Başsavcılık ve polis eski başbakan Hüseyin Özgürgün ile ilgili 2 dosyayı tamamladı, 28 Ocak’ta Meclis’e gönderdi. Özgürgün’ün “mal bildirimi” konusunda sunduğu dosyalarda “eksiklikler olduğu” konusunda soruşturma yapılıyor. Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay “Yetkimiz, dokunulmazlığın kaldırılması hususunda başsavcılıktan gelen talebi gündeme koymaktır” dedi.
“Meclisin yetkisi, başsavcılıkta devam eden bir soruşturma veya yargılama sürecinde, ihtiyaç hissedilmesi halinde, dokunulmazlığın kaldırılması hususunda başsavcılıktan gelen talebi gündeme koymaktır”
“Sonuçlarını önümüzdeki süreçte göreceğiz. Mecliste elbette siyaset yapıyoruz ancak bu ve buna benzer konular gündeme geldiği zaman meclisin bir yargıya varma yetkisi yok”
“İç tüzüğümüz bu konuda açıktır. Bir milletvekili veya bakanın herhangi bir şekilde yargıda devam etmesi gereken bir süreci varsa, cumhuriyet meclisine düşen bir görev vardır; bir komite oluşturursunuz, konu iç tüzükteki kriterlere göre değerlendirilir, herhangi bir siyasi değerlendirme yapılmaz”
Ödül AŞIK ÜLKER
Başsavcılık ve polis eski Başbakan Hüseyin Özgürgün ile ilgili 2 dosyayı tamamladı ve bu dosyaları Meclis’e 28 Ocak’ta gönderdi. Özgürgün’ün mal bildirimi konusunda sunduğu dosyalarda eksiklikler olduğu konusunda soruşturma yapılıyor. Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay “Yetkimiz, dokunulmazlığın kaldırılması hususunda başsavcılıktan gelen talebi gündeme koymaktır” dedi.
Uluçay “Meclisin yetkisi, başsavcılıkta devam eden bir soruşturma veya yargılama sürecinde, ihtiyaç hissedilmesi halinde, dokunulmazlığın kaldırılması hususunda başsavcılıktan gelen talebi gündeme koymaktır” şeklinde konuştu.
“Sonuçlarını önümüzdeki süreçte göreceğiz. Mecliste elbette siyaset yapıyoruz ancak bu ve buna benzer konular gündeme geldiği zaman meclisin bir yargıya varma yetkisi yok” diyen Meclis Başkanı “İç tüzüğümüz bu konuda açıktır. Bir milletvekili veya bakanın herhangi bir şekilde yargıda devam etmesi gereken bir süreci varsa, cumhuriyet meclisine düşen bir görev vardır; bir komite oluşturursunuz, konu iç tüzükteki kriterlere göre değerlendirilir, herhangi bir siyasi değerlendirme yapılmaz” dedi.
Verimlilik vurgusu
Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, 2019 yılı içinde yasama faaliyetlerini daha etkin ve daha verimli kılmayı hedeflediklerini söyledi.
2019 yılını daha etkin, daha verimli değerlendirebilmek için komite çalışmalarına yoğunlaşmaya başladıklarını anlatan Uluçay, “Halihazırda bekleyen yasalar var. Bunların içinde ülkemizin kısa ve orta vadeli geleceği açısından, TC ile yapılan ekonomik protokol gereğince ve AB uyumu çerçevesinde ele alınmış olan ve bu konuda ortak karakter taşıyan yasa tasarıları var” diye konuştu.
Uluçay, Temmuz’da meclis tatile girene kadar özellikle ekonomide, ülkenin orta vadeli geleceği açısından bazı yasaların meclisten geçmesi için çalışmaları yoğunlaştıracaklarını kaydederek, “Kamu reformuyla ilgili çalışma Başbakanlık’ta Teknik Komiteler çerçevesinde yürütülmekteydi. O da bugünlerde sonuçlandırılmış olacak, ondan sonra meclisin gündemine gelecek. Onun da öncelikli olarak ele alınmasını öngörüyoruz” dedi.
