Hasan Karlıtaş
Bence Ada Kıbrıs’ın, içinizdeki huzur çağrısına en iyi yanıt alabileceğiniz dönemi Mart ve Nisan aylarıdır... Baharın yaratmış olduğu coşku ile Mart ve Nisan aylarının yaymış olduğu büyülü etki, insan ruhunu dinlendirmek için adeta biçilmiş kaftan durumunda.
Kıbrıs’ta Mart ayı, rengârenk doğa manzaraları, masmavi gökyüzü ve yeşil sarı renklerin hakimiyetinde bir karnaval demek... Yeşil doku arasındaki, orkideler, doğal bitkiler, badem çiçekleri, rengarenk laleler, akasya, mimoza ve lapsanaların yarattığı sarı görüntüler, insan ruhuna tazelik veriyor... Dergimizin bu sayısında, Mart ayının coşkusuna kapılarak, sizler için yılın bu döneminde yapılmasını önerebileceğim bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum...
Birlikte yürüyelim mi?
Yaşadığı tüm yıkımlara karşın, hâlâ dört mevsim çok özel seçenekler sunan Kuzey Kıbrıs’ta, yılın her döneminde yapılacak ve görülecek, çekim noktalarının sayısının her geçen gün arttığını görmek, çevre dostu bir geleceğe dair olan inancımı ayakta tutuyor. Bunlar arasında en başta geleni de, hiç kuşkusuz, yürüyüş yollarıdır. Kıbrıs Adası’nın en doğusundaki Karpaz Yarımadası’ndan başlayıp, Girne Sıradağları – Alevkayası’ndan geçip, kuzey batıdaki Akdeniz köyü, Kalkanlı Anıt Zeytin ağaçları bölgesine ve Lefke-Yeşilırmak köyüne kadar uzanan yürüyüş yolları doğaseverlere eşsiz güzellikler sunuyor. Son dönemde artan çevre bilinciyle düzenlenen doğa yürüyüşlerine, gerek turistler gerekse Kıbrıs halkı, büyük rağbet gösteriyor. Yürüyüş güzergâhı boyunca, orkideler, adına festival düzenlenen endemik Kıbrıs lalesi Tulipa Cypria, Adamıza ait endemik türler, anıt ağaçlar ve diğer bitki türleri gözlemleniyor. Kuzey Kıbrıs’taki doğa parkurlarında yürümek, Kıbrıs doğasını yakından tanımak için çok güzel bir vesile. Doğa ile içiçe, rahatlatıcı bir gün geçirmek istiyorsanız, en güzel seçenek, doğa yürüyüşü. Mart ayı da bunun için en uygun dönem.
Kuzey Kıbrıs’ın ilk ve tek uzun mesafe parkuru olan Beşparmak Yolu, son 10 yılda farklı kişi ve kurumların girişimleriyle ile birlikte hayata geçirilen önemli bir proje. Batıdaki Koruçam Burnu’ndan, doğudaki Zafer Burnu’na uzanan 255 kilometrelik parkur, Natura 2000 Projesi dahilinde asfalt yollara alternatif patikalar yapılarak yürüyüşe elverişli hale getirildi. Beşparmak Yolu, başta acenteler ve rehberler olmak üzere, güzergâh üzerinde bulunan restoran, bakkal ve konaklama hizmeti sağlayan küçük işletmelerin faydalanmasına olanak sağlıyor. Bu çerçevede pazarlanabilecek iki ürün ortaya çıkmaktadır. Bunlardan biri yaklaşık 14 – 16 gün süren ve parkuru baştan başa geçen yürüyüş turudur. İkincisi ise bu kadar uzun süre ayıramayacak gruplar için en güzel manzaralı ve ilginç etapların seçilerek, kısa süreli seçeneklerdir.
Ülkemizdeki tüm parkurlar, kendine özgü güzellikler ve eşsiz manzaralar sunsa da, benim favorilerim Vuni – Yeşilırmak, Orkide Vadisi, Yeşil Lefke Parkuru, Hisarköy, Tatlısu Parkuru ve elbette ki yürüyüşçülerin vazgeçilmezi Alevkayası.
