bakıldığını anlatarak, ancak ülkede öngörülebilirliğin zor olduğunu, nasıl sağlanacağının irdelenmesi gerektiğini söyledi.
Ülke kaynaklarından yatırımlara ne kadar ayrılacağı ve neler yapılabileceğinin kritik noktalar olduğunu dile getiren Özersay, bunları ekonomiyi daraltmadan yapmanın önemli olduğunu kaydetti.
Özersay, kamu borçlarını ödeme iradesinin ortaya konulup konulmayacağının önemine değinerek, bu konuda adım atıldığını, Kıb-Tek’le mahsuplaşma yönüne gidilmesi, DAü’yle ilgili atılan adımların ilerletilmesi gibi yapılması yaşamsal noktaları aktardı.
Özersay, tarım ve hayvancılık, belediye reformu, ek mesai gibi farklı alanında atılacak adımların da herkes tarafından desteklenmesi ve kendi ayakları üzerinde bir ekonomi için yaşanacak olanlara tüm kesimlerin sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Özersay, yerli istihdamın desteklenmesi konusunda birlik içinde adım atıp teşvik etmek ve nitelikli iş gücü için çalışılması gerektiğine işaret ederek, tüm bu gereklilikler ışığında, zor bir yıl olacağının öngörülebileceğini, dolayısıyla da birlikte hareket edilmesinin zorunlu olduğunu söyledi.
Bütçe çalışmalarına katkı koyan herkese teşekkür eden Özersay, 2020 yılında ortaya çıkacak zorluklarla başa çıkmak için birlik içinde çalışmak gerektiğini vurguladı.