‘Arap Baharı’ ülkelerine bakın..
Mısır’da Mursi yanlıları ile karşıtları karşılıklı olarak meydanları dolduruyor, provakatörler iş başı yapıyor ve insanlar ölüyor.
Tunus’ta 5 ay aradan sonra ikinci önemli muhalif , radikal İslamcılar tarafından öldürüyor ve ülke çok gergin.
Libya’da benzer şekilde önemli bir muhalif lider ve iki general öldürülüyor ama kimse umursamıyor.
Suriye’de hergün kaç kişinin öldüğü ya da öldürüldüğü artık hiç kimseyi ilgilendirmiyor.
Fas’ta İslamcıların koalisyon hükümeti dağılmak üzere ve ülke siyasi krizin eşiğinde.
Yemen ise orta çağı yaşadığı için bu ülke ile ilgilenen yok.
Batılı bir kurum tarafından yapılan ciddi bir hesaplamaya göre ‘Arap Baharı’nın bu ülkelere maliyeti en az 100 milyar dolar.
Yıkımlar, iç ve dış yatırımların durması, turistlerin gelmemesi, borsaların çökmesi, yabancı sermayelerin kaçması, ekonomik ve ticari faaliyetlerin durması..
Ölen insanları ise hiç kimse hesaba katmıyor..
Irak’da bir milyondan fazla öldü de ne oldu ?
Irak’ta hergün onlaraca insan ölüyor da kimin umrunda?
İnsanlar nasıl olsa Bosna’yı da unuttu..
İnsanlar Çeçenistan’da ölen yüzbinleri hatırlamıyor bile..
Karabağ’ın nerde olduğunu bilenler bile azaldı..
Irak- İran savaşında ölen bir milyondan fazla insan sanki müslüman değildi. Her iki taraf ve yandaşları ‘bizimkiler cennete gitti’ diyor..
Tıpkı şimdi Suriye’de ‘Allah yolunda cihad ettiklerini ‘ söyleyen ve dünyanın dört bir yanından Suriye’ye gelen Kaide’ci radikal İslmacı militanlar gibi.
Oysa bunlardan hiç biri en kutsal cihadın İsrail’e karşı olduğnu hatırlamamış ve Kudüs için kılını bile kıpırdatmamıştı..
Ama olsun herşeyi onların beyinlerini yıkayan o beyinsiz liderleri, şeyhleri, emirleri bilir.
Bildikleri için de bu coğrafya hep bu halde ..
Ders alan yok ve olmayacak..
Bu coğrafyada bunca işbirlikçi, dönek, yalaka ve ruhunu satmış insan olduğu sürece..
Artık herşey birbirine karışmış durumda..
Kavramlar, söylemler, inançlar, ideolojiler ve Batı tarfından verilen figüranlık rolleri..
‘Arap Baharı‘ işte böyle bir şey..
Neyseki ekonomik nedenlerden dolayı ( doğal gaz ) merkezinde olmasına rağmen Kıbrıs bu ‘bahar’dan henüz etkilenmedi.
Böyle bir ortamda Kıbrıslı Türkler bugün sandığa gidiyor.
Durum böyle olunca Kıbrıslı Türkler daha mantıklı ve sağlıklı karar verebilir.
Sıcakların 40 derecede olduğu bir günde insanların sandığa gitmesi elbette kolay değil.
Üstelik tüm partilerin seçim propagandası onları hiç heyecanlandırıp motive edememişti.
CTP, UBP ve DP’nin Lefkoşa DTP’nin de Girne mitinglerini izledim. Bana gör hiç birinde heyecan ve iktidar hırsı yoktu. Hepsi de sandıktan çıkacak sonucu peşinen kabullenmiş gibi. Sandığa gitme oranı ve karma oy sistemi sonucu belirleyecek gibi.. Yani ortada bir sürpriz olabilir.
Yosa yarın herkes koalisyonu konuşmaya başlar.
O zaman da Kıbrıs yine eski Kıbrıs kalacak.
Çözümsüz, çaresiz, heyecansız ve umutsuz..
Tıpkı 50 yıldır olduğu gibi..
1963’ten bu yana...
Ama kimin umrunda..
Türkiye’nin NATO içindeki müttefikleri istese bu sorunu 5 dakikada çözer.
Ama istemiyorlar..
Kıbrıs onlar için çok kolay ve her yönde kullanılabilecek bir kart..
Kıbrıs onlar için henüz misyonunu sonlandırmadı.
Kıbrıs ‘Arap Baharı’nın merkezinde..
İki İngiliz üssü ile Kıbrıs; Libya, Mısır, Filistin, Suriye, Lübnan ve Türkiye’ye en yakın toprak parçası..
Üzerinde yaşayan insanlar ise hiç kimsenin umrunda değil.
Bunun tersini kanıtlamak ise bu seçim gününde Kıbrsılı Türklere düşmektedir !!