Geçmişin ayak sesleri tarihsel miras
Yaşadığımız coğrafyanın benzersizliğinin, bir tanığı da tarihsel zenginliğimizdir. Siz, ören yerlerindeki taşların ve müze koridorlarında sergilenen eserlerin öylece sessiz durduklarına aldanmayın. Onlar binlerce yıllık, medeniyetlerin görgü tanıklarıdır. Tümünün de, bakıp görmesini ve dinlemesini bilenlere, anlatacak çok derin hikâyeleri var. Vuni Sarayı, Soli Harabeleri, Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi, Aziz Mamas Kilisesi, Apostolos Andreas Manastırı, Ay. Trias Bazilikası, Salamis Harabeleri, Aziz Barnabas Manastırı ve İkon Müzesi, Antiphonidis Manastırı, Bellapais Manastırı, Girne Kalesi, İskele Müzesi, Kıbrıs kültürü, kent ve ülke belleği hakkında güzel bir yansıma sunan Lüzinyan Evi Müzesi, Açık Hava Müzesi şeklindeki tarihi Mağusa ve Lefkoşa Surlariçi, üç dağ kalesi; Aziz Hilarion, Kantara ve Buffavento Kalelerinde geçmişin ayak sesleri yankılanıyor. Pazar günleri, yerli halka ücretsiz olan müze ve ören yerleri fazlası ile ziyarete değer…
“Portakal atışalım beraber kapışalım”
Portakal atışalım, beraber kapışalım,
Sen ordan gel ben burdan,
Kıbrıs’ta buluşalım. (Anonim)
Akdeniz iklim özelliklerinden dolayı, Kıbrıs’ta yetiştirilen portakalın ve portakal suyunun tadı benzersizdir. Dalından portakal toplamak ve topladığınız portakalın suyunu içmek ne kadar güzel olur. Ağırlıklı olarak, Güzelyurt - Lefke Bölgesinde bulunan narenciye bahçeleri, mart ve nisan aylarındaki görüntüleri ve narenciye çiçekleri ile adeta gelin gibi süsleniyor. Bölgedeki üreticilerden aldığım bilgiye göre, Güzelyurt ve Lefke Bölgesinde yetiştirilen başlıca türler şunlardır; Yafa portakalı, valencia, grapefruit, şeker portakalı, washington, limon, turunç ve farklı mandalin türleri. Bölgede 50 bin dönüm dolaylarında narenciye bahçesi olduğu düşünülüyor. Kıbrıs Portakalı ve özellikle de Lefke Yafa Portakalı, dünyaca bilinen bir kaliteye sahip. Lefke Yafa Portakalı, Kıbrıs’ın en lezzetli portakalı olarak kabul ediliyor. Üreticiler bunun sebebini, bölgenin dağ ve deniz arasındaki konumu, bölgesel iklim şartları, mineralli toprak özellikleri, su kalitesi ve leymon üzerine aşı yapılması olarak açıklıyor. Güzelyurt’ta her yıl Haziran ayında, Portakal festivali, Lefke’de ise Nisan ayının ilk haftasında, ‘Lefke Yafa Şöleni’ düzenleniyor. Narenciye, Batıya kaçış için güzel bir fırsat.
Yeşilırmak’ta tarladan çilek toplama keyfi
Kuzey Kıbrıs’ın en batı ucunda yer alan, Yeşilırmak köyü, pek çok özelliği ve başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz kendine özgü güzellikleri ile ayrıcalıklı bir yerleşim yeri özelliğine sahip. Yeşilırmak denildiği zaman ilk olarak akla, adına festival de düzenlenen çilek geliyor. Bunun yanında köyde yatiştirilen birçok ürün köy ile özdeşleşmiş durumda. En başta gelenleri şu şekilde sıralamak mümkün; Zeytin, harup, kolakas, muz, narenciye, incir, yenidünya, erik, şeftali ve üzüm. Bu listeden de anlaşılacağı gibi, Yeşilırmak’ta yetiştirilmeyen ürün, hemen hemen yok gibidir. Köyün konumu yanında, son derece verimli topraklar ve kaliteli su kaynakaları buna olanak sağlıyor. Köylü alın terini akıtarak, tarıma elverişli topraklarda sabahın erken saatinden geç saatlere kadar çalışkanlığı ile sürekli olarak üretiyor. Denizin mavi rengi, köyün yeşili ile birleşince seyrine doyum olmaz bir manzara ziyaretçileri karşılar. Özellikle yılın, Mart, Nisan ve Mayıs dönemlerinde, köy girişinde yer alan çok sayıdaki çilek tarlası, ziyaretçilerine tarladan çilek toplama olanağını veriyor. Bu benzersiz keyfi yaşamak isteyenler, özellikle hafta sonlarında köye akın akın ziyaretler düzenleyerek, köye ciddi bir sosyal hareketlilik ve ekonomik katkı sağlıyor.
