ÖZEL LABORATUVARLARDAN ALINAN BİLGİYE GÖRE:
- Şu anda piyasada kullanılan PCR kitlerinin bedeli 6.5 Euro.
- Laboratuvarda kiti çalışabilmek için pipet ucu veya diğer saf malzeme ücreti 1 Euro.
- Temizlik gideri ile eldiven, maske, koruyucu malzemelerinin ise ortalama 0.5 -1 Euro arasında.
- Ülkede yaygın olarak kullanılan antijen test kitlerinin bedeli ise 25 TL -28 TL arasında değişiyor.
- Bugüne kadar devlet, özel laboratuvarlara 25 TL’lik antijen kitini ücretsiz verdi.
- Özel hastaneye veya laboratuvarlara her hasta başına 8 TL ‘hizmet bedeli’ ödemesi yaptı.
- PCR kitleri ücretsiz verildi, laboratuvarlar test için kendi malzemelerini kullandı.
- PCR’ın örnek işçiliğinin laboratuvar ya da özel hastanelerin kullanması halinde 40 TL’lik ödeme yaptı.
- Geçiş noktaları ya da belediyeler gibi toplu örnek gönderimlerinde ise her kişi için 25 TL ödeme yapıldı.
- Bu testleri çalışmak için kit dışında kullanılan malzemeler özel laboratuvar tarafından karşılandı, söz konusu malzemeler test başına yaklaşık 15 TL.
Ayşe GÜLER
1 Eylül’den itibaren PCR ve antijen testlerinin aşılı veya aşısız kişilere ücretli olma kararı,
kamu oyunda büyük tepki çekti, gözler kit maliyetlerine çevrildi.
Resmi Gazete’de yer alan kararlara göre; UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti 2021’in Ocak ayından bugüne kadar 650 bin adet PCR kiti, 260 bin adet de antijen kiti aldı.
Bakanlar Kurulu kararı ile yapılan son alımda; 5 milyon 750 bin TL’ye 250 bin adet antijen test kiti, 730 bin dolara ise 250 bin adet PCR testi kiti temin edildi.
Söz konusu karar dikkate alındığında; PCR testlerinin 2.92 Dolar (24.5 TL), antijen test kitlerinin ise 23 TL’ye denk geldiği görüldü.
Yeni dönemde vatandaşlardan PCR testi için 100 TL, antijen testi için ise 40 TL talep ediliyor.
Kitlerin mal oluş fiyatı ile vatandaşlardan talep edilen ücret arasındaki fark dikkat çekiyor.
Laboratuvarlar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso, ülkede yaygın olarak kullanılan antijen test kitlerinin bedelinin ise 25 TL -28 TL arasında olduğunu ifade etti, şu anda piyasada kullanılan PCR kitlerinin 80-85 TL arasında mal edildiğini aktardı.
Sağlıkçı vekiller tepkili…
Sağlıkçı vekiller de hükümetin ürettiği karara tepki gösterdi.
CTP Milletvekili, Dr. Sıla Usar İncirli, hükümetin aldığı kararı ‘kritik bir hata’ olarak değerlendirdi, “Salgın bu denli hızlanmışken, vaka sayıları 200’lere dayanmışken, binlerce hasta tedavi görüyorken, ölümler devam ediyorken testlerin ücretli olması kritik bir hatadır” şeklinde konuştu.
Moleküler Genetik Uzmanı, HP Milletvekili Jale Refik Rogers ise hükümetin ücretli test kararının gerekçesinin kamu maliyesini desteklemek olduğunu, ancak sağlık sisteminde yaratabileceği baskı ve kapanmanın getirebileceği ekonomik zararın test bedelinin kat kat üstünde olacağını belirtti.
SAĞLIKÇI VEKİLLER NE DEDİ?
CTP Milletvekili, Dr. Sıla Usar İncirli:
“Kritik bir hata”
CTP Milletvekili, Dr. Sıla Usar İncirli, hükümetin aldığı kararın gerekçesinde şeffaf olmadığını, doğruların söylenmediğini belirtti.
İncirli, “Kararda gerekçe olarak aşı olmayı yönlendirmek iddiasında bulundular. Ancak bunun doğru olduğuna inanmıyorum” dedi.
Maliye Bakanlığı’nın PCR ve antijen kit alımına para vermek istemediğini dile getiren İncirli,
“Salgın bu denli hızlanmışken, vaka sayıları 200’lere dayanmışken, binlerce hasta tedavi görüyorken, ölümler devam ediyorken testlerin ücretli olması kritik bir hatadır” şeklinde konuştu.
