Hüseyin ÖZBARIŞCI
Brent Petrol’un varil fiyatının 80-90 dolar civarı olduğu bugünlerde akaryakıt fiyatlarında düşüş beklense de, düşüş yaşanmadı; UBP – YDP – DP Hükümeti’nin “zam yapmamak için indirim de yapmama” kararı aldığı, bu nedenle brent petrolden kazanılan farkı Fiyat İstikrar Fonu’na aktardığı ortaya çıktı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, konuyu dünkü Meclis Genel Kurulu’nda gündeme taşıdı ve fiyatların neden düşmediğini sordu. 20 gün önce Fiyat İstikrar Fonu’na 84 kuruş ödendiğini belirten Erhürman, bugün ise bu rakamın 565 kuruş olduğunu vurguladı.
Erhürman’ın konuşmasının ardından kürsüye çıkan Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu ise, Erhürman’ın açıklamalarını eleştirerek, “zam yapmamak için indirim yapmadıklarını” söyledi.
YENİDÜZEN’e konuşan Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Eski Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Eski Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, özellikle enerji veya akaryakıt fiyatlarının genel enflasyon yükselmesine de neden olduğunu belirterek, yapılan zamların mümkün olabildiğince halka yansıtılmaması gerektiğini kaydetti.
Fiyat İstikrar Fonu’nun yıllardır kuruluş amacına göre kullanılmadığına dikkat çeken Ekonomist Mehmet Saydam ise, böylesi durumlarda fonun kullanılmasının yanlış olmadığını söyledi ancak bunun uzun süre uygulanmaması gerektiğini işaret etti.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman:
“Benzinde Fiyat İstikrar Fonu, 84 kuruştan 564 kuruşa çıktı”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, benzinde Fiyat İstikrar Fonu’nun 84 kuruştan 564 kuruşa çıktığını söyledi.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu:
“Zam yapmamak için indirim yapmadık”
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, petrol fiyatlarında yaşanan düşüşün Kıbrıs’ın kuzeyinde akaryakıt fiyatlarına “zam yapmak istemedikleri için” yansımadığını söyledi.
Ekonomistler ne dedi?
Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Eski Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu:
“Yerli halkı ve yerli üreticiyi düşünmemiz gerekiyor”
Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Eski Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu, özellikle elektrik, gaz ve akaryakıt fiyatlarının genel enflasyon yükselmesine de neden olduğunu belirterek, yapılan zamların mümkün olabildiğince halka yansıtılmaması gerektiğini söyledi. Muhtaroğlu, fiyat belirlemesi yaparken sadece Kıbrıslı Rumların alım gücünün düşünülmesi değil, yerli halkın ve yerli üreticilerin de düşünülerek hareket edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.
Ödül Muhtaroğlu öyle konuştu:
“Son 20 gündür fiyatlarda bir değişiklik olmadı. Şu anda petrol fiyatı 90 doların altında seyrediyor. Dolar kurunda da bir miktar yukarıya doğru çıkışlar oldu ama süreç içerisinde düşüşler de yaşandı. O dönemde bazı indirimler yapılabilirdi. Fondaki miktarı çoğaltma yönüne gittiler. Fiyat İstikrar Fonu’nun özellikle akaryakıt fiyatlarının dengelemek için kullanılması gerektiğini hep söyledik. Yani zamlar gerekmedikçe pompa fiyatına yansıtılmamalı. Zam yapılacağı dönemde fon kullanılarak zam yapılmamalı, fiyatlarda düşüş olduğu dönemde de indirime gidilmeli. Bu süreçte bazı adımlar atmak tüketicinin lehine olabilirdi. Gelinen aşamada fondaki rakam 80 kuruşlardan 500 kuruşlara kadar çıktı. Yani fondaki vergi rakamı artırıldı. Şu anda da fondaki rakam iyi durumda... Bunu unutmamak lazım ki, yapılan zamlar enflasyonun genel olarak yükselmesine de neden oluyor. Çünkü enerji ve akaryakıta yapılan zamlar, tüm sektörleri bire bir etkiliyor. Elektrikte de fiyat artışlarını Maliye Bakanlığı üstlenmelidir. Son 3 ayda toplamda %30’luk bir enflasyon artışı yaşadık. Bunun önemli faktörlerinden biri de akaryakıt ve enerji giderlerine yapılan zamlardır. ‘Nasıl olsa Kıbrıslı Rumlar kuzeyden akaryakıt alıyor’ çerçevesinden bakmamak lazım. Yerli halkımızı ve yerli üreticilerimizi de düşünmemiz ve ona göre fiyatları belirlememiz gerekiyor.”
Ekonomist Mehmet Saydam:
“Fiyat İstikrar Fonu’nu uzun süre kullanmak sıkıntılara yol açabilir”
Ekonomist Mehmet Saydam da yaptığı değerlendirmede, fiyat İstikrar Fonu’nun (FİF) kuruluş amacının bu tip yaşanan ekonomik krizlerde piyasayı dengelemek için olduğunu ancak son yıllarda kamu giderleri harcamalarının çoğalmasıyla birlikte ona yönelik uygulamaların yürütüldüğünü söyledi.
“Bu konu tek başına FİF olarak değil, genel bütçe giderlerinin ve denge farkının gözetilerek yeniden radikal çözümlerle ele alınmalı” diyen Saydam, Fiyat İstikrar Fonu’nun bu gibi durumlarda kullanılmasının yanlış olmayacağını belirtti, ancak bunun uzun süre uygulanması durumunda sıkıntılara yol açabileceğini ifade etti.