Kıbrıs’ın kuzeyinin ‘kanayan yarası’ haline gelen, ciddi doğa tahribatına ve tartışmalara neden olan taş ocakları için son 41 yılda 341 izin verildi, bu taş ocaklarının 56’sının faal durumda olduğu ortaya çıktı
15 YILDA 7 ÖLÜM!... Her yıl onlarca iş kazasının yaşandığı taş ocağı işletmelerinde son 15 yıl içerisinde 56 iş kazası yaşandı, bu iş kazalarının 7’si ölümle sonuçlandı
DAYANIŞMA’DAN ‘TAŞ OCAKLARI VE ALTERNATİF SİYASETİ’ KİTAPÇIĞI… Dayanışma Taş Ocakları (Ekoloji) Atölyesi, ‘Taş Ocakları ve Alternatif Siyaseti’ başlıklı bir kitapçık hazırladı. Kitapçıkta, çalışmalarda ekolojik tahribatın başını çeken taş ocağı işletmeleri, üretimleri, yaşanan iş kazaları, yarattığı kirliliklerle ilgili geniş çaplı bilgiler yer aldı
Ayşe GÜLER
Ülkemizde yarattığı tahribat ve ihtiyaç fazlalığıyla gündemden düşmeyen taş ocakları için 1975’ten günümüze kadar toplamda 341 izin verildiği ortaya çıktı.
İzinlendirilen taş ocaklarının şu an 56’sının faal durumda olduğu belirlendi.
Bununla birlikte taş ocağı işletmelerinde son 15 yıl içerisinde 56 iş kazasının yaşandığı, bu iş kazalarının 7’sinin de ölümle sonuçlandığı su yüzüne çıktı.
Dayanışma Taş Ocakları (Ekoloji) Atölyesi, Kıbrıs’ın kuzeyinin kanayan yarası olan taş ocaklarıyla ilgili somut tespit ve önerilerin yer aldığı ‘Taş Ocakları ve Alternatif Siyaseti’ başlıklı bir kitapçık hazırladı.
5 ayı aşkın süre sonucunda ortaya çıkan çalışmalarda ekolojik tahribatın başını çeken taş ocağı işletmeleri, üretimleri, yaşanan iş kazaları, yarattığı kirliliklerle ilgili geniş çaplı bilgiler de gün ışığına çıktı.
İlk izin 1975, son izin 2014’te…
Dayanışma Taş Ocakları (Ekoloji) Atölyesi tarafından hazırlanan kitapçıkta, Jeoloji ve Maden Dairesi’nin 2016 yılı Ağustos verilerine göre; 1975’ten bugüne kadar toplamda 341 taş ocağına ruhsat izni verildi.
Yapılan araştırmaya göre bu taş ocaklarının 56’sının aktif durumda olduğu ortaya çıktı.
Verilere göre; 1975-1984 yılları arasında izinlendirilen 112 taş ocağının 5’i, 1985- 1994 yılları arasında izinlendirilen 149 taş ocağının 24’ü, 1995-2004 yılları arasında izinlendirilen 63 taş ocağının 22’si, 2005-2014 yılları arasında izinlendirilen 17 taş ocağının 5’i aktif durumda.
Bununla birlikte 2015 ila 2016 yılları arasında herhangi bir taş ocağı izninin verilmediği belirtildi.
En fazla mozaik taşı
Hazırlanan kitapçıkta, taş ocaklarının niteliklerine ve çıkarttıkları ürüne göre de bilgilere yer verildi.
Buna göre, şu anda aktif durumda olan 56 taş ocağının 21’i mozaik taşı, 19’u kırma kum ve çakıl, 12’si yapıtaşı, 3’ü alçıtaşı, 1’i de dere kum ve çakılı çıkartıyor.
Acı tablo: 15 yılda 7 ölüm!
Kitapçıkta yer alan Çalışma Dairesi resmi verilere göre; 2000 ila 2014 yılları arasında taş ocaklarında toplamda 56 iş kazası yaşandı, bu kazalarda 6 kişi hayatını kaybetti.