“Yol haritalarını yıl içinde hayata geçirmek için çalışmalarımızı başlattık”
Soru: Mecliste 2019 yılında nasıl bir çalışma hedefliyorsunuz?
Uluçay: 2019 bütçesini geçirip 2019 yılına girdik. 2019 yılında gerek meclisin, gerek genel kurulun ve komitelerin, gerekse dışilişkiler konusundaki çalışmalarla ilgili bazı yol haritalarını şekillendirdik. Bu yol haritalarını yıl içinde hayata geçirmek için çalışmalarımızı başlattık.
“İnancımız Kıbrıs Türk halkının seçtiği insanların AP’de bizi temsil etmesi gerektiğidir”
Meclisin dışilişkilerinde, gerek AP’da görev alan 3 milletvekilimiz, gerekse AKPA’da görev yapan iki milletvekilimizle birlikte bir çalışma toplantısı yaptık ve 2019’un içinde yapılacakları şekillendirdik. İlk etapta Mayıs ayında yapılacak AP parlamenterlerinin seçimine dönük, 2004 yılında Annan Planı çerçevesinde referandumla birlikte ortaya çıkan ve Kıbrıs’a ayrılmış olan 6 sandalyeden ikisinin aslında Kıbrıslı Türklere ait olduğunu ve o zaman referendumda Kıbrıslı Türkler “evet” dediği için bunun ortaya çıkan bir unsur olduğunu yeni dönemde tekrar hatırlatma ve bu konuda bilgilendirme çalışması yapmanın yerinde olacağına karar verdik. Cumhuriyet Meclisi olarak inancımız Kıbrıs Türk halkının seçtiği insanların AP’de bizi temsil etmesi gerektiğidir. Biz 2019 yılına başlarken mayıs ayına kadar bu konudaki duruşumuzu, Kıbrıs Türk halkının bugüne kadar seçilmiş temsilcileri olarak dış dünyada, AKPA’da kabul gördüğümüz gerçeğinden de yola çıkarak, oralarda yapmakta olduğumuz çalışmalar ışığında bu konuda somut çalışma başlattık. Geçen hafta AKPA’ya giden iki milletvekilimiz rutin çalışmaları dışında bu konuda da çalışma başlattı. Önümüzdeki hafta AP’ye heyetimiz gidecek, orada da özellikle yoğun bir şekilde bilgilendirme çalışması yapacak ve bu Mayıs ayındaki AP seçimlerine kadar sürecek. Bunun yanı sıra AB üyesi ülkelere dönük, Avrupa Parlamenterleri’ne dönük bir takım ziyaretler çerçevesinde milletvekillerimiz aracılığıyla bu çalışmaları devam ettireceğiz.
Bu çerçevede sadece AP seçimleri itibarıyla ortaya çıkan durumu tekrar bilgilerine getirmekle kalmayıp, aynı zamanda geçtiğimiz yıl da üzerinde durduğumuz, Kıbrıs konusunda sonuç odaklı, bir takvim dahilinde, kararlara etkin katılımı ve siyasi eşitliğimizi sağlayacak bir çözümün sağlanması hususunda da meclisin ortak görüşlerini aktarmaya devam edeceğiz.
Kıbrıs adasının etrafında bulunduğu tespit edilen doğalgazın mutlak surette paylaşımında da Kıbrıs Türk halkının eşit ortak olarak yer alması gerektiğini, doğalgaz konusunun Kıbrıs’ta yeni bir çatışma değil, aslında bir uzlaşmanın temel taşı olması gerektiğini anlatacağız. Bunun neticesinde Akdeniz bölgesinde de istikrarın yakalanabileceğini anlatmaya devam edeceğiz. Bu konudaki talebimiz çok nettir, bu da BM katında kabul görmüş ve raporda da yayınlanmış bir olgudur.
“50 yılda konuşulmayan konu yoktur, eksik olan iradedir”
Soru: Kıbrıslı Türkler’in temsiliyeti ve Kıbrıs konusunda uluslararası arenada meclisin daha görünür ve aktif olacağını söyleyebiliriz...
