Kıbrıs’ın güneyindeki haftalık Kathimerini gazetesi, görüştüğü 4 Maraş kökenli Kıbrıslı Rum’un Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvurma ve Maraş’a geri dönme olasılığına dair söylediklerini “Geri Dönüş İkileminin Mengenesinde” başlığı altında aktardı.
Gazeteye göre Ay Nikolao sokakta malı bulunan Mihalakis Zannetidis, arzusunun geri dönmek olduğunu ancak henüz şartların netleşmediğini belirterek “şekillenecek şartlara ve zamana bağlı” dedi. TMK’ya başvurup başvurmayacağı sorulduğunda ise “Elbette malımı isteyeceğim” dedi, şunları ekledi:
“Başvuru yaparak Türk propagandasına alet olma düşüncesinin bütün Maraşlılara çok büyük bir hakaret olduğuna inanıyorum. Alet olmaktan hiç korkmuyorum, sıradan bir vatandaş nasıl alet olabilir? Bana geri vermezlerse, en fazla ne olur? Geçmişteki şimdiki ve gelecekteki hükümetlerimizin temposuyla benim, devletimin faaliyetleri ile mülkümü geri alma perspektifim var mı? Hayır. Dolayısıyla yüzde 1 dahi geri alma fırsatım varsa, talep edeceğim. Çoğu Maraşlı, tam da bu düşünce ile malını geri talep etmek istiyor, daha fazla ne kaybedebilirler ki? Malım için bana hiçbir yatırımcı gelmedi, geleceklerini de zannetmem çünkü bölge daha en azından yatırıma uygun değil.”
Gazete, Maraş Belediye Meclis üyesi Nikos Karullas’ın da halen askerî statüsü devam eden bölgedeki ata mülkü için kendisine yanaşan hiçbir yatırımcı olmadığını söylediğini yazdı. TMK’ya başvurup başvurmayacağı sorusuna ise “bunu hiç gizlemedim çünkü bu şekilde giderse gidemeyeceğini düşünüyorum. Zannederim kimse karar almayacak, zamanı geldiğinde ve gelin oturun denildiğinde karar verecek. Oyuna Kıbrıslı Türkleri de sokmamız, ortak vatan kültürünü işlememiz gerektiğine inanıyorum.
Biz bedeli her ne olursa olsun geri dönmek istiyoruz. Komisyon’a başvurup başvurmamaya henüz karar vermedim, kimse kimseye ne yapması gerektiği konusunda tavsiye veremez. Trajik bir ikilem yaşıyoruz. Kent yatırım merkezi olursa Kıbrıs sorunu biter… hiçbir zaman çözülmesin diye yapılanlar da yıkılır. Yeter ki terk edilmiş bir kentte inşaat çalışmalarının ne kadar hızlı yapıldığını görün.”
Nikos Anastasiadis’in “Maraşlılar alet olmasın” teşviki sorulduğunda ise Karullas “beni rahatsız eden, 47 yıl sonra kimseye böyle bir şey söyleme hakkın olmamasıdır. Olası bir geri dönüşün anahtarı, bir samimi niyet atmosferi yaratacak şartların olmasıdır. Başka yol yok. Kıbrıslı Türklere, onların da Kıbrıs Türk idaresi altında oraya gitme ilhamı vermeliyiz, biri giderse yerli toplum onları destekler.”
Ay Triada bucağı Tiras sokakta evi olan Pavlos Yakovu, Kıbrıslı Türk ve Türkiyeli bazı yatırımcıların malları için kendilerine ulaştığını, bu şekilde birçok Maraş kökenliye gidildiğini söyledi. Kendisinin halen TMK’ya başvuru yaptığını da söyleyen Yakovu, “atalarımızın bize bıraktıklarını talep etmek için elimizdeki tek kozdur. Aklından, bu şekilde alet olunduğunu geçirenlere gelince: Bu kadar zaman göçmenlere kim yardım etti? Kimse. Artık herkes bu konuda ne yapacağına ve nasıl yapacağına kendisi karar verecek. Tamamen bireysel bir konudur… Hükümet, okyanusun ortasında kaptanı olmayan bir teknedir. Geri döneceğimize dair verilen, bugüne dek en az sekiz kez verilen, birçok söze, vaade rağmen, bavullarımız hala arabalarımızda. Kente geri dönme konusunu aile içinde konuştuk. Önce, hangi şartlar altında, hangi kente geri döneceğimizi görelim, o zaman olur. Kent yok, bir yıkıntı var. Anlayacağınız gibi geri dönmemiz için çok emek ve zaman lazım.”
Akis Lordos ise, ailesine ait oteller için 2019’da kendisine başvuranlar olduğunu belirterek “o zamanlar bir milyar Euro verseniz bile” şeklindeki karakteristik ifadeyi kullandığını anlattı. Gerek Maraş’taki gerek diğer yerlerdeki malları için TMK’ya başvuru yaptığını söyleyen Lordos “malımı elde etmemin tek yolu bu çünkü terk edilmiş mülk addedilirlerse tamamen elden gidecek, yerleşiklere veya daha sonradan kullanıcı olarak nitelendirilecek başka kişilere verilmeleri riski var. Ben TMK’ya satmak için başvuru yapmadım, çocuklarım Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurabilmesini bir şekilde tesis etmek için yaptım” dedi.
Anastasiadis’in “alet” nitelemesi hatırlatıldığında ise “2019’da bir milyar da verseniz dediğime göre kimse alet olduğumu söyleyemez. Geri dönme konusu aile için tartışma meselesidir. Benim geri dönmekle ilgili bir sorunum yok. Eşim de evimizi boyamak için 30 litre boya alıp gideceğini, haftanın 3 günü orada, geri kalan günlerde Limasol’da yaşayacağını söylüyor. Elbette pratik zorluklar var ancak geri dönmekten korkmuyorum, arzum çok yoğun… Tabii Türkiye daha bonkör olur ve evimi yaparsa daha iyi olur!”