Mağusa Türk Gücü zor günlerden geçiyor. Geçmesi de bekleniyordu. Süpriz olmadı. Çünkü KKTC’yi batıran zihniyet, MTG’yi de ayni methodla batırdı. MTG’de şu anda yaşananlar, geçmişe dayalı uzun serüvenli bir yolun başlangıcıdır. Özelikle siyasiler MTG’yi hayat kadını gibi kullanarak bir köşeye attılar. Bölgede güven ortamını ortadan kaldırdılar. İnsanları futboldan soğuttular. Daha sonra onlar istediklerini aldılar. MTG’yi de ortada bıraktılar.
Seçim dönemleri her aklıma geldiğinde, MTG’nin nasıl kullanıldığı gözümün önünden geçer. Mevki, arsa, borçlarının kapanmasını, kalkınmadan para almak, iş isteyenler mi? Daha neler neler. Millet vekili adayları kulüpten çıkmayıp ona buna yalakalık yapmakdan hiç yorulmazlardı. Müdür veya müsteşar olmak isteyenler kulis yapardı. Mevcut milletvekillerin havası bir başkaydı. Hele hele bakan arabaları ile kulübe gelinip “cirit” atmalar vardı ya? Aman Allahım. İnanılmazdı. Tonlarca vaat verilip, kulüp yanındaki o meşhur kulübeciğin içerisinde yenilip içilirdi.
Ya sonra? Sonrası malumunuz. “Evli evine, köylü köyüne. Evi olmayan sıçan deliğine.” İşte, sözde MTG’yi sevip, MTG’nin sırtından adam olanlar bir de bakmışız MTG’yi sıçan deliğine gömmüşler.
Şu anda Mağusa’da MTG’ye karşı çok ciddi güven bunalımı var. Ne yazık ki, mevcut yönetim de bu güven bunalımını tetiklemeye devam ediyor. Onlar da iktidar kavgasına girerek MTG’yi sıçan deliğinin daha da içerisine yitiyor. Bu güveni geri almak için doğru adımların ivedilikle atılma zamanı gelmiştir. Mağusa halkının beklentisi, şeffaf, dürüst, MTG’yi Mağusa insanı ile kucaklaştıracak bir yönetimin başa gelmesi ve yönetmesidir. İnsanlar “sidik” yarışından bıkıp usanmış. Sanki de Real Madrid’i yöneteceklermiş gibi hava yaratılıyor. Halbuki, alt tarafı batmış, tükenmiş, şehirden kopmuş, futbolcusuna ayakkabı bile almaktan aciz, üç beş kişinin gayretiyle yürüyen bir kulüp.
Yeni süreç eğer olacaksa, Mağusa halkının güvenini yakalayabilmek için;
Bir: Tüzük yeniden yapılandırılmalı.
İki: Üye sayısı belirlenmeli.
Üç: Tüm işadamlarını bu konuda bilgilendirmeli.
Dört: Şeffaf olunmalı.
Beş: Siyasilerin kulüp içerisindeki etkinlikleri kırılmalı.( MTG’yi felakete götüren ana unsur)
Yok bizler “eski hamam eski tas” yürüyerek sıçan deliğinde korkak pehlivanlar gibi savaşmak isteriz derseniz de, söyleyecek hiç bir lafım olmaz. Önümüzdeki yıl Birinci Lig’de de mücadele verilir. En azından yıllardan sonra Derby maçı izlemiş oluruz.
*********************
Serdar Denktaş’a yanıt
Başbakan Yardımcısı ve sayamayacağım bir çok bakanlığın (sahi unutmuştum spor bakanı dahil) başı Serdar bey, Sertoğlu’na Zürih’te imza attığı için kırgınmış. Neymiş efendim KOP’un üyesi olacakmışız.
İngiltere’de binlerce Kıbrıslı Türk şu anda “Kıbrıs Cumhuriyeti” pasaportu hakkını kullanarak eğitim görmektedir. Hem de ya beleş. Diyelim ki, çocukların bazıları pasaportlarını o veya bu sebeple kaybetmiş. Burs haklarını kaybetmemek için tekrardan pasaport başvurusu yapmaları gerekir. Serdar beye soruyorum? Başvurular, KKTC elçiliğine mi? Yoksa “Kıbrıs Cumhuriyeti” elçiliğine mi yapılır? “Kıbrıs Cumhuriyeti” elçiliğine yapılan müracaatlar bizleri “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşı yapar mı? “Kıbrıs Cumhuriyeti” yasalarına göre mi? Yoksa, KKTC yasalarına göre yeni pasaport verilir? Pasaport almak eğer HAKSA. Futbol oynamak haksızlık mı?