Uluçay: Kesinlikle... Biz geçtiğimiz yıl Türkiye’de düzenlenmiş olan Avrasya Parlamentolararası Birlik Toplantısı, Asya Parlamenterler Birliği Toplantısı, Parlamenterlerarası Kudüs Platformu Toplantısı ve Türkçe Konuşan Parlamenterler Asemblesi -TÜRKPA toplantısına TBMM davetlisi olarak katıldık. Oralarda resmi ve gayrı resmi görüşmeler yaptık. Çok samimi bir ortamda hem Kıbrıs sorununun içinde bulunduğu durumu, hem doğalgazla ilgili yaklaşımımızı, hem de Kıbrıs sorununun çözümüyle birlikte dünyada en az Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıs Türk halkının da temsiliyet hakkına sahip olduğunu, hak ettiğimiz yeri almamız gerektiğini vurguladık. 50 yıllık Kıbrıs sorununun çözümüne dair müzakerelerde, adada federasyon çerçevesinde çözüme ulaşılmasıyla siyasi eşitlik ve kararlara etkin katılımın olacağı, Kıbrıs Türk halkının mücadelesiyle hak ettiği yeri alacağını vurguladık, vurgulamaya da devam edeceğiz. Crans Montana sonrasında da BM’nin de, Sayın Guterres’in de altını çizdiği gibi sonuç odaklı, ucu açık olmayan bir müzakere dönemi olacağını söylemeye devam edeceğiz. 50 yılda konuşulmayan konu yoktur, eksik olan iradedir. Bu iradenin Kıbrıs Rum liderliği tarafından gösterilmesi gerekmektedir. Crans Montana’da Kıbrıs Türk liderliğinin ve garantör ülke olarak TC’nin koyduğu irade açık ve nettir.
“Dünyada hak ettiğimiz yeri almak için mücadelemizi sürdürüyoruz”
Soru: Mecliste çözüm konusunda farklı düşünceler, farklı sesler de var...
Uluçay: Mutlaka... Mecliste 50 milletvekili var, herkesin gerek Kıbrıs konusunda gerekse başka konularda farklı görüşleri olabilir. 6 siyasi partinin mutlaka her konuda farklı görüşleri vardır, belli başlı konularda ortaklaşan görüşler olsa bile. Ancak Kıbrıs konusuna bakıldığında siyasi eşitlik, kararlara etkin katılım, sonuç odaklı bir sürecin yeniden gündeme gelmesi, takvim olması herkesin ortak noktasıdır. Doğalgaz konusunda eşit ortak olduğumuz herkesin ortak noktasıdır. Cumhuriyet meclisinin dışilişkilerini bu çerçevede yürütüyoruz, bir konsensus sağlamış durumdayız. Farklı partilerden milletvekilleri dışilişkileri yürütürken bahsettiğim ortak noktaları ön plana çıkarıyor ve dünyada en az Kıbrıslı Rumlar kadar hak ettiğimiz yeri almak için mücadelemizi sürdürüyoruz.
2019 yılında bu konularda daha etkin bir yol haritası ortaya koyduk, bunu uygularken TBMM ile daha koordineli bir çalışma alanı oluşturuyoruz. Geçtiğimiz yıl TBMM Dışilişkiler Komitesi’ni buraya davet ettik ve bizim dışilişkilerimizi yürüten milletvekillerimizle bir çalışma toplantısı yaptılar. Yapılan yurtdışı organizasyonlarda bahsettiğimiz ortak noktaların çizilmesi ve bu çerçevede çalışmaların bir parallelik arz etmesi hususunda bir koordinasyon sağlamaya başladık.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen haftaki ziyaretinde Cumhuriyet Meclisi’ni de ziyaret etti. Yaptığımız görüşmede bu çerçevenin altını çizdik, çalışmalarımızı özetledik. Zaten Sayın Çavuşoğlu geçmişte AKPA başkanlığı yapmış bir siyasetçidir, o dönemde de kendisiyle çok yakın ilişkilerimiz vardı. Bu dönemde de yürütmekte olduğumuz çalışmaların TC Dışişleri Bakanlığı’yla da zaman zaman koordineye ihtiyaç duyduğunu, duyacağını ve bu çerçevede kendileriyle iletişimimiz olacağını paylaştık. TBMM ile sağlamakta olduğumuz koordinasyon, uluslararası anlamda bizlere önemli mesafeler katetmemizi sağlamaktadır. Bu çalışmaları daha etkin şekilde hayata geçireceğiz.