Kitapçıkta ayrıca, 2015-2016 yılları arasında kayıtlı iş kazasının bulunmadığı, 24 Haziran 2016’te ise 49 yaşındaki Nuri Turan’ın yaşamını yitirdiği belirtildi.
Düşme ilk sırada
Taş ocaklarındaki iş kazalarının sebepleri incelendiğinde ise hem yaralanmalar da hem de ölümlerde ilk sırada ‘düşme’nin yer aldığı görülüyor.
Buna göre, 2000 ila 2014 yılları arasında 17 işçi düşmeye bağlı olarak yaralandı.
Yaralanmaların yaşandığı diğer iş kazası sebepleri ise şöyle: “14: çarpma, 8: kıstırılma, 7: trafik kazası, 3:kayma, 1: ısıya maruz kalma, 2: elektrik akımına maruz kalma”
Ölümler…
Son 14 yıl içindeki bilgilerde, hayatını kaybeden işçilerin 2’sinin ‘düşme’, 2’sinin ‘kayma/çökme’, 1’inin trafik kazası, 1’nin de elektrik akımına maruz kalma sonucunda yaşamını yitirdiği görülüyor.
Bununla birlikte 2016 yılı içerisinde 24 Haziran 2016 tarihinde Değirmenlik’te bulunan bir taş ocağında çalışan 49 yaşındaki Nuri Turan, yüksekten düşerek hayatını kaybetmişti.
10 işyeri, 116 çalışan…
Kitapçığa göre, taş ocaklarıyla ilgili 10 işyeri faaliyet gösteriyor, bu işyerlerinde ise toplamda 116 kişi çalışıyor.
Ancak bilgilerde, diğer sektörlerde olduğu gibi taş ocaklarında da kayıt dışı işçiliğin kanayan bir yara olduğuna dikkat çekiliyor.
Ekonomiye katkı yüzde 1.1…
Taş ocaklarının ekonomiye katkısı da hazırlanan kitapçıkta yer aldı. Buna göre ülkedeki taş ocaklarının ekonomiye ortalama olarak katkısı yüzde 1.1…
Kitapçıkta ayrıca, “2004 yılında patlak veren inşaat furyası ile 2008’e kadarki süreçte taş ocakçılığında bir yükseliş söz konusu iken, 2008 krizi ile birlikte zig zaglı bir gerileme söz konusu. Fakat en güncel verilere odaklandığımızda ise 2015 itibari ile inşaattaki yeni patlama dalgasına paralel olarak taş ocaklarının faaliyetlerinde de rakamlara yansıyan bir yükselme söz konusudur. 2014’te 1.4 olan taş ocaklarındaki büyüme oranı sadece bir senede 14.2’te çıktı. Bu ani çıkışın ve patlamanın GSMH’nın dağılımındaki yeri 0.7 iken ekolojik götürüsü herhangi bir rakamla ölçülemeyecek derecededir” denildi.
12 maddelik öneri…
Hazırlanan kitapçıkta ayrıca taş ocaklarıyla ilgili geniş çaplı olarak önerilere de yer verildi.
12 madde olarak ortaya konan, her bir madde de detaylandırılan öneriler de özellikle kooperatifleşme, sendikalaşma gibi önemli konular yer aldı.
Taş ocakları işletmelerinin özel şirketler tarafından yapılmasının yasaklanması ve katılımcı bir taş ocakları kooperatifinin kurularak tüm taş ocaklarının kooperatif çatısı altında işletilmesine vurgu yapıldı.
Bunun yanı sıra, planlama, denetim, Girne sıra dağlarının Özel Çevre Koruma bölgesi ilan edilmesi, maden mühendisi ihtiyacı, iş yeri hekimliği ihtiyacı, rehabilitasyon zorunluluğu, inşaat atıklarının geri dönüşümü, ihraç faaliyetlerinin yasaklanması, alternatif modellerin artırılması ve Karayolları Dairesi’nin Master Planı’nın gözden geçirilmesi yönünde de önerilerde bulundu.