Yağmura hasret, kurak Mesarya ovasında mevsimler değişmeye başlarken, değişmeyen tek şey skor tabelasıydı. Hırs, mücadele, fizik gücü, taktik anlayış, sarı ve kırmızı kartların olduğu 90 dakikada tek eksik maça renk getirecek bir goldü.
Rüzgarın olumsuz etkilediği karşılaşmada, ligin ilk haftasında Yalova deplasmanında aldığı 1 puanla lige başlayan Serdarlı, son iki sezonun şampiyonu Çetinkaya karşısına defansif bir taktikle çıktı. Orta alanı 6 kişiyle kalabalık tutan Mesarya ekibi, 3’lü savunmada Cedric Fein, Patrick Batshi ve Hüseyin Kayalılar’a adam markajı uygulayarak savunma tedbirini maç boyunca elden bırakmadı. Böyle bir oyun taktiği karşısında Çetinkaya’nın sadece iki alternatifi kalıyordu: çizgi halindeki savunmanın arkasına top atmak ya da kanat oyuncularını çizgiye yaklaştırıp oyuna genişlik kazandırmak...
Pas yapmayı seven ve topun kendisinde kalmasını isteyen bir oyun yapısı olan Çetinkaya, sıkışan orta alanda pas yapmakta zorlanırken, kanatlarda oynayan Akın ve Ediz’in de çizgi yerine orta alanın içine kat etmeleri, oyunun iyice sıkışmasına neden oldu. Çetinkaya teknik direktörü Mehmet Bolkan ilk yarıda uzun bir süre oyuna taktiksel anlamda müdahale etmezken, ilk müdahalesini ilk yarının son anlarında Ediz’i sağ çizgiye, Hüseyin Kayalılar’ı da sol çizgiye çekerek yaptı. Amacı oyunu geniş alana yaymak ve Serdarlı’nın dar alanda oyunu sıkıştırma planlarını sekteye uğratmaktı. Ancak sebebini anlamadığımız bir şekilde ikinci 45 dakikada bu stratejisinden vazgeçerek ısrarla Cedric Fein, Patrick Batshi ve Hüseyin Kayalılar’ı birbirine yakın şekilde ileri uçta tutmaya devam etti. Özellikle Batshi’nin bir forvet gibi Serdarlı savunmasının kucağına bırakılması büyük bir taktiksel hataydı. Sıkışan oyunu orta alanda açabilecek ve oyun organizasyonunu etkin bir şekle sokabilecek yetenekteki bir oyuncuyu bu şekilde oyundan soğutmak, Çetinkaya’nın bu deplasmandan puansız ayrılmasına da sebep olabilirdi.
İleride sadece Benon’u bırakan Serdarlı’da orta alan oyuncuları, savunma güvenliğini ön planda tuttuğu ve Benon’a gerekli desteği vermediği için gole ulaşılabilmesi resmen mucizelere kalmıştı. Maça çıkarken belirlediği strateji ve sahada sergilediği taktiksel disiplin, Serdarlı’nın öncelikli hedefinin 1 puan olduğunu açıkça gösteriyordu. İkinci yarıda iki takımın da yorulması sonrası, Çetinkaya karşısında gol bulmak amacıyla Serdarlı Teknik direktörü Sedat Devecioğlu, önce Benon’u Mustafa Yorgancı ile değiştirdi ardından da Mustafa Arnavut ve Ümit’le forveti üçledi. Serdar Batshi’yi, Hasan da Cedric Fein’i etkisiz hale getirince Çetinkaya’nın ofansif anlamda eli kolu bağlanmış oldu. Ancak oyun planındaki bu değişikliğe ve rakibi Çetinkaya’nın sahada 10 kişi kalmasına rağmen, ev sahibi ekip kendisine galibiyeti getirecek golü bulamadı ve maçın başında hedeflediği 1 puanla sahadan ayrılmayı başardı.
Karşılaşmanın orta hakemi, Kerem Eran, maçın genelinde pozisyonlara yakınlığıyla dikkat çekerken, bir iki pozisyon dışında yardımcılarıyla da uyumlu bir yönetim gösterdi. Maçın ikinci yarısında, önemsiz bir pozisyonda, yardımcı hakem Ahmet Karaoğulları’na sözlü itirazda bulunan Sercan’ı ikinci sarı kartla oyun dışına göndermesi, kesinlikle doğru bir karardı.
Son iki sezonu şampiyon kapatmış Çetinkaya kalitesindeki bir takımın, yedek kulübesini zenginleştirmemesi ve yedek kulübesinde oyunun kaderini değiştirebilecek beceride bir oyuncusunun olmayışı onları bu sezon birçok maçta zorlayacak. Maça ne istediğini bilen bir şekilde çıkan ve savunma tedbirini elden bırakmayan Serdarlı’nın iki haftada gol bulamayışı onlar adına büyük bir handikap. Tek forvetli sistemde, orta sahanın ileriye destek verememesi bu kısırlığa yol açarken, Ümit’e daha çok sorumluluk verilmesi durumunda bu sıkıntının bir miktar aşılabileceğini düşünüyorum.