Tam da Medyayı eleştirmeye hazırlanıyordum. Güneydeki seçimler sonucunda kazananı ‘Lider’ diye tanımladıkları için...
“Lider değil, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı’ demeye neden çekiniyorsunuz ?” diyecektim...
“Dünya’nın, tanıdığı, bildiği,kabul ettiği bir Devlet’in Başkan’ını inkar edemezsiniz” diyecektim...
“Resmen ortağı olduğumuz bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nde, ama bizim ‘boykotumuz’ nedeniyle oy kullanmadığımız seçimde, seçilene ‘Başkan’ deme cesaretini neden gösteremiyorsunuz ki ?” diyecektim...
“Sayının 100 bin’i aştığı bilinen Kıbrıslı Türk’ün ‘Kimlik’ ve ‘Pasaport’u üzerinde damgası bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Başkanına, ‘Başkan’ demekten neden çekindiniz ?” diyecektim...
Dünyanın adadaki, tek Devlet olarak kabul ettiği KC’nin Başkanı’nın seçildiğini; ‘Lider’ tanımlamasının sadece Barış Görüşmeleri’nde kullanıldığını hatırlatacaktım....
Ve daha neler neler diyecektim ama diyemedim. Neden mi ?
Biz, ‘Afrika Baskını’, ‘Meclis Baskını’ ve sonrasındaki protesto mitingini tartışırken hala, Anastasiadis’in ‘Seçim Zaferi Mitingi’ resimlerini gördüm de ondan....
Yunan bayrakları ile dolu bir mitingin resimleri... Kıbrıs Cumhuriyeti Bayrağı, nerdeyse hiç yok....
Ve bir kez daha uyandım, daldığım tatlı uykudan.
“Sen ne hayaller kuruyorsun, karşındakiler hala hangi noktada ...” dedim...
“Galiba değişen hiçbir şey yok.. Kafalar aynı kafalar... Bizimkilerinden pek farkı yok ki” dedim...
“Adam sanki KC Başkanı değil, Yunanistan Başkan’ı seçilmiş gibi...” dedim...
“Nasıl bir ‘ortaklık’ için çözüm arıyoruz ? Türk-Yunan ortaklığı mı oluşturacağız adada ?” dedim...
Dedim de dedim... Ve vazgeçtim medyamızı eleştirmekten. Bir kez daha anladım ki, birbirimizden pek farkımız yok.
Atina
Atina’da da bir miting yapıldı geçtiğimiz günlerde. Yunanistan’ın dört bir yanından başkente gelen yüz binlerce kişi saatlerce yırtınırcasına haykırıp durmuş. Sebep: Makedonya.
Paylaşılamıyor... Ne ‘Makedonya’ ismi ne de Makedonya tarihi. Yunanlılar ne Makedonya diye bir ülkeyi ne de Makedon halkını kabul edemiyor bir türlü. Biri “Büyük İskender bizim kahramanımız” , diğeri, “Bizim...” diyor.
Ve işte bu Atinadaki, Makdonya’yı protesto mitinginde bol bol slogan atıldı, her mitingde olduğu gibi. Ama bir tanesine takıldım ben: “Makedonya Yunan’dır, Yunan kalacak” sloganına.
Nedenine lütfen gülmeyin. Bu slogan bana bir zamanlar hem Kıbrıs hem de Türkiye’deki mitinglerde bolca kullanılan bir sloganı hatırlattı. “Kıbrıs Türktür Türk kalacaktır” sloganını.
Afrin
Ne Türk basını ne de Türk televizyonlarında göremediğimiz bir büyük miting de, Türkiye’nin girmeye çalıştığı Afrin’da gerçekleşti geçtiğimiz günlerde. Yabancı haber kaynaklarının haberlerine göre, o mitingde de yüz bine yakın insan varmış. Ve de, Türkiye ve Türkiye’nin askeri harekatı protesto edilmiş bu mitingde.
Orada yer alan, taşınan pankartlarda neler yazılıydı, sloganlar nasıldı, neydi, yazmayacağım. Çünkü beni asıl şaşırtan, Türk medyasının bu mitingi, halkından gizleme çabası oldu. Ve başardılar da. Konu ile ilgilenen ilgilenmeyen, sokaktaki herhangi bir kişiye sorun isterseniz... Afrin’de böyle bir miting olduğundan hiç ama hiç kimsenin haberi yok.
Sokak Ağzı
“Dörtlü koalisyon göreve başladı. İşlerinin çok zor olacağı kesin. Kimine göre, bu koalisyonun ömrü uzun olmayacak. Kimine göre ise dört lider ve partileri kararlı ve azimli. Bekleyeceğiz. Başka yapabileceğimiz birşey var mı ?” (Yurdan Kasap-Lefkoşa)
***
“Trafikte, bir elinde telefon diğer elinde direksiyonla sürücüler gördükçe sinirlerim kabarıyor artık. Camı açıp küfredesim geliyor.Kendimi zor tutuyorum. Yok mu bu rezilliği durduracak ?” (Kamil-Lefkoşa)
***
“Kıyamet sürecinin Kuzey Kore ile ABD tarafından başlatılacağını beklerken alarm sirenleri Ortadoğu’da çalmaya başladı. Yanıbaşımızda. Üstelik kargaşanın içinde Türkiye de var. Allah yardımcımız olsun...” (Münevver)
***
“Yargıyı kurtarma opersayonu... Polisi kurtarma operasyonu... Eğitimi kurtarma operasyonu... Belediyeleri kurtarma operasyonu... TEK’i kurtarma operasyonu... BRT’yi kurtarma operasyonu... Bütçeyi kurtarma operasyonu...
Ne kaldı geriye ? Kıbrıs Türkü’nü kurtarma operasyonu...” (Kudret – Lefke)
***
“Cinayetler, hırsızlıklar, soygunlar, tecavüzler ülkesi oldu ülkem.Yok mu kurtaracak bahtı kara maderini ? (Filiz)
***
“Lütfiye’yi candan kutlarım. Ama, maşallah, sonunda yerli basınımız da farketti yerli sanatçılarımızı demekten de kendimi alamıyorum. Daha nice Lütfiyeler var bu ülkede biliyorlar mıydı acaba ?” (Mehmet-Lefkoşa)