Hayvancılar Meclis’i bastı, eylem yaptı.
Taleplerini iletti.
“Anlaşamadık” dediler ve eylemin dozu arttı.
Polisin üzerine ‘süt’ yağdı, kapılar kırıldı, traktörler Meclis’e yürüdü.
‘Öfke kontrolü’ yine devreden çıktı.
‘Bağıran kazanır’
Bunun bir sebebi hayvancının yaşadığı sıkıntı ya da gelecek belirsizliğidir.
Bir diğer sebebi ise hele seçim dönemlerinde “daha çok bağıran daha fazla hak elde eder” algısı.
Elbette bunun suçlusu ‘eylemciler’ değildir.
Çünkü öyle olmuştur bugüne kadar.
Hayvancı ne istiyor?
Şimdi iki soru var yanıtlamamız gereken.
Biri, “Hayvancıların talepleri nedir?”
Doğrusu çok da ‘somut’ bir açıklama yok bu yönde, “ödemelerimiz yapılsın, tarım ve hayvancılık politikası oluşturulsun, bütçedeki pay artırılsın” gibi genel söylemler...
Bir de ‘yurt dışından süt gelmemesi…’
Talepleri çok daha net anlamak için araştırıyoruz ve şu bilgilere ulaşıyoruz:
• UBP döneminde ödemeler bir dönem geriden gidiyordu, bu ödemeler yeniden düzene girsin ve iki ödeme birlikte yapılsın.
• 14 milyon alacağın 7 milyon TL’si ödensin.
• Süte % 10 zam yapılması için karar üretilsin.
( Düşünsenize, süt zammı bir kesimi rahatlatırken, bu kez bir başka kesim sokağa inecek, ‘çocuklarımızın içtiği süt, alkolden dahi pahalı’ )
• Balyaya yönelik sübvanseye devam etsin.
• İthal süt ürünlerine ‘fon’ uygulansın.
FON önerisi
İthal süt ürünlerine ‘fon’ uygulanmasını doğrusu destekliyorum, çünkü, Türkiye’de de böyle.
Elbette ‘fon’ uygulanırsa yurttaşın cebine yansıyacak.
Ne yapalım, illa ki ‘yurt dışından gelen süt ürünü’ tüketecek olan varsa da bedelini ödeyecek.
12 milyon alacak
Gelelim önemli bir detaya.
Hayvancının ürettiği sütün % 40’ını devlet, % 60’ını imalatçı satın alıyor.
Tarım Bakanı’na göre ‘Devlet’ bütçesi artık ‘süt üretimi’ni ödemeye yetmiyor.
“Harç bitti yapı paydos” yani...
Üstelik iki özel imalatçıdan da 12 milyon TL’ye yakın alacağı var kurumun!..
Aslında bu para ödense, sorun çözümlenecek.
Parayı ‘tahsil’ edemeyen, SÜTEK!..
Daha ilginci, SÜTEK Yönetim Kurulu üyelerinden biri de Kıbrıs Türk Hayvancılar Birliği temsilcisi!
169 milyon ödendi
2014 yılında hayvancılara 23 farklı devrede 169 milyon 602 bin lira ödeme yapılmış.
Üreticinin 14 milyon TL daha alacağı var.
Aslında temel sorun ‘organizasyonun’ tümüyle ‘arızalı’ olması...
Şu anda ‘iki ödeme birden’ yapılsa dahi, sorun halı altına süpürülmüş olacak.
Tartışmamız gereken ‘verimlilik, üretim, pazar, organizasyon’...
Çözüm adresi, hükümet...
Meclis’in kapısını yıkıp döken traktörler asıl tartışmamız gereken noktaya bizi taşır mı, bilemiyorum.
Ama hiç de sanmıyorum!.
Çünkü ortak ezberimiz değişmiyor genelde:
“Ağlamayan çocuğa meme yok!..”
‘Günü kurtarıp’ sonra unutuyoruz.
Oysa ‘çocuklar’ bir ömür boyu ağlayacaksa, meselelere biraz daha derinden bakmak gerekiyor.
Yıkıp, dökmeden...