Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis, teknik komitelerin faaliyetleri, iki taraf arasında mobil iletişimin sağlanması konusu ve diğer bazı konular hakkında açıklamalarda bulundu.
Fileleftheros gazetesinde yer alan söyleşisinde Mavroyannis, hiçbir teknik komitenin feshedilmediğini, görüşmelerin yapılmakta olduğunu ancak Kıbrıs sorununun çözümü girişiminin başarısız olmasının ardından sanki hiçbir şey olmamış gibi devam edilemeyeceğini belirtti.
Mavroyannis, yeniden birleşme hedefine katkı koyulduğundan emin olunması adına sürekli değerlendirme ve kimi zaman da yeniden inceleme gerektiğini belirterek, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in raporunda teknik komitelerin çalışmalarının desteklenmesine vurgu yaptığını söyledi.
Kıbrıs’ın güneyi ve kuzeyi arasındaki elektrik enerjisi ve mobil iletişim konularına da değinen Mavroyannis, elektrik konusunun “üç aşamadan oluştuğunu, ilk aşamanın, çok hızlı ilerleyen ve Kıbrıslı Türklerin koydukları engellerin aşılması sonrasında uygulamaya geçen teknik bağlanma aşaması olduğunu” öne sürdü.
İkinci aşamanın, kalıcı ve güvenli bir bağlantının gerektirdiklerinin tespiti için uzman raporu hazırlanması olduğunu vurgulayan Mavroyannis, bu aşamanın da tamamlandığını belirtti.
Mavroyannis, üçüncü aşamanın ise, “resmi ve kalıcı bağlanma olduğunu” ifade ederek “bunun da ancak Kıbrıs sorununun çözümüyle mümkün olduğunu” savundu.
Mavroyannis, “uzun zamandır Kıbrıslı Türklere, para karşılığında elektrik verildiğini” de söyledi.
İki taraf arasında mobil iletişimin sağlanması konusunda ise, “teknik çözümlerin bulunduğunu, Kıbrıslı Türklerin bunları reddettiklerini ve kendilerine siyasi fayda sağlayacak düzenlemelerde ısrar etmekte olduklarını” iddia eden Mavroyannis, “Bir kez daha özü, kabul edilemez siyasi talepler uğruna feda ediyorlar. Devletler arası anlaşmanın yapılması ya da tahsilatların yasallaşması söz konusu olamaz” şeklinde konuştu.
Mavroyannis şunları söyledi:
“Tam anlamıyla işlevsel olan, pratik teknik bir çözüm önerdik. Telefon hizmetleri veren bir şirket bunu hali hazırda kullanıyor ve gayet güzel çalışıyor. Bu kadar teknik imkan ve teknolojinin bulunduğu 21nci yüzyılda böyle bahaneler sunulması komik. Biraz kapılarının önünü süpürsünler. Bu, bütün Güven Yaratıcı Önlemler için geçerli. Bunların işlemelerini sağlayan bizleriz”.
UNFICYP’in görev süresinin yenilenmesi konusundaki bir soruya karşılık ise Mavroyannis, UNFICYP’in görev süresinin Haziran ayında altı ay daha uzatıldığını hatırlatırken bunun Kıbrıs Türk tarafının aksi yöndeki çabalarına rağmen gerçekleştiği iddiasında bulundu.
Mavroyannis, UNFICYP’in mevcut görev talimatları çerçevesinde stratejik bir yeniden değerlendirme yapılmasının kararlaştırıldığını, bu çerçevede BM’den bir heyetin ayın 18’inde adaya gelerek çalışma yapacağını belirtti.
Kıbrıs Rum tarafının müzakerecisi olarak retçi bir tutum sergilediği şeklindeki eleştirilerin sorulması üzerine Mavroyannis, bu iddiaları reddederek, kendi kişisel değerlerine bağlı olduğunu, 2004 yılında sözde “Kıbrıs Cumhuriyetinin esaretinin devamını” kabul edemediği gibi, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “tüm ortak birimlerde, her iki toplumdan bir olumlu oy talebini kabul etmesinin” de mümkün olamayacağını söyledi.
Mavroyannis: “Bana göre bu, federasyon değildir. Konfederasyon bile değildir. Uluslar arası hükümetler arası işbirliği gibi bir şeydir” şeklinde konuştu.