(Kayıp Şahıslar Komitesi’nde Kıbrıslı Türk Üye’nin Asistanı)
Kendimi tek kelime ile tanımlayacak olsam… Gerçekçi
Şu an yaptığım işi yapmasaydım… Ya insan hakları ve savaş sonrası yüzleşme konusunda çalışmalar yürüten bir örgütte çalışırdım ya da sinema sektöründe çalışırdım
Benim gündemimi en fazla meşgul eden… İki yıldır üzerinde çalıştığım yeni üretimimiz; “Birlikte” isimli belgesel. Gösterimler konusunda çok çok heyecanlıyım.
Kayıtsız kalamadığım şey… Adaletsizliğe, eşitsizliklere ve haksızlığa kayıtsız kalamıyorum. Ezilen, dışlanan veya emeği sömürülen insanlar var oldukça bu sistemi değişmek için elimden geleni yapacağım.
En büyük pişmanlığım… Hayat enerjimi sömüren, beni mutsuz eden ve üretmemi engelleyen insanları hayatımdan kolay çıkaramamam en büyük pişmanlığımdır. Son dönemde bu konuda kendimi geliştirmek için çabalıyorum.
En büyük sevincim… Çocuklarım; Ada ve Mare...
Hayatımın dönüm noktası… 2000 yılında, 17 yaşımdayken, İngiltere’ye lisans eğitimi için gitmem benim için dönüm noktasıdır.
Beni en çok etkileyen yazar… Farklı alanlarda farklı yazarların isimleri aklıma gelse de sanırım beni yazarın kendisi değil de yazdıkları daha çok etkiliyor.;
Başucumdaki kitap… Çok çok uzun yıllar Vasconcelos’un Şeker Portakalı isimli kitabı komodinimin ayrılmaz parçasıydı. Bir çocuk romanı olarak düşünülse de, hayatımın o döneminde hangi kitabı okuyor olursam olayım, ara ara açıp okumayı sevdiğim bir kitaptır.
En keyif aldığım müzik… Türkçe rock dinlemeyi tercih ediyorum.
En son izlediğim film… Alone in Berlin. Sistemle mücadele etmek, başkaldırmak için büyük kalabalıklara veya büyük paralara değil, inançla atan bir kalbe ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırlatan mükemmel bir film.
Kendim için son aldığım şey… Kitap
Dolabımdaki en gereksiz şey… Alışverişi sadece ihtiyaç üzerine yaptığımdan, dolabımdaki her şey bir gereklilik sonucu alınmıştır. Ancak en az ihtiyaç duyduğum ve ayda yılda bir giydiğim topuklu ayakkabılar ihtiyaç listesinin en altında yer alabilir.
Benim için alınabilecek en güzel hediye…Beni mutlu edebileceği düşünülerek alınmış veya hazırlanmış küçük ve sembolik bir şey.
Kendimle ilgili değiştirmek istediğim şey… Öngörebildiğim detaylarıyla işleri organize edebilme çabası hayatımı kolaylaştırıyor ancak zaman zaman hayatı akışına bırakabilmeyi öğrenmem gerektiğini düşünüyorum.
Kendimde beğendiğim özellik… Detay düşünebilmem, disiplinli olmam beğendiğim özelliklerim. Bir de sorunlarla karşılaşınca kolay kolay vazgeçmeyip mücadele etmem. Ayrıca, insanlarla ilgili yaptığım gözlemler ve karakter analizleri genelde hep doğru çıkıyor.
Olmasa da olur… İçinde yaşadığımız sistemsizlik, hukuk dışılık, Kıbrıs sorunu, ganimetçilik, emek sömürüsü, particilik, insana göre muamele, devlet olamayıp olmuş gibi davranılması vs.
Olmazsa olmaz… Barış
En iyi yaptığım yemek…Farklı ülkelerin mutfaklarını denemeyi seviyorum. Çocuklara sorulursa; makarna ve balık.
Hayalimdeki dünya… Sınıfların, sınırların ve savaşların olmadığı, eşit ve barış içinde yaşanan bir dünya...
Aşk benim için…Tutku, heyecan, hayal ve güven
Onunla çok tanışmayı isterdim… Fatih Akın, Hrant Dink, Che Guevara
Görmek istediğim yer… Latin Amerika ülkeleri
Mutlaka yapmak istediğim…Farklı kültürleri ve ülkeleri görmek, öğrenebilmek için sık ve uzun yolculuklar yapabilmek isterdim.
Son olarak söylemek istediklerim… Özellikle son yıllarda, yaşadığımız küçücük adanın kuzey coğrafyasında sıkışıp kaldığımızı daha çok hissediyorum. Oysa ki; daha yaşanabilir bir ülkeyi hak ediyoruz. Bu adanın bölünmüşlüğünün devam etmesi, benim gibi adanın tümünü yurt olarak benimsemiş birisi için oldukça üzücüdür. Çok kültürlü, kardeşlik içerisinde yaşanabilecek bir ada için sağcısından solcusuna kuzey coğrafyasının sistemsizliğinden çıkarı olan herkese karşı mücadele verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarım ve çocuklarımız için daha iyi bir gelecek sağlamanın en büyük sorumluluğum olduğuna inanıyorum.