MONT PELERİN: YÜZDE 50

Sami Özuslu

 

BM'nin Kıbrıs müzakereleri için tercih ettiği Mont Pelerin, İsviçre'de bir köy...
Göl kenarındaki bu şirin yerleşim biriminin adı bile, soğukları çağrıştırıyor. En azından Türkçe lisanında...
Kışın yavaş yavaş kendini hissettirdiği bu dönemde İsviçre'ye gidecek heyetlerin yanlarına hem mont, hem de pelerin götürmesinde fayda var.
Kazak, atkı, palto, eldiven de olursa yanlarında fena olmaz.
2004'teki referandumda en çok sözü geçen yer ismi Burgenstock olmuştu.
Belli ki bu dönemde de mont Pelerin adı dilimize ve beynimize kazınacak.
Belki de 'çözüm öncesi son durak' olarak tarihe geçecek.

*  *  *

İsviçre'nin Mont Pelerin ismi, 1947'de kurulan bir 'düşünce grubu'nun da isim babası...
Aralarında ünlü ekonomist, felsefeci, tarihçi, iş insanlarının da yer aldığı bir ekip tarafından kurulan 'Mont Pelerin Topluluğu' faaliyetlerini 69 yıldır kesintisiz sürdürüyor.
'İfade özgürlüğü, serbest piyasa ekonomisi ve açık toplum için politik değerler' hedefiyle çalışan topluluğun kuruluş tarihi 8 Nisan 1947.
Topluluğun ilk Başkanlık görevini Friedrcih Hayek üstlenmiş. Kurucuları arasında ünlü ekonomist Friedman de var.
BM yetkilileri bu özelliğinden dolayı mı seçtiler Mont Pelerin'i, yoksa öyle mi uydu, çok da önemli değil.
Önemli olan bu güzel köyün Kıbrıs bakımından nasıl anılacağı...

*  *  *

İki ihtimal var: Ya nihai çözüm yönünde ilerleme sağlanacak, yahut herhangi bir konuda batağa saplanılacak.
Birinci ihtimal gerçekleşirse, 'son viraj'a girilebilecek.
Bu durumda çözüm umutları tavan yapacak, uluslararası camia çözüm yönünde çok daha ağırlıklı bir çaba içine girecek.
Kötü senaryoda ise, liderler Lefkoşa'ya 'montsuz-pelerinsiz' dönecekler.
Yani elleri boş!..
Vaziyet buysa, belki BM topu bir kez daha taca atacak. Yani 'Müzakereler Lefkoşa'da devam edecek' mealinde bir 'ortak açıklama' ile sürecin tamamen çökmesini önlemeye çalışacak.
Zira 2016'nın sonuna artık bir ay kalmış olacak. Aralık'ın son kısmı Hristiyan dünyasında tatil ve Kıbrıs sorunu nedeniyle kimse Chirstmas ve Noel'den vazgeçecek değil.

*  *  *

Mont Pelerin'den nasıl bir sonuç çıkacağını hep birlikte izleyeceğiz.
Zaten sorun da hep burada.
Yani 'izleyici' olmakta...
Liderler bu süreçte toplumları sürecin parçası yapmadılar. Ya da yapamadılar. Belki yapmak istemediler.
O yüzden kimse sonucu tahmin edemiyor.
Mont Pelerin'den ne çıkacağı konusunda umutlu olanımız da, umutsuzlarımız da sadece 'tahmin' yürütüyor.
"Sence çözüm mümkün mü?" sorusuna verilen yanıtlar duygulardan öteye bir
anlam ifade etmiyor.
"Bence yüzde 50..."
Sizce?