Hayatımız miş-mış-muş-müş’lerle dopdulu. Miş’le muş’la söylenenlerin bazıları tamamen uydurma; bazıları gerçek... Bazıları ise kasıtlı olarak ortaya atılmış. Masum’ca kullanıldığı da yok değil... Yahut dedikodu... Anlayacağınız gerçekle, uydurmalar arasında bir o yana bu yana gidip geliyor ‘miş’ler, ‘muş’lar...
Sadece bize has birşey değildir ‘miş’, ‘muş’lar... Daha batımızda da var, daha doğumuzda da. Resmi olmayan tarih sayfalarını karıştırırken ‘miş’li ‘muş’lu ilginç bilgilerle karşılaşıyorum zaman zaman. Hangisi doğru hangisi uydurma bilemem. Ama yine de ilginç. İşte birkaç tanecik...
• 1534 yılında, Osmanlı’nın Viyana kuşatması sırasında, Viyana’da, Osmanlıların geldiğini haber vermek amacıyla, kilise çanını çalarak şehire alarm verecek ‘maaşlı’ bir kişi görevlendirilmiş. Bu ‘görev’ (!) ve ‘görevli’ kadrosu taa 1956 yılına kadar devam etmiş. 1956 yılında, yetkililer oturmuşlar ve artık bu görev için adam tutmaya gerek kalmadığına karar vermişler ve kadroyu iptal etmişler...
• Osmanlıların ortadoğudaki hakimiyeti sona erdikten sonra Ürdün pasaportu alan bir adam, aradan çok uzun zaman geçmeden İsviçre Elçiliği’ne başvurmuş ve “Herkes bu pasaportu görünce alay etmeye başlıyor” demiş ve kendisine İsviçre pasaportu verilmesini talep etmiş...
Bir de, miş’li muş’lu anlatıldığı halde ‘gerçek’ olduğu saptanan ilginç notlar var elimde. İşte birkaç tane de onlardan.
• En uzun milli marş Yunanistan’ın, en kısa milli marş ise Japonya’nın mış...
• İnsan vücudundaki damarların toplam uzunluğu 19 bin 200 KM imiş...
• Çanakkale Savaşı sırasına, İngilizlerin 267 kişiden oluşan bir taburu savaş sırasında top yekün kaybolmuş. Ne oldukları hala bilinmiyormuş...
• Dünyanın en çok silah satan ülkeleri, BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi de olan, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’miş..
• Türkiye’de her yıl, ortalama 4000 kişi, futbol karşılaşması izlerken kalp krizi geçirip hastaneye kaldırılıyormuş...
• Ünlü Amerikan TV dizisi Walking Dead’in tanıtımı için 2010 yılında Türkiye’ye özel olarak getirilen ‘zombi’ kılığındaki oyuncular, İstanbul’da görevlerini yaparken, halkın huzurunu bozmak suçlamasıyla tutuklanıp hapse atılmış.
***
Bizim buraların miş’leri muş’ları da ünlü mü ünlüdür. Bayılırız miş’li muş’lu konuşmaya.
“Duydunuz mu ? CTP DP ile kolasiyonu bozuyorMUŞ”...
“Türkiye, CTP-UBP koalisyonu istiyorMUŞ”...
Yeni koalisyon hükümetini CTP ile UBP kuracakMIŞ”...
“Falanca ve filanca Bakan olacakMIŞ”...
“Talat, Parti’de, sil-baştan yapmaya kararlıymış. Parazitler temizlenecekMİŞ”...
“Başkan Akıncı, ‘Ne pahasına olursa olsun çözüme ulaşmak zorundayız’ deMİŞ”...
“Aziz Yıldırım’a, falanca, ‘Aman sakın görüşme. Bu KTFD dedikleri tümden vatan haini’ demiş. O da hemencecik görüşmekten vazgeçMİŞ”....
“Aziz Yıldırım tepkilere çok kızMIŞ... İnadımıza Apoel’den, Güney’de oynanacak bir ‘dostluk maçı’ isteMİŞ”...
***
Miş’li, muş’lu, neşeli, sağlıklı bir Pazar dilerim hepinize......
------------------------------------------------------------
SEVDİĞİM SÖZLER:
21. Yüzyılın cahilleri, okuma-yazma bilmeyenler değil; okumayanlar, öğrendikleri yanlış bilgileri değiştirmeyenler ve yeniden öğrenmeyenler olacaktır. (ALWIN TOFFLER)