“Komitelerin 2018 yılına göre, daha verimli daha etkin bir dönem yaşayacağını öngörüyoruz”
Soru: Dışarda aktif bir meclis olacak, içte nasıl bir çalışma yürütülecek? Ne tür yasaların gündeme gelmesi bekleniyor?
Uluçay: Cumhuriyet Meclisi ülkemizin yasamada rol üstlenmiş, hükümetin veya milletvekillerinin yapmakta olduğu çalışmaları ülkemizin geleceğine dair ihtiyaç duyduğu düzenlemeleri hayata geçirebilmek için önemli çalışmalar ortaya koyar. Geçtiğimiz hafta komite başkanlarıyla bir araya geldik, 2019 yılında komite çalışmalarımızın daha etkin ve daha verimli olabilmesi için komitelerimizin cumhuriyet meclisi idaresinden ne beklediğini konuştuk. Önümüzdeki günlerde de her bir komiteyle ayrı ayrı bir araya geleceğiz ve milletvekillerimizin varsa taleplerini yerine getirebilmek için bir çalışma başlatacağız.
2018 yılındaki seçimler, hükümetin Şubat’ta oluşması, meclisin çalışmalarına başlaması, 2018 bütçesinin Mart- Nisan ayında geçmesi ve sonrasında Türkiye’de seçimler ve sistem değişikliği ile TC ile KKTC arasındaki ekonomik protokol çerçevesindeki bağlantılarda sıkıntılar oldu. Bu konu yılsonu itibarıyla netleşti. 2019’a başlarken 2018’de yaşananların olmayacağından hareketle 2019 yılını daha etkin, daha verimli değerlendirebilmek için komite çalışmalarına yoğunlaşmaya başladık. Halihazırda bekleyen yasalar var. Bunların içinde ülkemizin kısa ve orta vadeli geleceği açısından, TC ile yapılan ekonomik protokol gereğince ve AB uyumu çerçevesinde ele alınmış olan ve bu konuda ortak karakter taşıyan yasa tasarıları var. Bunlar üzerinde daha yoğun bir çalışma yapacağız, komitelerimizin 2019 yılında, 2018 yılına göre, daha verimli daha etkin bir dönem yaşayacağını öngörüyoruz. Temmuz’da meclis tatile girene kadar öncelikli olan bir takım bütünlüklü yasa tasarılarının ele alınması için, özellikle ekonomide, ülkemizin orta vadeli geleceği açısından belli bazı yasaların meclisten geçmesi için çalışmaları yoğunlaştıracağız. Kamu reformuyla ilgili çalışma Başbakanlık’ta Teknik Komiteler çerçevesinde yürütülmekteydi. O da bugünlerde sonuçlandırılmış olacak, ondan sonra meclisin gündemine gelecek. Onun da öncelikli olarak ele alınmasını öngörüyoruz. 2019 yılı içinde yasama faaliyetlerimizi bu çerçevede daha etkin ve daha verimli kılmayı hedefliyoruz.
