Uzun zamandır sadece söylentiydi.
Geçtiğimiz gün AKŞAM Gazetesi’nde yer alan bir röportaj konunun aslında gerçek olduğunu ortaya koydu.
Habere göre, 2012’de Kuzey Kıbrıs’ta 2 yeni otel projesi hayat bulacak. Kumarhanesiz ve alkolsüz!
Muhafazakar otel!
Proje sahibi Bulut İnşaat.
Yönetim Kurulu Başkanı Temel Bulut konuşuyor Akşam Gazetesi’ne ve “eşiyle çoluğu çocuğuyla Türk vatandaşları Kıbrıs’a gidemiyor. Ruslar gidiyorsa, Araplar da gidebilmeli” diyor otel projesinin hedefini anlatırken.
Buna göre 500 milyon dolarlık bir proje kapsamında Lefkoşa ve Girne’de 3 konut projesi 2 de muhafazakar otel yapılacak.
Bulut İnşaat 1987’den beri Türkiye’de faliyette. Başbakan Erdoğan’ın sözlerinden aldığı ilhamlarla oluşturduğu kampanyalarıyla biliniyor.
Örneğin Başbakan’ın 3 çocuk çağrısından ilham alarak, 3 çocuk sözü verenlere 3+1 konutlarda %33 indirim vaadiyle gündem yaratmıştı, Türkiye’de.
İşte şimdi de muhafazakar otelleriyle Kıbrıs’ta gündem yaratma hazırlığında.
Temel Bulut’un projelerini anlatırken kullandığı ifadeler arasında Türkiye Başbakan’ı Erdoğan ve AKP Hükümeti’ne yakınlığını çağrıştıracak ifadeler dikkat çekiyor. Ancak bunun yanında vurguladığı dikkate değer daha farklı konular da var ;
“Biz muhafazakar otellerin Kıbrıs’ta iş yapacağını düşünüyoruz. Şu anda orada isteyen istediği gibi dolaşıyor, hiçbir değer yargısı yok. Bunu kırmazsak Kıbrıs tek kesimin eline kalmış oluyor” diyor, örneğin.
Peki kim bu tek kesim?
Söylenenlere bakılırsa, değer yargısı olmayan sokakta istediği gibi dolaşanlar. Belki şortla gezen turistler. Belki Kıbrıslılar!
Peki bu nasıl kırılacak?
Yine söylenenlerden anlaşıldığı kadarıyla, muhafazakar otel yaparak. Örtünerek, alkolü ve kumarı yasaklayarak! Yoksa yakında alkol yasağı ile mi gündem yaratılacak Kıbrıs’ın Kuzey’inde?
Temel Bulut, Başbakan İrsen Küçük’ün de muhafazakar otel projesinde kendilerini anlayıp desteklediğini ifade ediyor ve ülkede geçirecekleri 4-5 yılın ardından 3’üncü ve 4’üncü oteli de yapmayı düşündüklerini anlatıyor.
Temel Bulut’un anlattığına göre proje Ocak’ta başlayacak. Ancak yetkililerden henüz bir açıklama yok. Geçmiş örnekler ise, Türkiye basınına yansıyan benzer haber ya da projelerin kısa bir suskunluk hatta yalanlamanın ardından hayata geçtiğini gösteriyor.
Henüz projelerin nerede yapılacağı da açıklanmış değil. Ancak benzer bir proje için daha önce Hz Ömer bölgesinin adı geçmişti. Şimdi bu muhafazakar otellerin Esentepe civarında olabileceği konuşuluyor.
Ama açıklamalar ya da kullanılan ifadeler kadar projenin de ilginç tarafları var.
Örneğin Müteahitler Birliği Yasaları’na göre KKTC vatandaşı olmayan ve burada daimi ikameti bulunmayan kişiler, İnşaat Şirketi kuramıyor, bir şirketi satın alamıyor, yabancı bir şirket olarak burada doğrudan iş yapamıyor.
Ancak burada açacağı yatırım şirketi kapsamında ehliyetli müteahitlerle çalışarak gerçekleştirebiliyor projelerini.
Oysa Bulut İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Temel Bulut, buradaki bir inşaat firmasını satın aldığını açıklıyor.
Bu konu da şimdilik Bulut İnşaat özelinde açıklığa kavuşmuş değil.
Otelciler özellikle son elektrik zammı sonrasında kan ağlarken, Turizm Bakanı, bu konuda da nasıl bir açıklama yapacak birlikte göreceğiz.
Ancak açıklamalara göre Başbakan muhtemelen konuyla en yakından ilgilenen kişi.
Son dönemlerde ilahiyat bölümleri, Diyanet ziyaretleriyle gündemdeyken, muhafazakar otelle de siyasi kariyerini parlatmaya devam ediyor, anlaşıldığı kadarıyla.
Ancak bunlar yanında konunun ekonomik denge temelinde de soru işaretleri var;
Sadece turizm sektörüne değil inşaat sektöründe de bu haliyle potansiyel olumsuzluklar yaratma olasılığı dikkat çekiyor çünkü, projelerin.
Binlerce konut projesi yarım beklerken, 2012 sonunda teslim edilecek 3 bin daireyle ülke ölçeklerinde nasıl bir ortam yaratacağı soru işareti olarak karşımızda duruyor.
Temel Bulut, ağırlıklı olarak Türkiyeli öğrenciler ve Türkiye’den adaya çalışmak için gelenlere konut satma hedefinde olduğunu anlatıyor.
Buradan ortaya çıkan soru ise, öğrenciler ve işçiler için de mülk alımı konusunda farklı düzenleme ve kolaylıkların sağlanması yönünde bir çalışma olup olmadığı.
Temel Bulut, vade ve taksit imkanlarıyla “herkesin hesabını bozacağız” derken, zaten iflas noktasında olan bir sektör içinde, bu kaynağı nasıl yaratacağı ya da bu projelerin nasıl şartlarda kim tarafından destekleneceği de merak ediliyor.
Tabii ki bunlar AKŞAM Gazetesi röportajındaki açıklamaların düşündürdükleri. Bu yazı kaleme alınırken, Bulut İnşaat yetkilileriyle doğrudan görüşme şansım olmadı ancak Müteahitler Birliği ile bu projelerin görüşüldüğünü biliyorum.
Bakalım bu konuda kim ne zaman nasıl bir açıklama yapacak?