Medya Etik Kurulu (MEK), nötr bir dille yazılmayan, yöntem, yer, ilgililerin hayat hikayeleri verilerek detaylı olarak sunulan intihar haberlerinin tetikleyici rolüne, yaşamı sona eren kişinin yakınlarını incittiğine ve acılarını artırdığına dikkat çekerek, gazetecilerin bu tür haberlerde çok hassas olmaları gerekliliğini anımsattı.
Medya Etik Kurulu, gerçekleştirdiği toplantıda, medyada, özellikle sosyal medyada yer alan intihar haberleriyle ilgili şikayetleri değerlendirdi.
Kurul yaptığı yazılı açıklamada, “İntihar olayları hakkında, haber çerçevesini aşan ve okuyucu veya izleyiciyi etki altında bırakacak, özendirici nitelikte ve genişlikte yayın yapılmamalıdır. Olayın ayrıntılarından ve uygulanan yöntemin tarifinden kaçınılmalı, olayı gösteren fotoğraf, resim veya film yayımlanmamalıdır” şeklindeki gazetecilik meslek ilkesine dikkat çekerek, geleneksel ve elektronik, (Yeni) medyada bu ilkenin uygulanması gerektiğini vurguladı.
Gazetecilerin intihar haberleri konusunda belirlenmiş evrensel kurallara uymasının meslek ve temel insan haklarına saygının bir gereği olduğunu kaydeden MEK, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2004 yılında yaptığı önerileri de anımsattı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Önerileri şöyle:
“İntihar duygusal olarak ele alınmamalı. Haber kısa tutulmalı, kurbanın ruhsal rahatsızlığı varsa belirtilmeli. İntihar yöntemi belirtilmemeli, olay yerinin fotoğrafı yayınlanmamalı. İntihar açıklanamaz olarak gösterilmemeli. İntihar kurbanlarını, intihar davranışını, onurlandıracak şekilde yansıtmaktan kaçınılmalı. Haberde ruh sağlığı hizmetleri ve yardım hatlarının iletişim bilgileri duyurulmalı.”