“2018’e göre, 2019 için daha iyimserim”
Bizde 2018 yılında ekonomide beklenmedik sıkıntılar yaşandı, bunlar tamamen dışsal faktörlerden meydana gelmişti. TC dahi bunun boyutunun bu kadar olacağını tahmin etmiyordu açıkçası. Dövizde yaşanan dalgalanma bizi de ciddi şekilde olumsuz olarak etkilemiştir. Geçmişte de benzer sorunlar yaşandı ama bu defa boyutu daha büyüktü. 2018’de hükümetin almış olduğu kısa vadeli tedbirler ve Türkiye’de dövizin nisbi olarak istikrarlı kura kavuşması çerçevesinde en azından durum dizginlenmiştir. 2019 yılına bakarken elbette bunun tekrar olmamasını öngörüyoruz çünkü tekrarının yaşanması daha büyük bir yıkım yaratacaktır. 2018’e göre, 2019 için daha iyimserim. 2019’da gerek yasama, gerekse hükümet çalışmaları çerçevesinde daha toparlayıcı, daha bütünleyici ve ülkemiz açısından son özellikle 7-8 yıldır birçok hükümetin üzerinde durduğu, hazırladığı, meclise yolladığı, hükümetin değişmesinden dolayı kadük olarak, tekrar tekrar gözden geçirilerek meclise gelen, TC-KKTC arasında yapılan protokol ve AB’ye uyum çalışmaları gereği, kısa ve orta vadede ülkemiz ekonomisini çok daha sağlam temellere oturtabilecek adımların atılabilmesi için ihtiyaç duyulan belli başlı yasaların hayata geçmesini sağlamamız gerekmektedir. 4 partiden oluşan koalisyon hükümetinin ülkemiz adına bir avantaj olduğunu ve bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hükümet az önce saydığım çerçevede bir yıl geçirdi. 2019’un daha iyi olacağını öngörüyorum. Bu koalisyon hükümetinin daha geniş ve farklı bir kitleye ulaşabildiğini düşünüyorum. Bunun ülkemizin birliği, bütünlüğü ve bazı konularda ortak akıl yaratma konusunda ciddi bir avantaj olduğunu düşünüyorum. İktidar veya muhalefet, meclis çalışmalarında üretken ve ülkenin ihtiyaç duyduğu düzenlemelerin yerine getirilmesini sağlamak başlıca görevimiz olacaktır.
Vicdani ret...
Soru: Başbakan’ın vicdani ret konusundaki düzenlemenin meclis gündemine geleceğine dair açıklaması yanlış yorumlanmıştı ve o gün mecliste bir nisap sorunu yaşanmıştı. Bu konudaki düzenleme ne aşamadadır, ne zaman onay aşamasına gelmesini öngörüyorsunuz?
Uluçay: Bakanlar Kurulu yasa tasarısını kendi görüşür, geçirir ve meclise gönderir, böylelikle meclisin gündemine ve ilgili komitenin gündemine otomatik olarak girer. Genel kurulun gündemi değildir bu. Komite gündemindeki yasaları ele almaya devam eder, o yasayı da sırası geldiğinde görüşür ve sonra genel kurula havale eder. O günlerde basına yansıyan yanlış bir algıydı.
O gün pazartesiydi yani yasama günüydü, o gün 26’yı hükümetin sağlaması gerekiyor geçmiş yıllardan gelen geleneğe göre. Mecliste iktidar ve muhalefetin oy birliğiyle onayladığı yasalarda, yasama gününde de nisapta herhangi bir sıkıntı yapılmadığını çok gördük. O bahsettiğiniz gün yaşanan şuydu, bir bakan yurtdışındaydı, yurtdışında görevde olan bir milletvekili de hastalanarak haftasonu dönememişti. O durumda da nisap sorunu yaşandı, muhalefet milletvekilleri girmedi ve meclis açılamadı. Ertesi gün meclisi, muhalefetle birlikte, sıkıntısız açtık.
Vicdani ret konusunda askerlik yasa tasarısındaki değişiklik gündemde. Vicdani ret bir insan hakkı ve bunun ülkemizde de tanınması gayet doğal. Bizim ülkemizde de hangi koşullarda uygulanabilir olabileceği konusunda ayrıntılı bir çalışma yapılması gerekmektedir. Bu çalışma hükümet tarafından bir nebze yapıldı ve tasarı meclise sunuldu. Komite bu konuyu görüşürken mümkün olduğunca en geniş şekilde ilgilileri çağırıp, görüş ve önerilerini alacak, yasanın uygulanabilirliğiyle alakalı komitede bazı değişiklikler de öngörülebilir.
