MİDA ASILDI 1946-2

Eralp Adanır

11 gün boyunca Alehtora köyünde bir ahırda yaralı olarak saklanıyordu Mida.  Ancak 21 Mart 1946 tarihli Cyprus Mail gazetesinde yer alan habere göre kendisine bakmakta olan bir kadının polise ihbarı sonucu yakalanmış. Ve böylece Mida’nın mahkeme süreci de başlamış oldu.

 

“Halkın Sesi, 14 Nisan 1946-s:1

Cemal Mida mahkemede

Şahitler dinlenmeye başlandı

   Lefkoşa mahkemesinde Mida’nın muhakemesine hâkim Zekâ Bey’in huzurunda başlanmıştır. Bilindiği gibi mumayinileyhin avukatı Fuat Beydir. Cuma günü Mida ayakları zincirli olarak polisler arasında olduğu halde mehkeme huzuruna getirilmiş ve vurulan Hasan Kara Mehmet davasının tahkikatına başlanmıştır. İlk şahit olarak mehkemeye getirilen Karakolu Marullâ Hacı Andrea olmuştur. Şahit 11 Ekim 1941 tarihinde Skuryodissa civarında “Foullera” mevkiine geldiği zaman yolun içinde ölü bir eşekle bir adamın yatmakta olduğunu görerek meseleyi muhtara haber verdiğini söylemiştir. Bundan sonra vak’a mahaline Lefke doktoru Achilleas Ekomonides gitmiş ve ölüyü muayene ettiğinde üzerinde 8 kurşun yarası bulunduğunu bildirmiştir.

Dr. (doktor) bu yaraların 4’ünün kurşunun girmesi dördünün de çıkması ile husule geldiğini raporunda bildirilmektedir. Üçüncü şahit olarak mahkemeye Kıbrıs kuvvetleri mütekaidlerinden Ali Faik getirilmiş ve bir saattan fazla isticvap edilmiştir. Mumayinileyh Mida’nın arzusu üzerine askerden bir silah çalmış ve onu mahkemeye ipraz edilen 3 madalya ile değiştirmiştir ki onlar da hırsızlık imiş. Fakat şurası bir hakikattır ki vurulan adam bu silâhla vurulmuş değildir. Ali Faik sözlerini şöyle bitirmiştir.

   "Bir kaç gün sonra Mida ile karşılaştığımda bana bir kaç gün sonra davam vardır eğer Hasan Kara Mehmet aleyhimde şahadet vermeğe gelmezse hiç korkum yoktur. Fakat eğer gelecek olursa kabahatlı olduğum meydana çıkacak ve kefaletim olan 15 ay için de tekrar hapse gireceğim ki eğer mesele böyle olacak olursa Kara Mehmedi vurmaya karar verdim. Kendisini öldürdükten sonra da dağlara kaçıp harbin nihayet bulmasına kadar da orada kalacağım. Ve İngiltere mağlûp olduktan sonra dağdan ineceğim.”

Tam bu sırada Mida gülmüş ve arkadaşlarına bir takım hareketlerde bulunmuştur. Ali Fayık Mida’yı ikna etmek için çok uğraştığını fakat ertesi gün iş bu vakânın olduğunu duyduğunu mahkemede söylemiştir. Mahkeme ertesi gün tekrar olmak üzere tehir edilmiştir.”

Tanıkların dinlenmesiyle, olayın farklı detayları da ortaya çıkmaya başlıyordu.

Mida ile Ali Fayık arasında geçtiği iddia edilen bu konuşmada Mida’nın, Hasan Kara Mehmet’i öldüreceği düşüncesi yer almaktaydı. Elbette olayın bu şekilde kesinleşmediğini söylencelere göre bilmiyoruz. Çünkü Mida hiçbir zaman bu cinayeti işlediğini kabul etmemiştir.

Mahkeme duruşmaları git gide daha ilginç hale gelmeye başlıyordu. Özellikle de şahitlerin sinlnemesiyle. Bu kez de  Ali Faik’ten sonra ertesi gün, Mida’nın yeğeni ve eniştesi sorgu için mahkemeye getirilmişti.

 

 

“Halkın Sesi, 15 Nisan 1946-s:1

Midanın Yeğeni ve Eniştesi

Şahit olarak mahkemeye getirildi

Mida’nın muhakemesine Cumartesi gün de Hâkim Zekâ Beyin huzurunda devam olunmuştur. Mida mahkeme salonuna girdiği zaman yeşil bir ceket geymekte idi ve içeriye girer girmez gazetecileri başı ile selâmlamıştır. Fakat mahkemenin devamı müddetince gerek Mida’nın ve gerekse avukatı Fuat Beyin tavırlarından verilen şahadetlere ehemmiyet vermedikleri görülmekte idi.

Cumartesi gün mahkemede ilk şahadet veren Mida’nın yeğeni Kemal Ramadan olmuştur. Mumayinileyh mahkemede Mida’nın bizzat kendisinden davarlarını çaldığı için Kara Mehmed’e düşmanım dediğini işittiğini söylemiştir. Kemal Ramadan sözlerine devamla demiştir ki: Ben meseleyi Hasan Kara Mehmed’in vurulmasından 40 gün sonra duydum. Fakat bu müddetten evvel Mida’nın mahkemeye ibraz edilen tüfeğe benzer bir tüfekle atım praktisi yaptığını gördüm. Fakat Mida’dan uzakta bulunduğum için tüfeğin bu olduğunu kati olarak söyleyemem. Fakat vak’anın olduğu gün Mida’yı meçruhtan çok ötede bir yerde gördüğümü hatırlarım. Mida bunu işitince dinleyicilere sırıtmıştır. Kemal Ramadan ayni zamanda demiştir ki:

“Ben Mida’yı vak’anın olduğu tarihten bir sene sonraya kadar görmedim. Fakat ilk buluştuğumuzda bana ‘Eğer aleyhimde şahadet verecek olursan seni öldüreceğim.’ dedi ve tüfeğin dipçiği ile bana vurdu.”

Bundan sonra şahit olarak Kemal Ramadan’ın babası ve Mida’nın Eniştesi olan Ramadan Salih çağrılmıştır. Şahit, Mida’nın kendisine Hasan Kara Mehmed’i öldürmek istediğini fakat “eğer kendisini öldürecek olursan hepimizi de derdest edecekler onun için fikrinden vaz geç” diye iknaya çalıştığını mahkemeye söylemiştir. Bundan başka Ramadan Salih vak’adan sonra Mida’yı dağlarda dolaşırken çok uzaktan gördüğünü ve daima yalnız olduğunu söylemiştir.

Fuad Bey şahidin isticvabını tehir etmesi üzerine muhakeme bu gün tekrar oturumuna devam etmek üzere çalışmalarına nihayet vermiştir.”