Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi (AKPA) Siyasi İşler ve Demokrasi Komitesi "Maraş Raportörü" İtalyan parlamenter Piero Fassino bugün MASDER'de Mağusa İnsiyatifi üyeleriyle bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmede, Okan Dağlı Fassino'yu 2300 yıllık kentimizde misafir etmekten mutluluk duyduğumuzu, şu an için yarısı ölü, yarısı diri parçalanmış bir kentte 12 yıldır mücadele verdiğimizi söyledi. Dağlı, kentin bütünüyle yaşama dönmesini, yasal sakinlerine BM kontrolünde iadesini, Limanın uluslararası ticarete açılarak yasaklı liman statüsünden çıkmasını ve UNESCO Dünya Kültür Mirası sürecinin başlatılması gerektiğini, bu şekilde Turizm-Ulaştırma-Tarih üçlemesinin tamamlanabileceğini ifade etti.
Mertkan Hamit, Cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde Maraş'ta bizleri mutsuz eden tek taraflı bir hamle yapılarak, insan hakları bağlamında sorunlu bir açılımla, federasyon iradesi gösteren insanların bu iradesinin gasp edildiğini ve Maraş'ın gerginlik politikasının bir aracı olarak kullanılmaya başlandığını vurguladı. Hamit, Maraş'taki gerginliği adım adım tırmandırmanın ateşle oynamak olduğunu söyleyerek, bu konudaki gelişmeleri takip edecek daimi bir Komisere ihtiyaç duyulduğunu, uzlaşmaya yardımcı olabilecek ve Kıbrıslı Türklerin ilhak kaygısını giderecek bir tampona ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Nafia Akdeniz, Maraş'ın soyut kültürel miras anlamında ciddi bir derinliğe sahip olduğunu ve Mağusa'nın bu anlamdaki belleğini temsil ettiğine değinerek, şehrin tamamı canlandırılmadan sahil ya da park gibi parçalarını açarak hayata döndürmeye çalışmanın, yasal sahibi olan Rumlara travma yaşattığı gibi bölgedeki biz Kıbrıslı Türkleri de yaraladığından bahsetti. Akdeniz, sivil toplumun bölgede inşa ettiği barış kültürüne kasti zarar verildiğini söyleyerek "bundan şikayetçiyiz" ve siyasi arenada bunun kullanılmasına karşıyız dedi.
Yücel Vural, Maraş'ın kilit konumda olup ve Mağusa Limanı ile Ercan Havaalanı'na uzayan boyutundan bahsederek Rum tarafının son zamanlarda bu konuda bir teklif yaptığını ve bu teklifin ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Vural, konunun sadece GYÖ boyutuyla değil, pratikte nasıl gerçekleştirileceğine dair; mesela BM Yönetimindeki bir Maraş'ın buradaki Belediye ile olacak ilişkileri veya Ercan'ın operasyonel olarak ne gibi detaylarla çalışacağının teknik bağlamda da değerlendirilip çalışılması gereğine vurgu yaptı.
Serdar Atai, 3-4 yıl evvel İmza Komitesi Raportörünün Maraş ziyareti sırasında yapmak istemediği Suriçi-Liman ziyaretini bu sefer gerçekleştiren Fassino'ya teşekkürlerini iletti. Atai, bölgedeki sivil toplumun iki toplumlu kültürel, sanatsal ve teknik çalışmalar anlamında yıllardır örnek bir işbirliği sergilediğini, Raporlar ürettiğini belirterek bunlardan çeşitli örnekler verdi ve uluslararası toplum varlık ve siyasi irade göstermeye hazırsa kendilerinin her zaman yeni bir başlangıca hazır olduğunu ifade etti.
Fassino: “Daimi komiser önerisine de yer vermeyi düşünüyorum”
Fassino, Mağusa’nın kozmopolit kimliğine de vurgu yaparken Mağusa’nın homojen bir Türk veya Rum kenti olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. Aynı zamanda güvenin anlaşma sağladığını ancak anlaşmaların tek başına güven sağlayamayacağını vurgulayarak bu yüzden de güven yaratmanın son derece önemli olduğunu söyledi. Bu bağlamda daimi komiser önerisine de raporunda yer vereceğini düşündüğünü söyledi.
Piero Fassino sözlerini bitirirken, Sivil Toplumun işbirliği düzeyinin ve baskısının Mağusa'da geleceği şekillendireceğine inandığını ve bu konuda sivil toplum çıtayı ne kadar yüksek tutarsa, sonucu da o kadar belirleyici olacağını söyleyerek, dinlediklerini not aldığını ve bu konuda gerekli bilgilendirmeyi yapacağını belirterek İnisiyatif üyelerine mücadelelerinde başarılar diledi.