Mindful Tatil

Yaptığınız iş sıradan bir şey olsa da anda olduğunuz zaman daha mutlu olursunuz. Diğer bir değişle etrafınızda olup bitenleri olduğu gibi fark edebilirsiniz. Dikkatimizi bilinçli bir şekilde yönlendirmek o anda ne yaşıyorsak farketmemize yardımcı olur.

Ziliha Uluboy
Uzman Psikolog - Psikoterapist 
mayispsikoloji.kibris@gmail.com

 

İlköğretimden üniversiteye kadar tüm öğrenciler yarıyıl tatiline ya girdi ya da girmeye hazırlanıyor. Ebeveynler de imkanları çerçevesinde tatile dahil oluyorlar. Hal böyle olunca bu haftaki yazımı her yaş grubuna uygun olacak şekilde mindful tatile ayırdım. Buna seyahat farkındalığı da diyebiliriz. Mindfulness’in tam karşılığını veremese de Türkçe’ye “Bilinçli Farkındalık” olarak çevrilmiştir ancak dilimize tam anlamıyla henüz yerleşemediği için yazımda çoğunlukla mindfulness olarak kullanacağım.

Mindfulness’in ne olduğunu biraz açıklamakla başlamakla istiyorum. İnsan zihnini diğer canlılardan ayıran özelliği bulunduğu durum ve yerden bağımsız olabilmesidir. Andan koparak geçmiş veya gelecek zamanda zihnimiz yolculuk yapabiliyor. Bu da o anda ne yaptığımızı, nerede olduğumuzu, ne yediğimizi fark edemeden zamanın akıp geçmesiyle bitiyor. Anda olabilmek düşüncelerle değil duyumlarla temas kurabilmektir. Biz şeyleri yaşamaktan çok, şeyler hakkında düşünürüz. Hayatımızın en özel tatilini yaparken bile zihnimiz o anda değil de geçmiş veya gelecekle uğraşıyorsa veya düşüncelere, duygulara dalıp gitmişse bizim için çok da anlam ifade etmeyecektir.           

Mindfulness kavramsal değil deneyimsel bir beceridir. Alıştırmalar yaparak bu beceri öğrenilip geliştirilebilir. Şimdiki zamanla duyularımızla temas edebiliriz. Görerek, işiterek, dokunarak, tadarak ve koklayarak anda olduğumuzu farkedebiliriz.

Tatil sürecinde üniversite öğrencileri ülkelerine gitmiş olabilir, yurt dışı seyahat planı yapılmış olabilir, günü birlik geziler planlanmış olabilir. Her nasıl bir planlama yapıldıysa anı yaşayabilecek şekilde olması çok kıymetlidir.     

Tatili gelin mindful (bilinçli farkındalıkla) bir şekilde nasıl yapabileceğinize bir bakalım.

  • Gezileri / tatilleri önce gözünüzde büyütmeden planlayın.
  • Gezilerinizi planlarken koşuşturacağınız değil, gittiğiniz yeri keşfetmeye yönelik sakin, dingin organizasyonlar yapmaya özen gösterin.
  • Bir güne bir kaç şey yerine tek bir plan yapın ve oranın keyfini çıkarın.
  • Aynı anda birden çok işle uğraşmayın. Örneğin arabada yolcu koltuğundayken dışarıyı izleyin. Telefondaki mesajlara cevap vermeyin veya işte yarım kalan işinizi düşünmeyin.
  • Otomatik pilotta olduğunuzu her farkettiğinizde duyularınızı kullanarak ana geri gelin.
  • Etrafınızda neler olduğuna bakın, etraftaki tüm sesleri işitin, ortamın ısısını farkedin, koklayın, ağzınızda bir tat var mı farkedin. Hiç bir anlam yüklemeden sadece farkedin.  
  • O an nerede olduğunuzu, ne yaptığınızı sık sık fark etmeye çalışın. Yanınızdaki ile sohbet ederken bile bunu yapın.
  • Arada bir durup 3 kez derin nefes alarak ana gelmeye çalışın. Bunu çocuğunuza da yaptırın. Bilinçli nefes almak bizi o ana geri getirir ve dikkatimizi bilinçli bir şekilde kontrol etmemizi sağlar.  
  • Günü akışına bırakın. “Lazım”, “gerekli” gibi cümleler kurmayın. Alışkanlıklarınızı biraz kenara bırakarak yeni tecrübeler yaşayın, yaşatın.
  • Anı olduğu gibi yaşamaya çalışın. Düşüncelerinizin anla aranıza girmesine izin vermeden yaşamaya çalışın.
  • Fotoğraf çekmeden önce anın tadını çıkarın sonra çekin.  
  • Kısacık bile olsa tek başınıza hiç bir şey yapmadan vakit geçirmeye çalışın.   
  • Yeni tatlar tadın. Size yabancı, farklı gelen şeyleri yargılamadan, eleştirmeden sadece oldukları gibi benimsemeye çalışın. 
  • Planlarınız yolunda gitmezse “olumsuz bir şey” değil de “bir şey oldu”          olarak objektif bakın.
  • O anda ne oluyorsa kabullenmeyi kolaylaştırıcı gibi düşünün.   
  • Doğada zaman geçirmeye özen gösterin.

Çocuklar anı yaşama konusunda yetişkinlere göre çok başarılıdırlar.

Özellikle 2-6 yaş arasındaki çocuklar her zaman andadırlar. Tam o anda ne yaşıyorlarsa o anın tadını, keyfini, duygusunu yaşarlar. Yeni gittiği bir yeri keşfedişleri müthiştir. O yeri gözlemlerler, dokunurlar, sesleri işitirler, kokuları koklarlar, tam anlamıyla hissederler. İlk kez yedikleri bir yiyeceği, mesela dondurma tadan bir çocuğu hayal edin. Tüm duyu organlarını kullanır. Duyguları ve düşünceleri yüzlerinden okunur. Aslında çocuklar anın gerektirdiği refleksleri verirler.

Yaptığınız iş sıradan bir şey olsa da anda olduğunuz zaman daha mutlu olursunuz. Diğer bir değişle etrafınızda olup bitenleri olduğu gibi fark edebilirsiniz. Dikkatimizi bilinçli bir şekilde yönlendirmek o anda ne yaşıyorsak farketmemize yardımcı olur.        

Psikoterapi görüşmelerimizde mindfulness becerilerini danışanlarımıza deneyimletmeye çalışıyoruz. Dilerim siz değerli okuyucularımız mindfulness becerilerini daha çok deneyimleyebilme imkânını kendinize sunarsınız.

Keyifli ve çokça anda olduğunuz anlar yaşamanızı dilerim.

İyi tatiller...

Dergiler Haberleri