İncirli, PCR veya antijen testlerinin vakaların erken dönemde tespiti için oldukça önemli olduğunu, başka bir kişiye bulaştırmasını önlediğini de belirterek, söz konusu uygulamanın salgının hızını artırma riski taşıdığını kaydetti.
“Bu riski almalarına inanamıyorum”
“Bu riski almalarına inanamıyorum. Hiç doğru değil” diyen İncirli, alınan kararın ekonomik açıdan da ciddi sorun yaratacağını belirtti.
İncirli, ekonomik krizin en derin hissedildiği dönemde hükümetin bu kararla yeni bir vergi koyduğunu söyledi.
Günlük yaşamın devamı için testlerin yapılmasının zaruri olduğunu ifade eden İncirli, halkın yeni bir ekonomik külfetle karşı karşıya olduğunu belirtti.
İncirli, “ Hükümet, maliyet hesaplarını yaparken basit muhasebe hesaplarıyla bunu değerlendirmemeli” dedi.
Moleküler Genetik Uzmanı, HP Milletvekili Jale Refik Rogers:
“Hükümet sürü bağışıklığını seçti”
Moleküler Genetik Uzmanı, HP Milletvekili Jale Refik Rogers, testlerin ücretli olması ile ekonomik darboğazdan geçen vatandaşların çok daha az test yapmaya yöneleceğini söyledi, hükümetin aldığı bu kararla ‘sürü bağışıklığını’ seçtiğini ifade etti.
Rogers, gerekli denetimlerin yapılmadığına dikkat çekerek, şu anda vaka sayılarının rekor seviyede olduğunu, bu kararın ardından daha da artacağını dile getirdi.
Hükümetin ücretli test kararının gerekçesinin kamu maliyesini desteklemek olduğunu, ancak sağlık sisteminde yaratabileceği baskı ve kapanmanın getirebileceği ekonomik zararın test bedelinin kat kat üstünde olacağını belirtti.
Söz konusu durum nedeniyle ülkenin yeniden kapanma riski ile karşı karşıya kalabileceğine vurgu yapan Rogers, “Test kitlerinden kısmaya çalıştıkları para üzerinden çok daha fazla paraya ihtiyaç duyulacak. Kapanmanın maliyeti çok büyük olacaktır” dedi.
Rogers, testlerin ücretli olmasıyla halkın çok daha az test yaptırmayı seçeceği ve artacak bulaşın sağlık sistemindeki yükünün çok daha ağırlaşacağını ifade ederek, pandeminin başından beri en çok ölümün Ağustos ayında yaşandığını belirtti.
Bu nedenle alınan kararın şaşkınlık verici olduğunu ifade eden Rogers, hala toplumda büyük bir kesimin aşılanmadığını, ileri yaşta aşısız kişilerin COVID-19’dan dolayı hayatını kaybettiğini, ancak hükümetin aşıyı teşvik edecek herhangi bir adım da atmadığını sözlerine ekledi.
8 AYDA NE KADAR PCR, ANTİJEN ALINDI?
650 bin adet PCR kiti, 260 bin adet de antijen kiti
UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti, COVID-19 ile mücadelede kapsamında Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarında PCR ve antijen kit alımı yaptı.
Ocak’tan Nisan’a kadar toplamda 650 bin adet PCR kiti, 260 bin adet de antijen kiti alındığı Resmi Gazete kararlarına yansıdı.
PCR ve antijen kitlerine yönelik ilk alım kararı, 7 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından yürürlüğe girdi.
Söz konusu tarihte Bakanlar Kurulu, 50 bin adet PCR tanı kiti alımı yaptı, KDV dahil 146 bin Dolar ödendi. Aynı kararda kitler için en ucuz teklifin 54,09 TL + yüzde 5 KDV olduğu belirtildi.
5 Şubat tarihinde ise yine Bakanlar Kurulu kararı ile bu kez 150 bin adet PCR tanı kiti ve seti için KDV dahil 292 bin Dolar ödenmesi kararlaştırılmıştı.
Test başı ücreti 54,09 TL + yüzde 5 KDV olarak belirlenmişti.
15 Mart tarihli Resmi Gazete’de yer alan kararda ise 10 bin adet antijen test kiti ile 100 bin adet PCR kiti alımı gerçekleşti.
PCR test kiti için KDV dahil toplam 292 bin Dolar (en ucuz teklif 54.09 TL+ yüzde 5 KDV), antijen kitleri için 100 bin TL ödenmesi kararlaştırılmıştı.
