Minareliköy’deki toplu mezardan Latça’ya...

Sevgül Uludağ

***  Bir okurumuzun yardımlarıyla gömü yerleri bulunmuş olan yedi “kayıp” Kıbrıslırum, Pazar günü Latça’da toprağa verilecek...

Yıl 2010 aylardan Eylül’dü...
Bir okurum beni telefonla arayarak, bana çok ilginç şeyler anlatmıştı...
Okuruma göre, Minareliköy’de (Neahorgo Kitrea) evinin tam arkasında bir toplu mezar vardı... Kayıplar Komitesi yıllar önce burada bir kazı yürütmüş fakat tek bir kemik bulduktan sonra bölgeden ayrılmıştı.
Oysa okurumun dayısı, 1980’li yıllarda henüz on yaşında bir çocukken, köyde işsiz kalan bir Kıbrıslıtürk’ün bu toplu mezarı açtığını, altın aradığını çok iyi hatırlıyordu.
Okurumun dayısı artık köyde yaşamıyordu... Başka bir köye yerleşmişti...
Bayram nedeniyle köye ziyarete gittiğinde ve okurum dayısına “Kayıplar Komitesi kazdı ama bir şey bulamadı” deyince, dayısı çok şaşırmış ve beni aramasını söylemişti. “İmkan ve ihtimal yok, o insanlar orada gömülüdür” demişti.
Okurumdan bize bu yeri göstermesini rica etmiştim. “Elbette” demişti.
16 Eylül 2010 tarihinde, Minareliköy’e (Neahorgo Kitrea) bu genç okurumu görmeye gitmiştim. Yanımda Kayıplar Komitesi Kazılar Koordinatörü Okan Oktay ve bir de araştırma görevlisi vardı... Okurum bize toplu mezarın yerini gösterdi. Okan Oktay, gerçekten de bu bölgede sanırım 2006 yılında kazı yaptıklarını, tek bir kemik bulduktan sonra toplu mezara rastlamayıp oradan ayrılmış olduklarını söylüyordu. Ancak okurumun dayısı, on yaşında bir çocukken bu toplu mezarın açılmış olduğunu görmüştü. 
Minareliköy’deki genç okurum, bize ikinci bir şüpheli yer daha göstermişti ve oraya da gömü yapılmış olduğunu söylemişti.
Kayıplar Komitesi, ikinci kez bu alanı kazmaya girişecekti...
Böylece kazılar yeniden başladı – Kayıplar Komitesi’nin daha önce kazmış olduğu alanın yaklaşık bir metre uzağında toplu mezar ortaya çıktı: İçinde tam yedi kişi vardı...
Okurumun göstermiş olduğu ikinci şüpheli nokta da kazıldı ve buradan da iki sivil “kayıp” insan daha çıktı.
Okurum sayesinde tam “dokuz” kayıp Kıbrıslırum’dan geriye kalanlar bulunmuştu... Tümü de sivil insanlardı...
O günlerde bu toplu mezardan çıkarılan insanların hikayelerini bu sayfalarda yayımlamıştık...
1918 doğumlu Lulla Kontos, 1948 doğumlu kızı Sotirulla ve 1958 doğumlu oğlu Panayotis burada kurşuna dizilmişti.
Lulla’nın kocası 1913 doğumlu, 61 yaşında bir çoban olan Andreas Kontos’tan geride kalanlar ise Çatoz’da bulunmuştu.
1913 doğumlu Maritsa Zervu, 1909 doğumlu Haralambos Zervu karı-kocaydı. Onlar da öldürülüp bu toplu mezara gömülmüştü.
Oğluları 1940 doğumlu Andreas Zervu da aynı toplu mezara gömülmüştü.
Maritsa Zervu’nun 1890 doğumlu yaşlı annesi Elenitsa Çakkari de öldürülüp aynı toplu mezara gömülmüştü.
Bu yedi kişilik toplu mezar kazılırken birkaç kez gitmiştik ve kazıları görmüştük.
Ardından bu toplu mezarın az ilerisinde bulunan diğer şüpheli gömü yeri de kazılmış ve iki yaşlı Kıbrıslırum’dan geride kalanlar da bulunmuştu. Henüz onların DNA kimlik tespiti yapılmamış olduğu için, onlar toprağa verilmiyor şimdilik. DNA kimlik tespitleri yapılınca, onların da kimler olduğunu öğreneceğiz – her ne kadar da bu iki şahsın kim olabilecekleri hakkında bazı bilgilere sahip olsam ve aileleriyle tanışmış olsam dahi, yine de yüzde yüz bir kesinlikle kimliklerinden emin olabilmemiz için DNA testlerini bekleyeceğiz.
Pazar günü yani yarın, 21 Nisan 2013 tarihinde sekiz kişi toprağa veriliyor. Latça’da Ayios Eleftheris Kilisesi’nde ikindi vakti saat 15.00’te, onlar için bir cenaze töreni yapılacak.
Sekiz tabut yanyana dizilecek.
Minareliköy’deki toplu mezarda bulunan Lulla Kontos, kızı Sotirulla, oğlu Panayotis ve Çatoz’da bir başka toplu mezarda bulunan kocası Andreas Kontos’tan geride kalanlar bulunacak bu tabutlarda...
Zervos ailesinden Maritsa ve eşi Haralambus, yaşlı annesi Elenitsa, oğluları Andreas – onlardan geride kalanlar da dört tabutta yanyana sıralancak...
Minareliköy’deki okurum ve sevgili dayısı sayesinde nereye gömülmüş oldukları bulunan bu yedi Kıbrıslırum’dan geride kalanları Latça’da toprağa vereceğiz...
Bu değerli okurlarımız konuşmasaydı, bu toplu mezar yerini genç okurum göstermemiş olsaydı, belki de hiçbir zaman bulunamayacaktı onlardan geride kalanlar çünkü Kayıplar Komitesi henüz 2006 yıllarında burayı kazmış ve toplu mezarı bulamamışlardı... O zamanlar henüz Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum arkeologların başında Arjantin’den arkeologlar vardı ve kazılar hakkında son sözü Kıbrıslı arkeologlar değil, Arjantin’den gelen uzmanlar söylüyordu... Belki bu yüzden bu alanda “genişleme” yapılmadan kazılar tamamlanmıştı.
Okurlarımızın bu duyarlılığına ne kadar çok teşekkür etsek azdır...
Onlara buradan “Sonsuz teşekkürler, yaptığınız son derece insani bir hareketti... Sizin sayenizde iki aileden toplam yedi “kayıp” kişiden geride kalanlar bulundu... Ve yarın nihayet ailelerine iade edilecekler ve toprağa verilecekler... Bunun için ne kadar teşekkür etsek azdır” diyoruz...
Kayıplar Komitesi yetkililerine de buradan sonsuz teşekkürler diyoruz, daha önce kazılmış bir alanı tekrar kazmayı kabul ettikleri için ve böylece bu dokuz “kayıp” şahıstan geride kalanların bulunmasını sağladıkları için sonsuz teşekkürler... O dönem kazıları yürüten deneyimli arkeolog Deren Çeker’e de buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz...
Yarın Latça’da sonsuz yolculuklarına uğurlayacağız Kontos ve Zervos ailelerinin sekiz ferdini...
Geride kalan aile fertleri nihayet onların yasını tutabilecekler, bir mezarları olduğunu bilecekler ve birazcık da olsa huzura kavuşabilecekler...