*** Kıbrıslırum okurlarımızdan….
Orestis Agisilaou
Birkaç gün önce iki önemli kahramanın, Kosta Mişauli ile Derviş Ali Kavazoğlu’nun kurban edilmesinin üstünden tam elli yıl geçmiş bulunuyor.
Mişaulis ve Kavazoğlu birleşik, barışçıl bir Kıbrıs’a, adamızdaki iki toplum arasında dostluğa inanan iki özgün Kıbrıslı’ydı…
Ne yazık ki faşizm, bu rüyadan daha güçlüydü ve 11 Nisan 1965’te faşist yer altı örgütü tarafından öldürülmüş halde bulundular…
Hayatlarına malolan “suçları” Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın uyum ve barış içinde, birleşik bir ülkede yaşayacağı bir Kıbrıs için mücadele etmeleriydi. Tek bir Kıbrıs’ın düşünü kuruyorlardı, milliyetçiliğin, çatışmaların, faşist örgütlenmelerin olmayacağı bir Kıbrıs… Bağımsız bir Kıbrıs… Yurttaşlarının geleceğe iyimserlikle bakabileceği bir Kıbrıs düşlüyorlardı…
Onların öldürülmesinin üstünden tam elli yıl geçti ve Mişaulis ile Kavazoğlu’nun düşü hala tamamlanamadı…
Adamız ve yurttaşlarımız bölünmüştür. Adamızı iki bölgeye ayıran utanç duvarı hala oradadır ve bu utanç duvarı bizlere geçmişin canice hatalarını her gün hatırlatıyor.
Gerek Mişaulis ve Kavazoğlu, gerekse pek çok başka insan birleşik bir Kıbrıs için, iki toplum arasında sevgi, güven ve dostluk için mücadele ediyorlardı ve onlar bu yüzden kurban edilmişlerdi…
Ne yazık ki biz hala nefret, önyargı ve düşmanlıkla örülü bir ülkede yaşıyoruz…
Kıbrıs’ın yurttaşları ayrı yaşıyorlar ve birbirlerini bilinmeyen birer yabancıymış gibi hissediyorlar. Onca yıl aradan sonra Kıbrıslırumlar’la Kıbrıslıtürkler’in brbirlerine dostluk elini uzatmaları ve artık bu iki kahramanın düşünü gerçek kılmalarının zamanıdır: Kıbrıs’ı birleştirmek…
Bizler cennete yaşıyorduk, cennetten kopmuş bir dünya parçasında ve kendi ellerimizle bu cenneti cehenneme çevirdik… Bunu değiştirelim! Mişauli ve Kavazoğlu’nun düşleri bize ilham kaynağı olursa, bunu başarabiliriz…
(ORESTİS AGİSİLAOU – NİSAN 2015)