GÜNDEMDEKİ SORU’N...
KAOSU NE BİTİRİR, İRADE VAR MI, VARSA KİMDEDİR?
Yeni Kıbrıs Partisi Genel Sekreteri Murat KANATLI:
“Müdahaleleri görmezden gelerek ‘sorunu nasıl çözeriz’i konuşamayız…”
“Kıbrıs’ın kuzeyindeki krizin esas nedeni 1974 sonrası oluşturulan defakto durumdur, bu durum ortada kalkmadan siyasi ve ekonomik krizleri çözmenin imkanı yoktur…
1970’lerde Bakanlar Kurulu toplantılarına TC elçilerinin girdiği zamanlardan tüm bakanların her türlü projesini TC yardım heyeti içindeki sektör sorumlularından onay alarak uygulayan yönetimlere müdahalenin envayi çeşidini yaşayarak geldik…
Şu aşamada da yeni müdahaleler çeşidi içerisindeyiz. Tüm bu müdahaleleri atlayarak, görmezden gelerek sorunu nasıl çözerizi konuşamayız…
Yaşanan müdahalelere zemin hazırlayan da 1974 sonrası oluşan statükodur. Eğer ekonomik konularda çözüm ararsak TL kullanmaya devam edip, oradaki ekonomi politikalara tabi olup burada da evimizin içini temizleyebileceğimize inanmak mümkün değil, TL kullanımı sürdüğü sürece bu krizden çıkamayız, bunları bankalar krizi zamanında da konuştuk, her kriz derinleştiğinde de konuşmaya devam ediyoruz, peki çıkış yolu?”
“Kıbrıs sorununa dair çözüm süreci ilerletilmediği sürece Kıbrıs’ın kuzeyinde ne ekonomik ne de siyasi istikrar sağlamak mümkün değil…”
“Kıbrıs sorunun çözüme giden süreçte uzlaşılan konuların parça parça hayata geçirilmesi çıkış yollarından biridir, bu çerçevede Eroğlu- Hristofiyas ekonomi başlığı kapattıklarını söylemişlerdi, madem bu konuda uzlaşı var, güven artırıcı önlemler çerçevesinde adanın tümünde Euro kullanımı dahil ekonomi alanında AB müktesebatına tam uyum sağlama çalışmaları ile daha sürdürülebilir ekonomik koşullar yaratılabilir.
Benzer şekilde Guterres Belgesi’ne dayanan bir çerçeve antlaşma imzalanarak da Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanarak daha sağlıklı siyasi zeminlerin önünü açıcı adımlar atılabilir.
Kıbrıs sorununa dair çözüm süreci ilerletilmediği sürece Kıbrıs’ın kuzeyinde ne ekonomik ne de siyasi istikrar sağlamak mümkün değil.”
“…yüzümü barış ve çözüm için mücadeleye dönerek geleceğimizi kurtarabiliriz, diğer türlü bizi bekleyen “Hatay 2.0” modelidir.”
“Kıbrıslı Türklerin bunların yapılmasına yönelik iradesi vardır, Kıbrıs sorununa dair her eylemde sokakta ortaya koydukları kararlılık ile bunu göstermektedirler ama seçime seçim deme koşullarının olmadığı pratikler için bir yerele seçildikleri ilan edilenlerde bu irade elbette yoktur ama sokaktaki mücadelelerle onları Kıbrıs sorununda adım atmaya da zorlayabiliriz, geçmişte başardık, örneğin Annan Planı referandum kararını mücadele ile sağ hükümetlere aldırabildik, gene yapabiliriz…
Bu nedenle tüm krizlerde yüzümüze içe dönüp ev içi temizliklere uğraşacağımıza yüzümü barış ve çözüm için mücadeleye dönerek geleceğimizi kurtarabiliriz, diğer türlü bizi bekleyen “Hatay 2.0” modelidir.”