“Muhacerete göre nerede olduğu bilinmeyen öğrenci sayısı 4 ila 10 bin arasında”

Yükseköğrenimdeki öğrenci nüfusundaki “bilinmezlik” Meclis komitesine yansıdı...

Cumhuriyetçi Türk Partisi, Salonu’nda “Hayat pahalılığının yanlış hesaplanması ve yükseköğrenim konusunda kurulan komitelerde gelinen aşamalarla ilgili bilgilendirme” amacıyla basın toplantısı düzenledi, söz konusu komitelerde yer alan CTP’li vekiller skandal nitelikli bilgiler paylaştı.

İncirli, YÖDAK’ın görevlerini yerine getirmediği, Eğitim Bakanlığı ile iletişimi olmadığı yönünde tespitlere ulaştıklarını belirtti, öğrenci sayısıyla ilgili dikkat çeken veriler paylaştı: “80 bin ila 110 bin arası öğrenci var, muhacerete göre nerede olduğu bilinmeyen öğrenci sayısı 4 ila 10 bin arasında”

“Eğitim kurumlarındaki pasif öğrenci sayısı ise 5 bin 520.”

Yükseköğretim Kurumlarının Faaliyetlerinin İdari ve Mali Denetim Sistemi ve YÖDAK’ın Araştırılmasına İlişkin Meclis Araştırma Komitesi Başkan Vekili Sıla Usar İncirli, “sahte diploma” olayları patlak verir vermez, söz konusu komitenin kurulması için adım attıklarını söyledi.

İncirli, komitenin; geçersiz diplomaların belirlenmesi, iptalleri, yükseköğrenim kurumlarının insan kaçakçılığı ve ticareti ile ilgili ilişkili olup olmadığının araştırılması ve muhacerette bu konudaki işlerin nasıl yürüdüğü konularının anlaşılması için çalıştığını, ayrıca eksiklerin ve değişimlerin neler olabileceğini planlamayı hedeflediğini anlattı.

Komitenin bugüne kadar 6 kez toplandığını, bu toplantılara; YÖDAK, Polis Genel Müdürlüğü, Muhaceret Dairesi yetkilileri, Yükseköğrenim ve Dışilişkiler Dairesi yetkilileri, bazı üniversite rektörleri ve mütevelli heyetleri, ayrıca Eğitim Bakanlığı’na bağlı daire yetkililerinin katıldığını aktardı.

Yapılan araştırmalar sonucunda bazı olgulara ulaştıklarını anlatan İncirli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazı bilgileri bulup çıkartmak ve doğruluğunu teyit etmek çok kolay olmadı. Ciddi bir emek kondu. Daha bildiklerimizin yanında, bilmediklerimiz de var. Bunların peşine düşeceğiz. Bu komitelerin süreleri 3 aydır. Ama bu konular aciliyet taşıyan konular. Bu nedenle biz, 3 ayın sonunda çıkacak raporun açıklanmasını beklemek yerine, bu basın toplantısı yapmak istedik.”

“YÖDAK, görevlerini uzun süredir yerine getirmiyor”

YÖDAK’ın kurulduğu yasadan söz eden İncirli, “Bu yasa çerçevesinde görev yetki ve sorumlulukları var; planlama, koordinasyon, denetleme, akreditasyon ve kalite güvencesi…” diyerek, tespit ettikleri ilk olgunun, YÖDAK’ın “yetersizliği” olduğunu anlattı:

“İlk olgu, YÖDAK’ın bu görev ve yetkiler konusunda çok yetersiz kalması oldu. Bunun uzun süredir bu şekilde devam ettiği hakikati ortaya çıktı. Üniversite sayısının arttığı, öğrenci sayısının, hacminin çok büyüdüğünü hep söylüyorduk. Ama bunu denetleyecek, planlayacak olan kurumun paralel şekilde büyümediği gerçeği de çok önceden yapılan bir tespitti. YÖDAK, bu görevlerini uzun süredir yerine getiremiyor.”

