Mide bulandırıcı geliyor artık…

Mert Özdağ

 

Çok kısır, çok sığ tartışmaların yaşandığı bir memlekette yaşıyoruz.
Düşünün, dünya neleri konuşurken, bizde hükümet, bir grubun kamuya istihdamı yüzünden sallanıyor.
Bu ne çirkin bir tablo…
Ülkenin en önemli gündem maddesi, 300 küsur UBP’linin kamudaki durumu…
Hiç mi başka sorunumuz yok bizim?
Var elbette…
Bu konuda kafa patlatanlar da var.
Ancak pek prim etmiyor bu günlerde, 'reyting' sağlamıyor, her nedense…
Varsa yoksa istihdam!
                                               ***
Mide bulandırıcı geliyor artık…
Siyasetten soğutuyor bu tartışmalar, en acısı umutları yok ediyor, geleceğe dair…

Öylesine büyük meselelerimiz var ki…
İnanın, bir grup siyasi dışında kimse ilgilenmiyor.
Yasa çalışmalarında harcanan yoğun mesai meyvelerini vermeye başladı artık… 
Kıbrıs’ın kuzeyinde köklü reformlara yol açacak olan yasal değişiklikler adım adım ilerliyor, bu iğrenç gündeme inat…
'ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ'nden polisin sivile bağlanmasına kadar birçok hayati konuda yasa çalışmalarında ilerleme kaydedildi örneğin…
Birçok tasarı 'TASLAK' halinde Başbakanlık’a gönderildi.
Bazı tasarılar komitelerde ele alınmaya başlandı.
Kimileri ise genel kurulda yasalaşmak için gün sayıyor…
Anayasa değişikliğinde taslak hazırlandı, Başbakanlık’ta…
Cumhuriyet Meclisi İçtüzüğü, komitede haftaya görüşülecek.
En çok tartışılan “Siyasal Partiler Yasası” da gündemde, pürüzlere rağmen görüşülecek…
Seçim ve Halkoylaması Yasası da komitede…
Polisin sivile bağlanmasına yönelik taslak Başbakanlık’ta, hazır…
Askerlik süresinin kısaltılmasına yol açacak Askerlik Değişiklik Yasa Önerisi, komite gündeminde, yakında görüşülecek…
Bu ve buna benzer birçok tasarı yolda, ilerleyen süreçte yasalaşacak…
                                                    ***
Bunlar yanında ekonomi de ciddi bir sorun…
Dövizin artışı nedeniyle artan akaryakıt ve gaz fiyatları…
Hayatın giderek pahalılaşması…
Ve ekonomik anlamda daralan çerçeve, hiç kuşkusuz müdahale edilmeye bekleyen en can yakıcı sorunlar…
Hükümet bir an önce el atması gerekiyor.
Peki, böylesi meselelerle ilgili rejim yandaşı partilerin bir önerisi olduğunu gördünüz mü?
Varsa yoksa 366 kişinin maaşları!..
Yok, Sunat Beyefendi “Ülkeyi hükümetsiz bırakmayız” demiş…
Ersin Tatar Beyefendi “Ne olacak maaş artışları” demiş…
Zorlu Töre Hazretleri, CTP’ye saldırmış, “UBP ile hükümet kurarız haaa” demiş.
Yok Serdar Beyefendi sessizden işler yürütmüş, UBP’yle bir olmuş da, koalisyon denemesi yapmış…
Vs Vs Vs…
                                               ***
Hala rejim partilerinin bu ülkenin geleceğini değil, kendi 'yarınlarını' düşündüğünü anlayamadık ya, ona kızıyorum…
Bir grup siyasinin ülkede bir şeylerin değişmesi adına verdiği çabayı, iyi niyetini anlayamıyorlar ya, ona yanıyorum…
Ve bu çirkin, bu sığ gündeme üzülüyorum…
Gerçek meselelerimizin çözümlerine dair gündemler oluşturamamamıza yanıyorum…
Çok itici partizanlık gündemiyle vakit harcamamıza kızıyorum…

--------------------------------------

Yoksa kitaplar, defterler mi sterlin?

Döviz gittikçe tırmanıyor.
Böyle giderse de artmaya devam edecek.
Dövize endeksli pahalılaşma sürecek.
Akaryakıtı,  tüp gazı bir nebze olsun anlıyorum, hammadde dövizle satılıyor.
Ancak gideri 'döviz olmayan' şirketlerin dövizle satış yapmasına anlam veremiyorum.
Örneğin eğitim!..
Özel okullar, neden yabancı para birimiyle çalışıyor?
Öğretmenler dolarla mı ödeniyor?
Yoksa kitaplar, defterler mi sterlin?
Tamam, döviz konusunda hükümet önlem almalı, katılıyorum ama…
Bazı büyük şirketler de TL ile çalışsa, vatandaşı daha fazla sömürmese keşke.
TL kazanıyor, döviz ödüyoruz, olacak iş değil !..