Aylık alışverişini yapan yurttaş market kasasında deyim yerindeyse ‘şok’ geçiriyor. Dillerde “Ne aldık da bu kadar tuttu?” sorusu var. Endişe büyük: “Elde kalan parayla ay sonunu nasıl getireceğiz, günlük gıda ihtiyacımızı nasıl karşılayacağız.”
Yurttaşlar 32’li tuvalet kağıdına 85 TL, bir karpuza 70 TL ödediği için isyan ediyor. Yoksullar, et reyonu ve kasap bölümüne uğramadıklarını belirtiyor.
Fehime ALASYA
Aylık alışverişini yapan yurttaş market kasasında deyimi yerindeyse ‘şok’ geçiriyor… Dillerde “Ne aldık da bu kadar tuttu?” sorusu, kafalardaki endişe ise büyük: Elde kalan parayla günlük gıda ihtiyacı için ay sonunu getirebilmek…
Marketten çıkan vatandaş, bakliyat, deterjan, sebze gibi temel gıda ve temizlik ürünlerine öncelik tanıyor, “Et, tavuk, balığı” ikinci plana atıyor… 32’li tuvalet kağıdına 85 TL, bir karpuza 70 TL ödediğini ifade eden tüketici, et reyonlarına uğramadıklarını bile belirtiyor…
Aylık alışverişini yapan vatandaşların gözü market kasasında fişlere takıldı.
“Her şeyin en ucuzuna gidiyoruz” diyen vatandaş, artık ürün kalitesine değil, sadece ürün etiketine baktığını anlattı.
Alışverişini ‘çok harcarım, kasada rehin kalırım’ korkusuyla yapan vatandaşlar, en çok da ithal ürün fiyatları ile bazı sebze-meyve fiyatları karşısında şok olduğunu dile getirdi.
AYLIK ALIŞVERİŞTE VATANDAŞIN CEBİ YANDI:
HER ŞEY KIT KANAAT…
Sahar Rpa:
“En ucuz ürünleri seçtim ama yine de tasarruf yapamadım”
İki kişilik bir evde, et ve tavuk ürünleri olmadan yaklaşık bir aylık alışverişi için dün 800 TL fatura ödeyen Sahar Rpa, yakın geçmişte aynı alışverişe 300 TL civarında ödediğini anlattı.
“Her şey çok pahalı, hangisini saysam bilemedim” diyen Sahar Rpa, özellikle ithal ürünlerin fiyatlarından dert yandı.
Rpa, “En ucuz ürünleri seçtim ama yine de tasarruf yapamadım” dedi.
Cuma Öden:
“Yaşamıyoruz, sürünüyoruz”
İhtiyacı olan ürünlerin ‘yarısını bile alamadığını’ kaydeden Cuma Öden, “Bin 300 TL ödedik ama sadece en acilleri aldık. Bu rakamda temizlik malzemeleri hiç yok.” dedi.
En çok da sıvı yağların fiyatlarına şaşırdığını kaydeden Öden, “Her şeyin en ucuzuna gidiyoruz, yaşamıyoruz, sürünüyoruz. Her gün fiyatlar artıyor.” yorumunu yaptı.
Devrim Yalçın:
“Artık karpuz almak için ortak arar olduk”
Özellikle sebze meyve fiyatlarından dert yanan Devrim Yalçın, “Eskiden bayramlarda kurbanlık dana almak için yakın arkadaşlarla ortak giriyorduk, şimdi karpuz almak için ortak oluyoruz” benzetmesinde bulundu.
Ülke ekonomisinin her geçen gün kötüye gittiğini ifade eden Yalçın, hükümet edenlerin buna çözüm bulması gerektiğine vurgu yaptı.
Sevgi Varol:
“Yağ yok, et, tavuk yok, sadece deterjan gibi giderlere bin TL’yi aşan fatura ödedik”
“Yağ yok, et, tavuk yok, sadece deterjan gibi giderlere bin TL’yi aşan fatura ödedik. Bu aylık alışverişimizin yarısı bile değil” diyen Sevgi Varol, ay içerisinde de bunun kat be kat fazlasını ödediğini anlattı.
