Toplumun verdiği mesajı iyi okumalıyız. Yok hayır, biz bu toplumun üzerindeyiz ve bulunmayan hint kumaşıyız derseniz, elbette toplum tarafından günü geldiğinde cezalandırılırsınız. Bu söylem sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi için değil, tüm partiler için geçerlidir. Cumhurbaşkanlığı seçimi bizlere bir kez daha göstermiştir ki, Kıbrıs Türk halkı çizilmiş bozuk plağın nakarat şeklinde çaldığı ve cırt cırt eden müziklerden bıkıp usanmış, Vatan, Millet, Egemenlik, Devlet, “ben Allah’ım” kavramları ile artık kandırılamaz. Yeni düşüncelere, yeni projelere ve yeni yüzlere ihtiyacı vardır.
Lütfen unutulmasın! Halk artık değiştirmeyi biliyor. Herkesin bir alternatifi vardır. Ve “Aptalca kandırılma” dönemi bitmiştir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi KTFF belki de seçim sürecinin nasıl seyredeceği konusunda dolaylı olarak topluma çok net mesaj vermişti. Belli ki bu mesajı ısrarla almak istemeyen, eski usül sloganlarla kendi siyasi ideolojilerini Kıbrıs Türk toplumuna benimsetmek isteyenler olmuştur. Hatta, daha da ileriye gidilerek KTFF’nun atmış olduğu adımı küçümseyip bizleri başkalarına “Gambazlamıştır”. Ayni method politika Cumhurbaşkanlığı seçiminde de sürdürülmüş ve sonunda halk, “Sorry ama artık yeter... Biz aptal değiliz” mesajını net bir şekilde vermiştir.
--------------------------------------------------------------
Dünya dili ile konuşma zamanı
Önümüzde çok ciddi bir süreç var. KTFF dikenli yoldan geçecektir. Durup dururken İngiliz yüksek Komiseri KTFF’nu ziyaret etmez, Anastasiadis futbolun birleşmesi sürecine destek vermez. Bu sürecin bugünlere gelmesinde büyük pay sahibi olan Hasan Sertoğlu ve ekibine köstek olanlar arık susmalı, kulüplerin iç işlerine karışmamalı ve halkın sesine kulak vermelidir. Futbolda atılacak olumlu adımlar siyasi anlamda da iki toplumun yakınlaşmasını sağlayabilir. Geçen hafta yazmış olduğum “bu resime dikkatle bakınız” başlıklı yorumumda toplumların sporla nasıl birleştiği, kardeşlik kurduğu, barış temellerini oluşturduğu yönündeydi.
2003’ten bugüne kadar her iki toplum arasında bir çok buluşma, görüşme, alış-veriş, yeme içme, sirtaki ve çiftetelli oyunları olmuştur. Ama gerçek anlamda yakınlaşma olmamıştır. Toplum artık daha fazlasını istemektedir. Kapalı kapılar ardında mücadele etmekten, Dikili Taş politikalarından bıkıp usanmıştır.
Uluslararası arenada insan gibi özgürce mücadele etme talebi vardır. Tüm bunların gerçekleşmesi için KKTC diliyle değil de dünya diliyle konuşma zamanı gelmiştir. Kin ve nefrete dayalı politikalar artık iflas etmiştir. Yeni süreçte futbol ailesinin çok önemli ev ödevi vardır. KTFF’na eskisinden daha çok destek vermeli, Serdar Denktaş gibi kendi kurumlarına sahip çıkmayan sözde devlet adamlarının kulüplere sunduğu kısa vadeli “rüşvetlere” kanmamalı ve bizlerin de uluslararası arenada adam yerine koyulması için mücadele örneği sergileyip yüksek sesle KTFF’na destek vermelidir.