Şimdi birkaç farklı meseleye bakalım.
Hepsi “yarı(m) memleketin” özetini yansıtıyor.
Niye bütüne ermek gerekiyor, aslında bunu anlatıyor.
* * *
Ülkede ücretli kesim içerisinde en ileri maddi ve sosyal özlük haklarına sahip memura yüzde 5,5 ile yüzde 8,5 net artış veriyor, hükümet…
Asgari ücretliye gelince masadaki öneri: % 6
Net: 3 bin 135 Lira.
Hani sendikalar gibi “Asgari ücret net 8 bin 829 TL olmalı” da demiyorum, gösteri olsun diye, yalan da olsa, bile bile…
Sorum şu: Asgari ücretliye niye kamu çalışanına verdiğin en üst oran yüzde 8,5 artışı öngörmüyorsun?
Hükümet aynı hükümet işte…
İnsanlar, aynı ülkenin insanı…
* * *
Şimdi seçim zamanı!
Pek çok insan sosyal medyada desteğini açıklıyor, adaylara…
Demokrasi şöleni, ne güzel…
Samimi olmayan şu:
Akıncı gibi Tatar gibi Özersay gibi halen “makam” sahibi isimler var ya…
En azından diyorum sözleşmeli, danışman, uzman olarak yanına aldıkları kişiler bu sevgi gösterisinde biraz daha itinalı davransınlar.
Onların mesajları çoğunlukla “kadrolaşma” gibi okunuyor.
“Yanındayız” diyorlar ya…
Nerede olacaklar?
* * *
Şimdi geçim zamanı!
Nasıl bir “ironi” böyle?
İngiltere’de okuyan evlada diyoruz ki…
“Gelirken bize hellim getir.”
Daha ucuza!
* * *
Üretici de bağırıyor, tüketici gibi: “Bu paraya et yenmez.”
“Hayvancıdan kırk liraya satın aldıkları et, kasaba gidene kadar doksan lira oluyor” gibi laflar var.
Rakamlar birebir aynı olmayabilir de…
Söyledikleri şu, “asıl para aracılara gidiyor”
Madem böyle, hayvancı, niye kendi hayvanını kendisi satmıyor?
Bu soru hep aklımı kurcalıyor.
* * *
Şimdi bir de emlak vergisine “tazminat payı” eklendi.
“Rum malı yok” diyenler, tazmini için kaynak yarattı (!)
Mülkü alan da almayan da herkes elini cebine atacak.
Güneyde mal bırakan da ödeyecek bunu, hiç mal bırakmadan sebeplenen de; iki göz lokantaya karşılık otel sahibi olan da ödeyecek, ata yadigarı evinde yaşayan da…
Adil mi sizce?
Değil!
İçinden hiç pay almasa dahi sabah akşam “maliyenin kasasına” vergi, harç, fon ödemek zorunda kalan yoksulların hali gibi!
* * *
Fransız düşünür Georges Clemencau’nun sözünü not düşelim:
“Adaletsiz bir ülke mezbahadan başka bir şey değildir.”
Başka da ses etmeyelim.