TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugün Kıbrıs’ta temaslar yapıyor. Hazır ülkemizdeyken, bazı sorulara açık ve net yanıt vermesinde yarar vardır.
Zira Mont Pelerin’de çöken görüşmelerde Ankara’nın ‘sütten çıkmış ak kaşık’ olduğuna inanmamız için bir neden yok.
Aksine, Türkiye’nin Kıbrıs’ta ‘çözüm istermiş gibi’ yaparken, aslında el altından çözüm çabalarını engellediğine dair ciddi şüpheler vardır ve bunlar giderek artıyor.
Mesela TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut’un bir TV kanalında söyledikleri yenir-yutulur cinsten değildir.
Eskiden ‘gazetecilik’(!) de yapan Yiğit Bulut “KKTC Türkiye’nin vilayeti olur” dedi.
Hala ‘gazeteci’(!) olsa, kimse Bulut’un dediklerini takmaz, ciddiye almaz, güler geçerdi.
Lakin adının önünde kocaman bir sıfat var beyefendinin: TC Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı!..
Sıradan danışman da değil: Baş!
Danışmanların başı…
Yani ‘Erdoğan’ın ağzı’ ile konuşuyor.
Ya da şöyle diyelim: Yiğit Bulut’un ağzından çıkan her sözcük, Başdanışmanlığını yaptığı Recep Tayyip Erdoğan’ı bağlar.
Bağlamaması mümkün olabilir mi?
Çıkıp yalanlayan, “Onlar şahsi görüşüdür, Yiğit zaten böyle atıp tutmayı sever, gazetecilik(!) yaparken de böyleydi” diyen biri de olmadı.
Mevlüt Çavuşoğlu’na ilk sorum da bu zaten:
• Sayın Çavuşoğlu, siz Yiğit Bulut’un sözlerini yalanlar mısınız? KKTC Türkiye’nin bir vilayeti mi olur? Böyle bir ‘entegrasyon’ siyasetiniz mi var? Yani Kıbrıs’ın yarısını ilhak mı edeceksiniz? Türkiye’nin ‘gizli ajandası’nda bu da mı var?
• Sayın Çavuşoğlu, Recep Bey’in Başdanışmanı Yiğit Bulut ‘Nüfus kağıdıyla gittiğim yere Schengen vizesi ile mi gireceğim?’ diye soruyor. Bu sözlere katılıyor musunuz? TC’nin Dışişleri Bakanı olarak siz ‘Federal Kıbrıs’ın bir bütün olarak AB üyesi olmasını destekliyor muydunuz? Yoksa TC-zone’dan çıkıp AB-zone’a girmesinden Yiğit Bulut gibi hicap mı duyuyorsunuz?
• Sayın Çavuşoğlu, Danışmanların Başı Yiğit Bulut, Resi-i Cumhurunuzu bağlayan başka sözler de sarf etti. Mesela İmam Hatipler konusunda bağımsız mahkemelerin aldığı kararı ‘İngiliz işi’ diye yorumladı. Sizce de bizim mahkeme yargıçlarımızı Londra mı idare ediyor?
• Sayın Çavuşoğlu, türbanlı bir hanımefendinin programında konuşan Başdanışman Yiğit Bey hazretleri “Bu coğrafyada tek parça halinde adanın bir bütün olması Türk İslam varlığının katledilmesidir” diye buyurdu. Siz de böyle mi buyuyorsunuz acaba? O zaman ne diye müzakere masası falan diye takiyye yapıyorsunuz? Akıncı ve ekibini neden boşuna uğraştırıyorsunuz?
* * *
TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu sorulara ister cevap versin, ister vermesin.
Ankara’nın Kıbrıs’ta ‘tutarlı’ bir siyasetinin olmadığı ortadadır.
Mont Pelerin’deki çöküşün arka planında Türkiye’nin dürtüklemelerinin ve baskılarının rol oynamadığına dair kimse beni ikna edemedi şu ana kadar.
Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün ‘Erdoğan Güzelyurt asla verilemez dedi’ diye açıklama yapınca burun kıvırmıştık çoğumuz. “Bu Erdoğan’ın sözü değil” falan diye teselli aramıştık.
Oysa Ankara Kıbrıs’ta çözüm isteyenlere başka, çözümsüzlükten yana olanlara başka türlü konuşuyor.
Yiğit Bulut’u ciddiye aldığım falan yok.
Ama Çavuşoğlu onun açıklamalarını yalanlamazsa, “Bizim resmi tezimiz federal Kıbrıs’tır” demezse, toprak ve garantiler konusunda açık ve net tavır ortaya koymazsa, bunu ciddiye alırım.
Buyurun Mevlüt Bey…
‘Yiğit soruları’na cevaplar sizden…