Yıllardır mecliste, hangi iktidar döneminde olursa olsun, toplumun genelini ilgilendiren ve hassasiyet olan konularda ivedilik alınmasını tercih etmiyoruz çünkü daha geniş bir kitle tarafından tartışılabilmesini sağlamak için daha uzun bir süre öngörüyoruz. Meclisin gündemindeki diğer yasa tasarılarına baktığımızda, elbette hepsinin bir önemi, hassasiyeti ve kendi içinde ivediliği vardır. Dolayısıyla ilgili komite konuyu değerlendirip, ivediliği olmayan yasa tasarılarını öne çekebilir. Amaç, kurumsal yapımızı da öngörerek, uygulanabilir şekilde bunu yapmaktır. Gerek hükümetin, gerekse komitede yer alan milletvekillerimizin tavrı böyle olacaktır.
Soru: Öngördüğünüz bir tarih var mı?
Uluçay: Hayır...
Özgürgün’ün dokunulmazlığının kaldırılması...
Soru: Eski Başbakan, UBP Milletvekili Hüseyin Özgürgün’ün mal varlığı konusu uzun zamandır gündemde. Başsavcılık, polis Özgürgün ile ilgili 2 dosyayı tamamladı ve suç unsuru bulduğu bu dosyaları Meclis’e 28 Ocak’ta gönderdi. Özgürgün’ün mal bildirimi konusunda sunduğu dosyalarda eksiklikler olduğu konusunda soruşturma yapılıyor. Mecliste bu konuda nasıl bir süreç yaşanacak? Dokunulmazlığın kaldırılması gündeme gelir mi, bununla ilgili öngördüğünüz bir tarih var mı?
Uluçay: Başsavcılıktan gönderilen yazılar içtüzük çerçevesinde gelen evrağa işlenmiştir. Süreç içerisinde yine içtüzük kuralları çerçevesinde danışma kurulu ve meclis tarafından değerlendirilecektir.
Biz bu aşamaya kadar Cumhuriyet Meclisi idaresi olarak yasa gereği gereken çalışmayı yaptık. Sonuçlarını önümüzdeki süreçte göreceğiz. Mecliste elbette siyaset yapıyoruz ancak bu ve buna benzer konular gündeme geldiği zaman meclisin bir yargıya varma yetkisi yok. İç tüzüğümüz bu konuda açıktır. Bir milletvekili veya bakanın herhangi bir şekilde yargıda devam etmesi gereken bir süreci varsa, cumhuriyet meclisine düşen bir görev vardır; bir komite oluşturursunuz, konu iç tüzükteki kriterlere göre değerlendirilir, herhangi bir siyasi değerlendirme yapılmaz. İç tüzüğümüz açık ve nettir. Meclisin yetkisi, başsavcılıkta devam eden bir soruşturma veya yargılama sürecinde, ihtiyaç hissedilmesi halinde, dokunulmazlığın kaldırılması hususunda başsavcılıktan gelen talebi gündeme koymaktır. Meclis bir yargı yeri değildir.
Soru: Diğer milletvekillerinin mal beyanlarının zarflarının açıldığını biliyoruz. Yanlış beyan var mıdır?
Uluçay: Bizim mal beyanı yasamızın meclis başkanına verdiği yetki bellidir. Bu çerçevede biz gerekeni yaptık, bu konuda yasa zaten bize basına veya dışarıya birşey söyleme yetkisi vermiyor. O yüzden sadece gereğini yaptık diyebilirim.
Angolemli’nin meclis başkanlığı konusu kapandı...
Soru: Meclis başkanlığı konusu da olaylı oldu. TDP milletvekili Angolemli meclis başkanı olacaktı ancak başsavcılıktan bu konuda olumsuz yanıt gelmişti. TDP ısrarlıydı. Bu konuda bir düzenleme talebi vardı. Bu konuda yeni bir gelişme var mıdır?
Uluçay: Bu konu bahsettiğiniz çerçevede gelişti. Hem iç tüzük, hem de anayasa grubu olmayan partilerden meclis başkanlığına aday gösterilemeyeceğini söylüyor. İç tüzükte yapılacak bir değişiklikle bunun aşılabilmesi gündeme geldi ama bunun yeterli olmayacağı ve anayasa engellinin devam edeceği başsavcılık tarafından meclise bildirildi ve konu öyle kapandı.