Hüseyin ÖZARIŞCI
Sonbaharın gelmesiyle zeytin hasadı kısa süre içerisinde başlayacak. Özellikle geçen yıl yaşanan kuraklık dolasıyla bu yıl Mesarya bölgesinde rekoltenin konumuna göre ya çok düşük, ya da kısmen iyi olması bekleniyor.
YENİDÜZEN’e açılacak olan zeytin sezonu değerlendiren Mesarya bölgesindeki zeytin üreticileri, sezonun kurak geçmesinin ürünün yanında ağaca da zarar verdiğini söyleyerek, “Bırakın ürününün olmamasını, kurumaya yüz tutmuş ağaçlar bile var” dedi.
“Ürün bu yıl yok denecek kadar az” diyen üreticiler, “Bu yıl çakıstes yaparken bile zorluk yaşayacağız” ifadelerini kullandı.
İçinde bulunduğumuz dönemde yağacak olan yağmurun hem ürüne, hem de ağaca katkı sağlayacağını aktaran üreticiler, sezon başlamadan yağmur yağmasını ümit ediyor.
Rekoltenin yanı sıra ülkemize başka ülkelerden ithal edilen zeytin konusunda da değerlendirme yapan Mesarya bölgesi zeytin üreticileri, “Bizim ürettiğimiz ürünü ithal edip, bizim önümüzü kesiyorlar” diyerek ithal ürünlerin “daha ucuz” olduğunu iddia etti ve buna sitem etti.
Zeytin Üreticileri ne dedi?
Bardak Zeytinyağları Direktörü Burhan Bardak: “Mesarya’da yok denecek kadar az yağışın olması buna en büyük etken”
“Mesarya bölgesinde bu yıl rekolte az. Bu yıl olan zeytinler sadece bahçe zeytinleri olduğunu, söyleyebiliriz. Bahçe zeytinleri de zaten üreticilerimizin kendi imkanlarıyla sulama yaptığı zeytinlerdir. Arkadaşlarımız, Güzelyurt bölgesindeki zeytinlerin iyi durumda olduğunu söylüyor. Mesarya bölgesinde benim tahminim ortada bir sezon geçecek. Mesarya’da yok denecek kadar az yağışın olması buna en büyük etken. Yağış olsa biraz olsun kurtarabiliriz.”
Ahmet Hazar: “Bölgede ekinler de olmadı zeytin nasıl olsun?”
“Bilindiği gibi sezon kurak geçti. Bölgede ekinler de olmadı zeytin nasıl olsun? Yeniceköy’de rekolte oldukça düşük. Gene 2-3 kişinin ürünleri biraz daha iyi ama istenilen seviyede değil. Serdarlı’dan Cihangir’e kadar olan bölümde bu yıl zeytin yok. Zeytin ürünü bizim ülkemizde çok var ama biz zeytini dışardan getiriyoruz. Bugün bir markette ithal edilen zeytin 30-35 TL’ye alınırken, bizim ürünümüz 10-15 TL’den fazla alınmıyor. Bizim üreticimiz nasıl kazanacak? Bunun yanında kuraklık da yaşandığı için birçok insan vazgeçiyor.”
Ayhan Altıkat: “Çakıstesi yaparken bile zorluk yaşayacağız”
“Geçitkale bölgesinde kuraklık olduğu için rekolte oldukça az. Zaten rekolte iyi olduğunda da para etmez. Geçen yıl rekolte biraz daha iyiydi bu yıl o kadar kötü durumda ki çakıstesi yaparken bile zorluk yaşayacağız. Bizde baraj var ama altyapısı olmadığından, bakım yapılmadığından dolayı barajdaki suyu kullanamıyoruz. Bir önceki hükümetin Tarım Bakanı gelip orayı incelemişti ancak hükümetin değişmesiyle pek bir somut adım atılmadı ve orası öyle kaldı. En büyük sorunlardan biri de bizim ürettiğimiz ürünü ithal edip, bizim önümüzü kesiyorlar. Bu yanlış bir şeydir çünkü biz ürettiğimiz ürünü satamıyoruz ve elimizde kalıyor. Benim mesela geçen yılki zeytinler var elimde ve satamadım evde duruyor.”
Erhan Kanizi: “Bırakın ürününün olmamasını, kurumaya yüz tutmuş ağaçlar bile var”
“Beklentimiz bu yıl hiç denecek kadar az. Bunun sebebi kuraklıktan kaynaklanıyor. Bırakın ürününün olmamasını, kurumaya yüz tutmuş ağaçlar bile var. Bunun da en büyük sebebi kuraklıktır. Sezon kurak geçerse ürün olmuyor çünkü bölgemizde su yok. Hazır vaziyette bir barajımız var ama boruları arızalı olduğundan dolayı o suyu da kullanamıyoruz. Bir de şöyle bir şey var ki bir sezon iyi geçerse, ertesi sezon ağaç kendini dinlenmeye verir ve çok ürün vermez. Benim birazdan da ondan dolayı rekolte az diyebilirim çünkü geçen sezon pek sıkıntı yaşamamıştım.”
Arif Okçu: “Sulama sistemine geçtiğimiz için bizde kısmen ”
“Değirmenlik’te bu yıl rekolte kısmen iyi. Çünkü kuraklıktan dolayı geçen yıl bizde az ürün çıkmıştı. Yağmur yağmamaya devam etti ama gerçek anlamda ilgilenenler için rekolte iyi. Bizim köyümüzde rekolte geçen yıla göre biraz daha iyidir çünkü biz damla sulama sistemine geçtik ve bu sene kısmen verim almaya başladık. Sezon kurak geçmese birkaç kişi değil herkes verim alacaktı. Bugün bile bir yağmur yağsa, hem ağaca, hem de ürüne çok katkı sağlar. Ağaç hava alır, ürün de daha da sulu hale gelir. Her yağan yağmur ürünü daha da güzelleştirir. Bizim aslında en büyük sıkıntımız dışardan zeytin ithal edilmesidir. İthal edilsin tabii ama gelen ithal ürün, benim ürettiğim üründen daha pahalı satılmalı ki bizim ürünümüz de satılsın. Ancak serbest piyasa diyerek, bizim önümüzü kesiyorlar. Bu, yanlış bir uygulama.”