Öte yandan 16 Nisan’da KDV dahil, 292 bin Dolar karşılığında (en ucuz teklif 54,09 TL + yüzde 5 KDV) 100 bin adet PCR tanı kiti alımı karara bağlanmıştı.
Bu yönde son karar 23 Nisan’da alındı.
Resmi Gazete’de yer alan karara göre; 250 bin adet PCR kiti ile 250 bin adet antijen kiti alınmıştı.
Antijen testleri için 5 milyon 750 bin TL, PCR test kitleri için 730 bin dolar ödenmişti.
ÖZEL HASTANELERDE DURUM NE?
Laboratuvarlar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso:
“PCR kitleri 80-85 TL mal ediliyor”
Laboratuvarlar İnisiyatifi Başkanı Salih Ruso, şu anda piyasada kullanılan PCR kitlerinin 80-85 TL arasında mal edildiğini söyledi.
Ruso, PCR kitinin bedelinin 6.5 Euro olduğunu, laboratuvarda kiti çalışabilmek için pipet ucu veya diğer saf malzeme ücretinin ise 1 Euro’ya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Temizlik gideri ile eldiven, maske, koruyucu malzemelerinin ise ortalama 0.5 -1 Euro arasında olduğunu ifade eden Ruso, kit bedelinin 8 Euro’dan aşağıya inemeyeceğini kaydetti.
Ruso, söz konusu rakama personel maaşları ve elektrik giderlerinin dahil olmadığını da söyledi.
“Antijen testleri ise 20 TL ile 55 TL arasında değişiyor”
Antijen testlerinin ise 20 TL ile 55 TL arasında değiştiğini belirten Ruso, ülkede yaygın olarak kullanılan antijen test kitlerinin bedelinin ise 25 TL -28 TL arasında olduğunu ifade etti.
Ruso, hem PCR hem de antijen test için uygulanan prosedüre yönelik de bilgi verdi.
Bugüne kadar devletin özel laboratuvarlara 25 TL’lik antijen kitini ücretsiz verdiğini söyleyen Tavukçu, her hasta başına da 8 TL ‘hizmet bedeli’ ödemesi yaptığını aktardı.
Ruso, PCR için ise kitlerin devlet tarafından ücretsiz verildiğini, laboratuvarların salt malzemelerini kullandığını dile getirdi.
PCR’ın örnek işçiliğini laboratuvar ya da özel hastanelerin kullanması halinde 40 TL’lik ödeme yaptığını aktaran Ruso, geçiş noktaları ya da belediyeler gibi toplu örnek gönderimlerinde ise her kişi için 25 TL ödeme yapıldığını aktardı.
Ruso, bu testleri çalışmak için kit dışında kullanılan malzemelerin özel laboratuvar tarafından karşıladığını söyleyerek, söz konusu malzemelerin test başına yaklaşık 15 TL olduğunu söyledi.
“Günde 20 bin test yapma gereksiz bir harcamaydı”
Ücretsiz veya isteyene istediği kadar test yapma anlayışının sürdürülebilir olmadığını da ifade eden Ruso, “Günde 20 bin test yapma gereksiz bir harcamaydı” dedi.
Ruso, devletin günlük taramakla yükümlü olduğu kişilere ücretsiz test yapması gerektiğini söyleyerek, “Gezmek, düğün dernek, yurt dışına çıkmak ya da yurt dışından gelecek olanlar için bu kaynağın keyfi şekilde tüketmesi yanlıştı” şeklinde konuştu.
Tüm dünyada PCR ücreti ve hizmetinin ülkemizde belirlenen kadar ucuz olmadığını da söyleyen Ruso, Türkiye’de PCR ücretinin 250 TL olduğunu kaydetti.
Ruso, “Güneye giden öğrenciler, çalışanların testleri finanse edilmeli. Yurt dışına çıkacak öğrencilerin testleri devlet tarafından finanse edilmeli. Okullar açılacak, ücretsiz bu hizmet verilmeli. Temaslı insanlara, semptomlu kişilere bu testler ücretsiz yapılmalı. Fakat örneğin gezme amaçlı yurt dışı çıkışları veya güneye geçişler ya da yurt içindeki casino, bar, turistik aktiviteler gibi kişilerin kendi yaşam tarzlarıyla ve tercihleriyle ihtiyacı olan testleri kendi bütçelerinden karşılamaları gerekir” dedi.