Mormenekşe’de enginar hasadına başlandı. Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybıyla birlikte maliyetlerin yüksek olduğunu belirten üreticiler, “Akşam uyuyoruz başka, sabah uyanıyoruz başka fiyat. Üretici hiç mutlu değil. Böyle giderse gelecek yıl ekmeyeceğiz” diye sitem etti.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Enginarda hasat dönemi başladı. Yeni hasat dönemini değerlendiren Mormenekşeli üreticiler, özellikle maliyet artışına dikkat çekti, Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybıyla birlikte üretim maliyetlerinin çok arttığını söyledi. “Böyle giderse üretimden kapacağız” diyen üreticiler, “Ülkede bir tarım politikası yok, devlet üretenlerin yanında değil” şeklinde konuşan enginar üreticileri, ülkede bir tarım politikasının olmasının şart olduğunu belirtti.
İhracat konusuna da değinen enginar üreticileri, son iki yıldır COVID-19 salgınından dolayı kısmi veya tam kapanmaların yaşanmasıyla yurtdışına pazarlama konusunda sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Üreticiler, bu yıl da kapanma olması durumunda aynı sıkıntıları yeniden yaşayacaklarının altını çizdi.
Mormenekşe Enginar Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Gazi:
“Maliyetler yüksek, fiyat az olursa üretici mutsuz olur ve üretimden kopar”
Mormenekşe Enginar Üreticileri Birliği Başkanı ve enginar üreticisi Mehmet Gazi, Türk Lirası’nın döviz karşısında değer kaybetmesinden dolayı üretim maliyetlerinin yüksek olmasının altını çizerek, Maliyetler yüksek, fiyat az olursa üretici mutsuz olur ve üretimden kopar” dedi.
Gazi şunları söyledi: “Ülkemizde her şey dövize endeksli olduğu için maliyetler inanılmaz derecede yükselmiş durumda. İlaç fiyatları, gübre, mazot akla gelebilecek her şey yükseldi. Üretici bu koşullarda üretim yapıp, emek verirken haliyle sezon sonunda mutlu olmak ister. Son iki yıldır pandemiden dolayı pazarlamada sıkıntı yaşanıyor. Salgından dolayı yaşanan kapanmalar, ihracat konusunda bizleri büyük sıkıntıya soktu. Enginar ürünü hep dışarıya pazarlanır. Bu yıllardan beri böyle... Evet, iç piyasada pazarlıyoruz ama iç piyasa küçük. Geçen yıl yaşadığımız en büyük sıkıntılardan biri de fiyat konusundaydı. Geçen yıl 1,50 TL’ye satmamız gereken ürünü 50 kuruşa sattık. Bu da üreticiyi mutsuz etti. Maliyetler yüksek, fiyat az olursa üretici mutsuz olur ve üretimden kopar.”
Enginar üreticileri ne dedi?
Nazım Oğur: “Geçen yıl 150 TL’ye aldığımız gübre bu yıl 450-500 TL oldu”
“Kendi yağımızla kendi ciğerimizi kavurmaya çalışıyoruz. Hiçbir destek de yok. Üretiminden, pazarlamasına kadar uğraşıyoruz ve yanımızda kimse durmuyor.”
“Bu yıl, geçtiğimiz yıllara göre maliyetler haddinden fazla yükseldi. Geçen yıl 150 TL’ye aldığımız gübre bu yıl 450-500 TL oldu. Enginar çok işçilik isteyen bir üründür. İşçilikle ve emekle yetişen bir üründür. İşçi fiyatları da yüksek bu krizin içerisinde doğal olarak... Bunun yanında pandemi dönemi de bizleri çok etkiledi. Zaten enginar ürünü tamamen Türkiye’ye yönelik bir üründür. Evet, iç piyasaya da verilir ama genelde Türkiye’ye ihraç ediyoruz. Son iki yılda kapanmaların yaşanmasından dolayı çok etkilendik. Kendi yağımızla kendi etimizi kavurmaya çalışıyoruz. Hiçbir destek de yok. Üretiminden, pazarlamasına kadar uğraşıyoruz ve yanımızda kimse durmuyor. Ben 20 yıldır bu işi yapıyorum. Öyle bir dönemdeyiz ki herkes bu işi bırakmaya başladı.”
