KKTC bir memur devletidir. Önceki gün bunu bir kere daha yaşadık. Çarşamba günü ülkemizin bütününde çok şiddetli ve uzun süreli yağmur yağdı. Alt yapı eksikliklerimiz ve en önemlisi mevcut dere yataklarına gelişigüzel dikilen beton yapılar dolayısıyla neredeyse suya gömüldük.
Bu şartlarda UBP-HP hükümeti çareyi buldu. Önce okulları tatil etti, hemen ardından da devlet çalışanları için idari izin verdi.
Peki özel sektör çalışanları bu ülkenin üvey evladı mı?
Yoksa sular altında kalan yollardan yalnızca devlet çalışanları mı geçecekti?
Ya da özel sektör çalışanlarının geçeceği temiz ve düzgün yollar mı vardı?
Bu nasıl bir anlayıştır?
Siz oturduğunuz yerde idari bir kararla okulları tatil ediyorsunuz, her ihtimale karşı ertesi günü de tatil ilan ediyorsunuz ama bu çocukların anne ve babaları için tatil sadece devlet memuru olanlara var.
Peki anne ve babası özelde çalışan çocuklar ne yapacak?
Bunu düşünen yok.
Çünkü KKTC memur devletidir nokta.
Sonra da KKTC’nin Başbakanı İşbul Web sayfasının tanıtımı toplantısında kürsüye çıkarak “ülkenin en önemli sorununun işsizlik değil, iş beğenme” olduğunu iddia ediyor.
Siz bu ülkenin kaynaklarını öncelikle devlet çalışanlarına ayırırsanız, devlet çalışanlarının izinlerini özelde çalışanlardan 2-3 kat fazla yaparsanız, devlet çalışanlarına ayrıca hasta izni, mazeret izni gibi özelde çalışanların neredeyse hiç kullanmadığı izinleri verirseniz, üstüne de devlet çalışanlarının haftalık çalışma saatlerini özeldekinden çok az olarak belirseniz çalışma yaşına gelen herkes devlette çalışmayı talep eder.
Ayrıca emeklilikte de özelde çalışanla, devlette çalışan eşit değilse, özelde çalışan sigorta yatırımları kadar maaş ve ihtiyat sandığı yatırımı kadar ikramiye alırken, devlette çalışan seneleri kadar maaş ve son kazandığı brüt maaş üzerinden çalıştığı her yıla bir maaş ikramiye alırsa elbette herkes bundan yararlanmak ister.
Buna ilaveten siz devlet çalışanlarını da eşit yarışla değil, torpille, arka kapıdan işe alarak ödüllendirirseniz o zaman kimse devlet ya da kamu dışında iş beğenmez.
Siyasiler bunu anlamamakta ısrar eder.
Halbuki konu bu kadar basittir. Ama siz devlette iş vererek ihtiyaçlı insanlardan oy dilenirseniz ve bunu normal bir olay kabul ederseniz elbette bu kadar basit bir şeyi anlamaz, ya da anlamazmış gibi yaparsınız.
Son bir not. Başbakan aynı toplantıda özel sektöre tatil verilmemesi hakkında da “benim özele tatil verme yetkim var mı” sorusunu yöneltmiş ve aslında böyle bir yetkisinin olmadığını ima etmiştir.
Yetkiniz var sayın başbakan. Olağanüstü koşullar nedeniyle acil olmayan bütün işyerlerini kapatırsınız ve devlet çalışanlarını idari izinli sayarak maaşlarını ödediğiniz gibi, özelde çalışanlar için de özel sektör çalışanlarının maaşlarını ilgili kuruma devlet olarak ödersiniz.
Böylece çalışanları ayırmamış olursunuz.
Maalesef bu ülke kuruluşundan bu yana bu ayrımı hep yaptı, yapmaya da devam ediyor.
Dahası bu ayrıcalıklar bu kadar da değil, onlarcası daha sıralanabilir.