Bir haber...
“Bill Hayes’in ‘Midnight Express’ kitabı sahneye uyarlandı. Oyun, geçtiğimiz günlerde perdelerini açtı....
Türk medyasında ilgili habere yorumlar...
“Türk düşmanı eser şimdi de sahnede...”
“Bill Hayes hala Türk düşmanı...”
“Türk ve Türkiye imajını sarsan Midnight Express filmi şimdi de sahne oyunu oldu...”
v.s. v.s. v.s.
***
Bill Hayes, 1970 yılında Türkiye’ye turist olarak geldiğinde bir üniversite öğrencisiydi. Dönüş yolunda İstanbul’dan çıkış yaparken, havaalanında uyuşturucu ile yakalandı. Tutuklandı ve hapse mahkum oldu. Çok sıkıntılı hapis yılları devam ederken bir gün, İmralı’ya nakledilirken kaçmayı başardı. Önce Yunanistan’a gitti, oradan da memleketine.
Oturdu anılarını yazdı. Hayes kitabında, İstanbul’da nasıl yakalandığını, nasıl mahkum edildiğini ve hapishane hayatını anlatıyordu. Anlattıkları dehşet vericiydi. İşkenceler, horlamalar, cinsel istismar v.s...
Sinemacıların çok ilgisini çekince, kitabı film yapıldı ve 1978 yılında gösterime verildi. Midnight Express (Geceyarısı Ekspresi) adlı film, tüm dünyada çok büyük ilgi gördü. Yapım, Oscar dahil, Golden Globe, Bafta’da ve daha çok sayıda festivalde ödüle değer bulundu.
Midnight Express filmi milyonlarca sinemaseveri salonlara çekerken Türkiye’de hep olan gene oldu, kıyametler koparıldı.
Türk düşmanı film....; Uydurma hikayeler....; Baştan sona yalanlarla dolu...; Maksatlı olarak yapılmış bir film...; Türk düşmanları iş başında... v.s. v.s. v.s. İşin ilginç yanı, hiç kimsenin aklına, yazılanların, anlatılanların doğru olup olmadığını araştırmak, soruşturmak bile gelmedi.
Anlatılanların doğru olması mümkün değildi (!)... Yalan ve iftiraydı (!)...Türkiyedeki hapishanelerde işkence ???.. Olmamıştı, olamazdı (!)... Türkiye’deki hapishanelerde ‘falaka’ hatta ‘askı’ ???? Yoktu ve olamazdı (!) ... Türkiye’deki hapishanelerde cinsel taciz ??? Mümkün değildi(!)...
Bill Hayes de yapımcılar da Türk düşmanı ilan edildi. Adamın kitabında (ve filimde) anlatılanlar da hep es geçildi. Taa ki, yıllar sonra ‘darbeler’ tartışılmaya başlayıncaya kadar. Örneğin 12 Eylül Darbesi’nde neler olup bittiği gün ışığına çıkıncaya kadar... Hapishanelerde işkenceden ölenler... Sahte ‘Doğal Ölüm Raporları’... İşkencelere direnemeyip intihar edenler... Tutuklanıp hapse atılan ve hapiste unutulanlar.... Hapishaneler dışında, sözde tutuklanıp kaybolanlar v.s.
***
Bill Hayes ve Midnight Express’i, tam da unutulmak üzereyken, yıllar sonra yeniden ortaya çıkıverdi. Bu sefer de sahnelerde.
Birileri soruvermiş adama: “Sen Türkiye ve Türk düşmanı mısın ?”. Çok şaşırmış Hayes... “Ben Türk düşmanı değilim” demiş . “Hiç olmadım. Ben sadece başımdan geçenleri anlattım. İnsanlar bazı ülkelerdeki hapishanelerin nasıl olduğunu bilsin istedim, o kadar. Ben Türk halkını anlatmadım, hapishanelerini anlattım” demiş...
***
Hapishaneler, dünyanın hiçbir ülkesinde asla lüks oteller değildirler. Mahkumlar, her ülkede, suçlarının cezasını çekmek için hapishanelere tıkılırlar. Ama bu, hapishanelerdeki insanlara davranışlarda , ‘sınırsızlık’ anlamına gelmez, gelmemeli.
Türkiye’deki ‘Midnight Express’ tepkisi mi ? Bu sadece bir örnek. Konu ne isterse olsun manzara hep aynı...
Türkiye’yi översen senden iyisi yok... Eleştirmeye kalkarsan ‘Türk düşmanı’ ilan edilmeye mahkumsun.
Çünkü Türkiye’de herkes, her kurum, her şey mükemmel !!!...