Varol, “Asgari ücrete çalışanlar ne yapsın?” diye sordu…
Emin Fırat Yeşil:
“Siyasiler buna çözüm bulmalı, bunun sorumlusu onlar”
Neredeyse günlük alışveriş yapan ve 400 TL harcayarak marketten çıktığını dile getiren Emin Fırat Yeşil, “Hayat bitti. Halka hizmet yok, her şeye zam” dedi.
Ülkede üretimin akaryakıt ve elektrik ücretleri nedeniyle neredeyse durduğunu kaydeden Yeşil, “Siyasiler buna çözüm bulmalı, bunun sorumlusu onlar” yorumunu yaptı.
Davut Yemcioğlu:
“6 bin TL asgari ücretin bir tık üzerinde alıyorum, bu alışverişte 2 bin 300 TL ödedim”
Her hafta bir kutu bebek maması ve bebek bezi kullanmak zorunda olduklarını anlatan Davut Yemcioğlu, “6 bin TL asgari ücretin bir tık üzerinde alıyorum, bu alışverişte 2 bin 300 TL ödedim. Çok eksik alışveriş yaptık ama yine de olmadı.” diyor.
Et, tavuk, balık, haftalık sebze gibi giderlerini bu alışverişte olmadığına da vurgu yapan Yemcioğlu, bu maaşlarla geçinmenin çok zor olduğuna vurgu yaptı.
Ali Tekin:
“Karın tokluğuna yaşar olduk. Hiçbir şeye yetişemiyoruz”
Market alışverişinde tüm fiyatlara şaşırdığını anlatan Ali Tekin, bir yıl önce 3, 5 TL’ye aldığı şekerin kilosunu 25 TL’ye alır olduğunu ifade etti.
7 kişilik ailesini sadece kendi çalışarak geçindirmeye çalışan Tekin, “Karın tokluğuna yaşar olduk. Hanım iş bulduğu zaman gündelik işe gidiyor, idare ediyoruz” diyor.
Ekonomik durumun çok kötü olduğunu kaydeden Tekin, “Hiçbir şeye yetişemiyoruz” dedi.
Mustafa Mete:
“Kendimizden vererek geçinmek, geçindirmek için çabalıyoruz”
Biri üniversiteye, diğeri ortaokula giden iki çocuğun eğitim masrafları yanında evinin giderlerine yetişmeye çalıştığını anlatan Mustafa Mete, “Kendimizden vererek geçinmek, geçindirmek için çabalıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Kendimizden ödün veriyoruz’ ifadelerini de bir örnek ile açıklayan Mete, “Eskiden ayda bir bile olsa bir restorana gidip yemek yiyebiliyor, keyif yapabiliyorduk, şimdi bunu bile yapmak için 10 defa düşünüyoruz” dedi.
15 günlük mutfak alışverişi yaptığını kaydeden Mete, ‘her şeyin fiyat etiketine bakarak, kısıtlı’ alışveriş yaptığını buna rağmen yüklü bir fatura ile karşılaştıklarını kaydetti.
Mete, “Artık zaman oturma zamanı değil, herkes fazladan çalışmak zorunda” dedi.
Merve Kababıyık:
“Geçinemiyoruz, iş arıyoruz”
Beş yıldır öğrenci olarak adada yaşayan ve mezun olmaya hazırlanan Merve Kababıyık, “Artık duru suda, hellimsiz makarna yapmak ve yoğurt ile yiyebilmek bile 70 TL’den başlıyor. Geçinemiyoruz, iş arıyoruz” yorumunu yaptı.
Kababıyık, “Neredeyse aç kalıyoruz, hellimsiz tavuksuz makarna yiyoruz. Yoğurt 40 TL… Kıbrıs önceden bu kadar pahalı değildi, önceden 100 TL ile iki öğün yiyebiliyorduk, şimdi bir öğüne yetmiyor.”
Mithat Kantürk:
“Artık sadece etiketlere bakıyoruz, ürün kalitesinden çok tan vazgeçtik”
10, 15 günlük alışverişte sadece kuru bakliyat ve deterjan ürünlerine 1,500 TL ödeyen Mithat Kantürk, “Artık hanım sadece etiketlere bakıyor, ürün kalitesinden çok tan vazgeçtik” diyor.
Kantürk, “Pahalılık yok, pahalılık olsa herkes sokağa dökülür, kimse sesini çıkarmıyor, itiraz etmiyor” diye de ekliyor…