Jawa Ali
28 Nisan 2013 Pazar günü, her Pazar yaptığımız geziler kapsamında, bir grup motorcu arkadaşla iki etkinliğe birden katılma şansımız oldu. İlk olarak ‘Mehmetçik 2. Eko’ gününe, daha sonra da Gönendere ‘Kültür ve Sanat Festivali’ne katılarak hareketli ve eğlenceli anlar yaşadık.
İlk olarak Girne’de toplanıp kuzey sahil yolu üzerinden Tatlısu istikametine doğru yola koyulduk. Tatlısu girişinde Mağusa istikametinden gelecek olan motorcu dostlarımızı beklerken bir taraftan da kahvelerimizi yudumlayıp sohbet etme imkanı bulduk.
Bir süre sonra çoğunluğu Super sport (Racing) motorlardan oluşan arkadaşlar çıkageldi. Oldukça kalabalık gelen grupta iki bayan Racing motosiklet kullanıcısının olması ilk dikkatimizi çeken şey oldu. Hazır söz açılmışken normal motosikletlere göre oldukça güçlü makinalara sahip bu ‘Super Sport’ (Racing) motosiklet kullanıcısı iki bayan arkadaşı tebrik etmeden geçmek doğru olmaz sanırım.
Yaklaşık 40 motosiklet ile Büyükkonuk istikametinden Mehmetçiğe doğru yola koyulduk. Bir süre sonra Mehmetçik’te, önceden sipariş vererek hazırlattığımız küp kebaplarını yemek üzere bize ayrılan yerde yerimizi aldık.
Yemekten sonra en güzel ‘Wolksvagen’ ile en güzel ‘Motosiklet’ yarışmaları yapıldı. Bir grup Klasik Wolksvagen’in katıldığı yarışma jüri tarafından incelemeye alındı. Bir süre sonra da Motosikletler aynı jüri tarafından tek tek incelendi. Naci Kaya’nın kullandığı H.D marka Sportster motosiklet birinci olurken yöreye ait bir şişe şarap hediye edildi. Ayrıca tüm araç katılımcılara Mehmetçik Kadınlar Birliği ile Belediye Başkanı tarafından katılımcı belgesi takdim edildi.
Etkinlik sonunda istikametimizi Gönendere’deki Kültür Sanat festivaline çevirip yola koyulduk. Festival içinde özel bir yere konuşlanmamızı isteyen festival yönetiminin isteğini yerine getirirken görsel bir şov yapma imkanı da bulduk.
Bu gibi yerlerde motosiklet sporuna ilginin her geçen gün arttığını gözlemlemek çok zor olmasa gerek. Sanırım geçiş yaparken kask ve giysi gibi koruyucu ekipmanlarımız ile homurdanan motosikletlerimizin oldukça ilgi çekmesi bundandır.
Motorlarımızı park ettiğimiz eski sinema önünde bir süre yöreye özgü buzlu ayran içerek serinlemeye çalıştık. Yöreye özgü bir çok şeyin sergilendiği etkinlikte şeftali kebabından, köy ekmeğine, lokmasından şamişi’ne kadar ne ararsanız vardı. Ayrıca köyde bulunan eski sinemanın o günkü sanatsal etkinlikler için hazırlanması ve sahne olarak kullanılması birçok kişiyi sinema salonuna doldurmaya yetmişti.
Çok sıcak geçen bir günün ardından kahvelerimizi serin bir yerde yudumlamak üzere rotayı Görneç’teki Oylum Restauran’a doğru çevirdik. Yüksek bir teras şeklinde bulunan Oylum’da günün yorumlarını içeren güzel bir sohbetin ardından evlerimize dağılmak üzere Lefkoşa’ya doğru yola koyulduk. Motosiklet kültürünün gelişmesi ve yaygınlaşması amacıyla bir başka etkinlikte buluşmak dileğiyle…
Kaskınız takılı, farınız ve yolunuz hep açık olsun.