ELAM ve Talat...
Tarih ne yazacak bu iki ‘isim’ hakkında?
**
ELAM...
Faşist milliyetçi ekip...
Daha önce ‘Altın Şafak’ (Hrisi Avgi) adıyla gürültü çıkarıyorlardı.
Kökeni Yunanistan’dan...
Oradaki ‘Altın Şafak’çıların Kıbrıs versiyonu...
Yunan milliyetçileri...
Faşist kafalılar!
**
Mehmet Ali Talat...
Ömrünü barışa adamış bir isim...
“Kıbrıs’ta barış engellenemez” belgisinin en önde gidenlerinden...
Kıbrıs adasında ‘çatışma kültürü’nden ‘barış kültürü’ne transformasyon sürecinin mimarlarından...
“Elim barış için havada” diyen bir lider...
**
Limasol’da önceki gece yaşananlar barışa inanan insanların başına ilk defa gelmiyor.
Ne Güney’de...
Ne Kuzey’de...
Ne Yunanistan’da...
Ne Türkiye’de...
Mehmet Ali Talat dahil birçok çözüme inanmış isim ve kurumlar her dönemde çözüm karşıtlarının hedefi olageldi.
Talat CTP Genel Başkanı iken bir konferans için gittiği Trabzon’da kalacak otel bulamamış, bir grup faşist Türk milliyetçisinin linç girişiminden zor kurtulmuştu!
Bizdeki TİT (Türk İntikam Tugayı) ve türevi faşist örgütlenmelerin patlattığı bombaların, sıktığı kurşunların haddi hesabı yok.
Hedefteki isimler hep çözüm isteyen insanlar, partiler, örgütlerdi.
**
Çözüm umutlarının yeşerdiği her dönemde yaşananların benzeriydi Limasol’daki ELAM rezilliği...
Eğer çözüm güçleri suskun, sessiz, tepkisiz kalmaya devam ederse, o zaman bu ırkçı kafalıların çıkarığı gürültü kitleleri korkutabilir, çözümden soğutabilir.
Birbirini besleyen etnik milliyetçi fanatizm psikolojik üstünlük elde edebilir.
Anastasiades’in Talat’tan özür dilemesi önemlidir, ama yetersizdir. Talat’ın konferansında yeterli önmeli almayan, hatta hiç önlem almayan polis hakkında gereğini yapmalı, olaylara karışanların ciddi şekilde cezalandırılmasını sağlamalıdır.
Irkçılığı, faşizmi engelemek hükümetlerin görevidir.
Güney’de de, Kuzey’de de...
Zira milliyetçiliğin milliyeti yoktur.