Başbakan Ersin Tatar, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis’in Yunanistan’da iktidarlar değişse de Yunan politikacıların Kıbrıs’la ilgili hayalleri ve yanlış politikalarının değişmeyeceğinin bir kez daha gösterilmiş olduğunu savundu.
Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Başbakan Ersin Tatar, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis’in ilk yurt dışı ziyaretini yaptığı Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki söylemlerini değerlendirdi.
“Mitsotakis, ‘Yunanistan dış politikasının en üst stratejik talebi Türk işgaline son verilmesidir’ derken tarihi gerçekleri göz ardı ediyor” ifadelerini kullanan Tatar, “Kiryakos Mitsotakis, Türkiye’nin Yunanistan’ın 15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ı Helen yapmak üzere gerçekleştirdiği kanlı darbe üzerine Kıbrıs Türk Halkı’nın çağrısı üzerine, bizlerin can ve mal güvenliği için, garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs’a geldiğini inkara kalkışıyor ama boşuna gayret gösteriyor” dedi.
“Yunan Başbakanı ne kadar inkar etmeye, gerçekleri çarpıtmaya çalışırsa çalışsın, Türkiye, Kıbrıs’ın faşist Yunan Devleti’nin hegemonyasına girmesini engellemiş, Kıbrıs Türkü’nü katliamlardan korumuş, Yunanistan’a demokrasinin geri gelmesini sağlamıştır” diyen
Tatar şöyle devam etti.
“Mitsotakis unutmasın ki, Cunta idaresinden kaçan babası eski Yunan Başbakanlarından Konstantin Mitsotakis, Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesinden sonra Cuntanın çökmesi sonucu Yunanistan’a dönebilmiştir.
Yunanistan’ın yeni Başbakanı’nın diğer bir iddiasına göre modası geçmiş garantiler kaldırılmadan Kıbrıs sorununun çözümünün manası yoktur.
“TÜRKİYE’NİN ETKİN VE FİİLİ GARANTİSİ YEGANE GÜVENCEMİZDİR”
Kıbrıs Türk Halkının ezici çoğunluğu ise Mitsotakis’in aksine, ‘Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi bizim için yegane güvencedir. Biz bundan dışındaki bir sistem asla güvenmeyiz. Türkiye’nin garantörlüğünün modası geçmedi. Tam tersine bugün Kıbrıs’ta kan dökülmüyor ateş kes devam ediyorsa bu Türkiye’nin garantisi sayesindedir’ diyor.
Dolayısıyla, Yunanistan’ın Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarma istemi art niyetli olduğu kadar Kıbrıs Türk halkının beklentileri ile asla örtüşmemektedir.
Bu arada, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleri nedeniyle tehdide kalkışan, gerekirse güç kullanabileceklerini ima eden, AB’yi yardıma çağıran Yunanistan ve Rum tarafı bilmelidir ki bizi ve Türkiye’yi Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumaktan uzak tutmaları da mümkün değildir.”
“KURU GÜRÜLTÜLERE PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ”
Başbakan Tatar, KKTC ve Türkiye’nin küçük Yunanistan ile Rum kesiminin kuru gürültülerine dün olduğu gibi, bugün de yarın da pabuç bırakmayacaklarını vurguladı.
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis’in Mitsotakis’le birlikte düzenledikleri basın toplantısında, ‘Mustafa Akıncı ile görüşmeleri devam ettirmek için, Türkiye’nin sondaj faaliyetlerine son vermesini, Kıbrıs Türk tarafının Maraş’la ilgili planlarından vazgeçmesini’ ön şart olarak ileri sürmesini değerlendiren Tatar, Kıbrıslı Rumlarla yapılacak temaslarda çok dikkat edilmesi gerektiğinin yeniden gözler önüne serildiğini kaydetti.
“Anastasiadis, hükümet olarak bizim, Kıbrıs’ta artık federal biz çözüme ulaşılmasının mümkün olmadığını söylerken ne denli haklı olduğumuzu söyledikleriyle doğrularken Rum tarafı ile iyi düşülmeden yapılacak görüşmelerin halkımıza zarar vereceği yönündeki saptamamızı da doğrulamıştır” ifadelerini kullanan Tatar, Türk tarafının, hidrokarbonlar konusunda ortak bir komite kurulması önerisine karşı çıkarken, Maraş konusunda ortak bir komite kurulmasını önerecek kadar gerçeklerden uzaklaşan Kıbrıslı Rum liderinin görüşme süreci için ön şartlar ileri sürmesinin, niyetinin anlaşma değil, Kıbrıs Türkü’nü oyalama olduğunun ispatı olduğunu belirtti.
Tatar, KKTC hükümeti olarak Maraş konusunda da geri adım atmayacaklarını herkesin bilmesi gerektiğine dikkat çekerek, envanter çalışmalarının başladığını ve yapılması gerekenlerin de sırasıyla yapılacağını vurguladı.