Hamza Doygundağ: “Böyle giderse üretimden kopacağız”
“Maliyetler yüksek. Böyle giderse üretimden kopacağız ve bir kültür yok olacak. Bu şekilde devam etmesi durumunda ben açıkçası gelecek seneye ekmemeyi düşünmeye başladım.”
“Büyük emeklerle yaptığımız bir iş ve emeğin yanında üretimi gerçekleştirirken, kullandığımız her şey döviz üstünden ve her şey şu anda iki katı, üç katı pahalı. Girdiler böyle yüksek gitmeye devam ederse iflas edeceğiz. Bırakın geçen yılları 10 gün öncesinde 100 TL’ye aldığımız bir şey şu anda 300 TL’ye kadar yükseldi. Böyle giderse üretimden kopacağız ve bir kültür yok olacak. Bu şekilde devam etmesi durumunda ben açıkçası gelecek seneye ekmemeyi düşünmeye başladım. Çünkü başka türlü olmuyor… İhracat konusunda son iki yıldır sıkıntı yaşadık ama bu sıkıntı kapanmalardan dolayıydı. Kapanma olmazsa sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum.”
Ersoy Kırşan: “Akşam uyuyoruz başka, sabah uyanıyoruz başka fiyat”
“Maliyetler oldukça yüksek ve böyle giderse üretimden kopacak olan çok üreticimiz var. Üreticimiz 5’e üretip 5’e satarsa ne yapsın yani? Tabii ki vazgeçecek”
“Şu an için her en büyük sorunumuz üretim maliyetleridir. Akşam uyuyoruz başka, sabah uyanıyoruz başka fiyat. Böyle giderse üretimden kopacak olan çok üreticimiz var. Üreticimiz 5’e üretip 5’e satarsa ne yapsın yani? Tabii ki vazgeçecek. Bu sezon aslında sezon geçmiş sezonlara göre daha geç başladı. Rekolte için bir şey söylemek erken ama iyi gidecek gibi görünüyor. Enginar, riskleri olmasına rağmen ülke için iyi bir gelir kaynağıdır ama bunu ne yazık ki kullanamıyoruz. Ülkede bir tarım politikası da yok, devlet üretenlerin yanında değil. Ülkede tarım politikası şart. Biz, bir yerde kendi ayağımıza da kurşun sıktık. Bizim arkadaşlarımız, 5-6 yıl öncesinde kalkıp Türkiye’ye Kıbrıs’ta yetişen enginarın fidesini verdiler ve geçen yıl 400 dönüm vardı belik de şu anda 800 dönümdür. Türkiye’de şu anda Kıbrıs enginarının hasadı yapılıyor. Eğer, bunu ayakta tutmayı başarırlarsa biz burada 5-6 yıl içinde kaybolup gideriz.”
Yakup Ercen: “Üreticiler hiç mutlu değil”
“İşimiz çok zor. Açık konuşmak gerekirse üreticiler hiç mutlu değil. Hangisiyle mücadele edeceğimiz şaşırdık. Böyle giderse ben gelecek yıl ekmeyeceğim”
“Hasat dönemine giriyoruz ama üreticiler olarak mutlu olduğumuzu söyleyemeyiz. Maliyetler ve işçiliğin yüksek olması canımızı yakıyor. Özellikle mazot ve gübre haddinden fazla pahalı bulmakta bile sıkıntı yaşıyoruz. Piyasada gübre yok, geçtiğimiz günler de mazot sıkıntısı vardı. İşimiz çok zor. Açık konuşmak gerekirse üreticiler hiç mutlu değil. Hangisiyle mücadele edeceğimiz şaşırdık. Böyle giderse ben gelecek yıl ekmeyeceğim. Pazarlama konusunda bir sıkıntımız yok gibi görünüyor ama Pazar fiyatlarını bizim değil de tüccarların belirlemesinden sıkıntı yaşıyoruz. Bu şartlarda nasıl üretim yapalım.”