Bambaşka bir dünya Karpaz
Ülkemizin doğu ucunda yer alan Karpaz, masalla gerçek arasındaki güzellikleriyle her mevsim başka güzel olsa da, baharda çok daha özel. Karpaz Bölgesine yapacağınız yolculukta, benzersiz doğal doku yanında, güzergâh üzerinde, Tatlısu Miniapark, Kaplıca, Dipkarpaz köyü, Altın Kumsal, Sipahi Ay. Trias mozaikleri ve yenilenen yüzü ile Apostolos Andreas Manastırı görülmeyi fazlasıyla hak ediyor. Ziyarete giderken, yanınızda sevimli eşekler için yiyecek götürmeyi de unutmayınız!
Cittaslow durakları
Sakinliğin izini sürmek isteyenler için, ülkemizde Cittaslow (sakin şehir) payesini almaya hak kazanan, Yeniboğaziçi, Lefke, Mehmetçik, Geçitkale ve Tatlısu, Bölgelerinin güzellikleri keşfedilmeyi bekliyor. Bazı durak önerileri; Belirli günlerde kurulan Yeniboğaziçi köy pazarı, Melandra Kültür Evi, Osman Ağa Kültür Evi, Mehmetçik köyünde her Pazar kurulan cittaslow market, Mormenekşe’yi ziyaret etmek, Lefke’ye Karşıyaka manzarasından bakmak, Gölet Bölgesinde zaman geçirmek, geleneksel dokuyu koruyan köylerini ziyaret etmek, Mehmetçik’te, köy meydanında mola vermek, Zeka Bey Tohum Merkezi, Balalan köyü, Kumyalı köyünü dolaşmak. Geçitkale Belediyesine bağlı İncirli mağara, köy meydanı, Tatlısu’daki miniapark, arkeopark, cam teras ve doğal doku ziyaret için sevenlerini bekliyor. Ve elbette ki Cittaslow ruhunu ve dokusunu yansıtan otantik işletmeler, cafe ve restoranlarda durak yapılabilir. Garavollinin (salyangozun) izini sürmeye değer...
Geleneksel Kıbrıs köylerinin keşfi
Baharın yaratmış olduğu coşkuyla, mesafeleri yakınlaştırarak, geçmişten gelen geleneklerini korumayı başarmış köyleri keşfetmek çok iyi bir seçenek. Yönünü turizme de dönmeyi başaran, Bağlıköy, Karmi, Koruçam, Kalavaç, Akdeniz, Büyükkonuk, Dipkarpaz, Tatlısu ve Akıncılar (Luricina) kültür dostlarını bekliyor.
Kültürel Festivaller
Festivaller ülkesi Kuzey Kıbrıs’ta, hemen hemen her hafta sonu, birbirinden özel etkinlikler düzenleniyor. Kıbrıs kültürünü yansıtan festivallere katılmak, hem o yöreyi tanımanız, hem de üreteni desteklemek bakımından, oldukça anlamlı. Bu hafta sonu ne yapacağım diye düşünüyorsanız, festivallere katılıp, festivalin yapıldığı bölgenin, tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini keşfetmenizi öneririm. Mart ayında, Tatlısu Ot Festivali, Bağlıköy Eko Gün, Hisarköy Orkide Festivali, Tepebaşı (Yorgoz) ve Avtepe Lale Festivallerini kesinlikle tavsiye ederim...
BAŞKA KIBRIS YOK! Gezin, Görün, Keşfedin…