“Eğitim Bakanlığı ile YÖDAK arasında iletişim yok”

Komitede karşılarına çıkan bir diğer konunun ise Eğitim Bakanlığı ile YÖDAK arasında yaşanan iletişim kopukluğu olduğunu belirten İncirli, “Burada, birbiri ile iletişim kuramayan iki kurumdan söz ediyoruz. Birbirilerinden haberleri bile yok” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“YÖBİS diye bir sistem var, YÖDAK bu sisteme dahil olması gerektiğinin bile farkında değil. Bu sistemleri kullanmamışlar. Bizim yükseköğrenimle ilgili EKAS isimli bir sistemimiz daha var. Bunar bilgi kayıtlarının yapıldığı yerler. Bunlarla ilgili çalışmaların genişletilmesi gerektiğine dair bir düşünceye giderken YÖK’ün ülkeye bir ziyareti oldu. Burada YÖK, YÖDAK’a kendi sistemi içerisinde bir alan açmıştır. YÖK’ün teknik destek vermesi önemi bir şey ama bizim kendi veri tabanlarımızın güçlendirilmesi ve kurumlar arasındaki iletişimin arttırılması gerekliliği bizim tarafımızdan paylaşılan bir görüş.”

“80 bin ila 110 bin arası öğrenci var, muhacerete göre nerede olduğu bilinmeyen öğrenci sayısı 4 ila 10 bin arasında”

Bir diğer olgunun, Kıbrıs’ın kuzeyindeki yükseköğrenim kurumu sayısı ile öğrenci sayısı olduğunu belirten İncirli, kurum sayısının 23 olduğunu, 22’sinin aktif öğrencisi olduğunu, 1’inin ise öğrencisi olmamasına karşın faaliyette olduğunu ifade etti. İncirli, öğrenci sayısı konusunda komite çalışmalarında net sonuca varmanın mümkün olmadığını söyledi. Öğrenci sayısının peşinden çok fazla koştuklarını ancak net rakamlara ulaşamadıklarını belirten İncirli, rakamları şöyle açıkladı:

“80 bin ila 110 bin arası öğrenci var. Bu öğrenciler; KKTC, TC ve uluslararası öğrencilerden oluşuyor. 84 bini aktif. Ancak Muhaceret Dairesi’ne göre, TC ve uluslararası öğrenci sayısı 61 bin 534 aktif, 3 bin 874’ü de pasif şeklinde. Bu rakamlarla ortaya, 75 bin ila 84 bin arası öğrenci rakamı çıkıyor. Yine Muhacerete göre nerede olduğu bilinmeyen öğrenci sayısı 4 bine yakın. Toplantıların bazılarında bu rakamın 10 bine kadar genişlediğini gördük.”

“Eğitim kurumlarındaki pasif öğrenci sayısı 5 bin 520”

Öğrencilerin, üniversiteler arasında kontrolsüz ve kriter olmadan yatay geçiş yapmasının da bir başka olgu ve sorun olduğunu belirten İncirli, “Bu ülkede öğrencileri, kurumların birinden diğerine kritersiz şekilde yatay geçiş yapıyor. Bu neden önemli? Çünkü takip etmesi zorlanıyor” dedi.

Son olarak “eğitim kurumları” konusundaki bulguları aktaran İncirli, “Yükseköğrenimden daha da karanlık görünmekteler. 39 eğitim kurumu var. Eğitim Bakanlığı bu kurumlara hem izin vermekte, hem de kontenjanlarını belirlemekte. 12 bin kontenjan oluşturulmuştur. Muhaceretten aldığımız bilgilere göre aktif öğrenci sayısı 4 bin 691’dir. Pasif öğrenci sayısı ise 5 bin 520. Yani yaratısı pasif öğrencidir ve nerede oldukları bilinmiyor. Bunlar yükseköğrenim değil, kurstur. Nerede olduğu bilinmeyen kursiyerler var” şeklinde konuştu.

Haberler Haberleri